Citrix’e göre artık ileri görüşlü şirketler yalnızca tek kuşağa odaklanmak yerine kuşak çeşitliliğini benimsiyor.
İşletmelerin çalışma ortamlarını hem fiziksel hem de teknolojik olarak yeniden tasarlaması gerekiyor. İnsanların tercih ettikleri biçimde çalışmalarına olanak sağlayan daha iyi bir çalışan deneyimi, rekabet gücünü korumak için önemli bir adımı oluşturuyor.
Çeşitlilik, pek çok farklı düşünceyi teşvik etmesi ve daha fazla ve daha hızlı inovasyona olanak sağlaması nedeniyle her kuruluş için olumlu bir güç. Çeşitliliğin pek çok farklı biçimi ve rengi bulunuyor. Cinsiyet çeşitliliği, etnik ve kültürel çeşitliliğe odaklanılsa da çeşitliliğin kuruluşlar tarafından gündemde tutulması gereken bir başka boyutu daha var: kuşak çeşitliliği.
X, Y ve Z kuşaklarına kadar iş gücündeki her kuşağın kendi güçlü yönleri bulunmakla birlikte, pek çok kuruluş, internet deneyimine sahip Y kuşağına ve son zamanlarda da sosyal medya konusunda bilgili Z kuşağına odaklanarak, daha genç çalışanların önemli boyutlardaki nitelikli iş gücü açığını kapatacağını umut ediyor. Genç insanlar her zaman iş gücüne yeni bakış açıları getirir, ancak yeni bir bakış açısında uyum sağlanması her kuruluş için bir zorluk oluşturabilir. Bu nedenle şirketler, yeni kuşakların iş gücüne entegre edilmesine zaman ve çaba harcıyor.
Aynı zamanda, tıptaki ilerlemeler ve değişen demografik yapı nedeniyle çoğu ülkenin nüfusu ve buna bağlı olarak iş gücü büyük bir hızla yaşlanıyor. Buna bağlı olarak, işletmelerin aynı zamanda iş gücündeki kuşak çeşitliliğini artırmak için hazırlık yapması gerekiyor.
Y ve Z kuşakları İnternet, sosyal medya ve mobil uygulama becerileriyle tanınırken, önceki kuşaklar ise birkaç yıllık ve bazen de onlarca yıllık iş deneyimine sahip. Müşterilerle ve iş ortaklarıyla uzun süreden beri devam eden ilişkileri bulunuyor ve genellikle liderlik uzmanlığı elde etmiş durumdalar. Çoğu deneyimli çalışan, aynı zamanda dijital teknolojiler konusunda oldukça becerikli. Buna bağlı olarak, ileri görüşlü şirketler yalnızca tek kuşağa odaklanmak yerine kuşak çeşitliliğini benimsiyor.
Kuşak Çeşitliliğine Yönelik Tasarım
Kuşak çeşitliliğini daha fazla destekleyen bir çalışma ortamı yaratılması, üst düzey yönetimden İK ve BT birimlerine kadar tüm iş birimlerini kapsayan uzun vadeli bir proje. Bir kurumsal çoklu kuşak stratejisi geliştirilmesi ve bunun şirketteki herkese duyurulması, atılması gereken ilk adımlardan birini oluşturuyor. Bir kuruluşun kuşak çeşitliliğini artırmak için yapabileceği ve yapması gereken pek çok şey bulunuyor:
İşe alma sürecinin yeniden tanımlanması
Kuruluşların yetenek edinme düşünce yapısını değiştirmesi gerekiyor. İş gücü çeşitliliği liderlik hedeflerini yeniden tanımlamaları, yetenek edinme süreçlerini ve iş akışlarını güncellemeleri ve iş ilanlarını, tüm kuşaklardan adaylar için çekici olan avantajları içerecek şekilde yeniden tasarlamaları gerekiyor.
Bir sürekli eğitim stratejisi yaratılması
Çoğu standart eğitim programı yalnızca yeni başlayanlar için tasarlanıyor. Yeni rollerinde kendilerini rahat hissetmeleri için yeni iş arkadaşlarını kısa süre içinde eğitmek önem taşıyor; ancak aynı zamanda, kuruluşların kuşak çeşitliliğine sahip bir iş gücünün gereksinimlerine ve zorlu çalışma takvimlerine uygun eğitim programları oluşturmaları da gerekiyor.
Çok sayıda kuşağı kapsayan ekiplerin kurulmasının teşvik edilmesi
Kuşak çeşitliliğine sahip ekipler, diğer yaş grubunun bakış açılarının ve eylemlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir. Buna, farklı kuşaklardan çalışanların birbirlerinin becerilerinden öğrenmesine ve yararlanmasına olanak sağlayan ‘tersine rehberlik’ programları dahil olabilir.
Çalışma esnekliğinin artırılması
Her kuşaktan çalışanlar, ofis görevlerini aileleriyle ilgili sorumluluklarıyla ve sosyal yaşamlarıyla daha kolay birleştirebilecekleri için daha esnek çalışma koşullarından olağanüstü ölçüde avantaj elde edebilir. Çalışanların evden ya da değişken mesai saatlerinde çalışabileceği bir ortam yaratılması, kuruluşu farklı kuşaklardan çalışanlar için daha çekici hale getirecektir.
Çalışma alanının yeniden tasarlanması
BT’nin desteklediği ve hatta yön verdiği iş görevlerinin sayısı her geçen gün artıyor. Bu nedenle kuruluşların, yaşları veya pozisyonları fark etmeksizin tüm çalışanlara üstün bir çalışan deneyimi sunan kullanıcı dostu çalışma alanlarına olanak sağlaması gerekiyor. Modern, akıllı çalışma alanları, kuruluştaki her kuşaktan son kullanıcıların üretken olmak için gereksinim duydukları tüm uygulamalara ve BT hizmetlerine kolay ve sezgisel biçimde erişmesine imkân tanıyor.
Yetenekler için yapılan savaş daha yeni başladı ve kazananlar, çalışma ortamlarını kuşak çeşitliliğine hazırlamış olan şirketler olacak.
