Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne katılan Türk Telekom Grubu Bireysel İş Birimi CEO’su Erkan Akdemir, günümüzde hiçbir kurumun sürdürülebilirliği erteleme lüksü olmadığına dikkat çekerek “Hayatı ve temsil ettiğimiz kurumların varlığını korumak, yaşadığımız ekosistemi büyütüp güçlendirmek, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilirliğe değer veriyoruz. Yaşadığımız toplum, çevre ve tüm paydaşlarımız için değer yaratmanın yolu bu anlayıştan geçiyor” diye konuştu.
Capital ve Ekonomist dergileri tarafından 2012 yılından beri düzenlenen ve bu yıl 13-14 Mart tarihleri arasında 4. kez gerçekleştirilen Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne Türk Telekom Grubu Bireysel iş Birimi CEO’su Erkan Akdemir de katıldı. Zirvede “Liderin Sürdürülebilirlik Ajandası” başlıklı panelin moderasyonunu üstlenen Erkan Akdemir, sürdürülebilirliğin önemine dair çarpıcı mesajlar verdi.
“Sürdürülebilirliği erteleme lüksümüz yok”
Erkan Akdemir’in moderatörlüğünü gerçekleştirdiği “Liderin Sürdürülebilirlik Ajandası” başlıklı panele TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, TAV İcra Kurulu Başkanı Mustafa Sani Şener ve Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı konuşmacı olarak katıldı.
Erkan Akdemir, panelin açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“İşletmelerin sürdürülebilir bir gelecek için çalışanlarına, topluma, ekonomiye, ülkemize ve gelecek nesillere olan sorumlulukları her geçen gün artıyor. Bu da ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik kavramlarının giderek daha fazla önem kazanmasına neden oluyor. Bu nedenle sürdürülebilirliği her yönüyle hayatımızın merkezine almamız ve bu anlayışa uygun hareket etmemiz gerekiyor. Biz, sürdürülebilirliği günün ihtiyaçlarını geleceği tüketmeden karşılamak olarak algılıyoruz. Hayatı ve temsil ettiğimiz kurumların varlığını korumak, yaşadığımız ekosistemi büyütüp güçlendirmek, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilirliğe değer veriyoruz. Yaşadığımız toplum, çevre ve tüm paydaşlarımız için değer yaratmanın yolu bu anlayıştan geçiyor.”
Sürdürülebilirlik anlayışının kurumlara pek çok sorumluluk yüklediğinin de altını çizen Akdemir, şöyle devam etti:
“Sürdürülebilirliği erteleme lüksümüz yok. Dünya nüfusu her geçen gün artıyor. Artan nüfusun ihtiyaç duyduğu beslenme, barınma, ulaşım, iletişim gibi ihtiyaçları karşılamak için daha fazla çalışmak zorundayız. Daha azıyla daha fazlasını yapmak sadece zor zamanların söylemi olmaktan çıktı. Hepimiz için sürekli bir mücadeleye dönüştü. Bu işin yolu elimizdeki kaynakları akıllıca ve yok etmeden kullanmaktan geçiyor. Yeniden üreterek doğaya ve başkalarına yük olmamak her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Geldiğimiz noktada artık inovasyon da gücünü sürdürülebilirlikten alıyor. Yenilenebilir kaynaklara yatırım yapmayı, daha verimli kaynak kullanımını, bu alana yönelik ekonomik ve sosyal yatırımları bu yüzden önemsiyor ve önceliklendiriyoruz. Tüm kurumların bu öncelik etrafında buluşması, hep birlikte dünyayı daha iyi bir geleceğe taşımamıza yardımcı olacaktır.”