Xerox uygulamakta olduğu “Yeşil Kimya” yaklaşımını, üretim yapan ve karbon ayak izlerini azaltmak isteyen firmaların dikkatine sunuyor. “Yeşil Kimya” anlayışı, toksik madde ve petrol atığı kullanmadan, geri dönüştürülebilir malzeme ile atık ve enerji kullanım miktarlarını azaltarak, sağlıklı, güvenli bir ortamda üretim yapmayı vurguluyor.
Küresel ısınma ve iklimsel değişikliklerle artan çevre bilinci dünya çapında birçok sanayi kuruluşunun üretim biçimlerini de gözden geçirmesine neden oluyor. Son 7 yıldır yayınladığı küresel vatandaşlık raporlarıyla, iş hedefleri ile çevre sorumluluklarını bir arada nasıl yürüttüğünü ortaya koyan Xerox, üretim yapan sanayi kuruluşlarının ve her ölçekten işletmenin Yeşil Kimya yaklaşımı ile doğaya verdiği zararı minimize edebileceğini söylüyor.
Yeşil Kimya nedir?
Kimya ve yeşil kelimelerinin yan yana kullanıldığında uyumsuz olduğu düşünülebilir. Fakat doğayı korumak, yaşamımızı sürdürülebilir kılmak için bu iki kelimeyi birbiriyle uyumlu hale getirmek gerekiyor. Yeşil Kimya, üretim faaliyetleri sırasında ortaya çıkan toksik maddelerin ve atıkların azaltılmasını, geri dönüştürülebilir ve enerji verimliliği sağlayan malzemelerin kullanılmasını amaçlayan bir mühendislik görüşü. Yeşil Kimya, sanayi üretim şekillerini değiştirerek veya iyileştirerek yaşamın sürdürülebilirliğine önemli katkılarda bulunmayı amaçlıyor. Yeni üretim biçimlerinin keşfi ve yeşil kimya gibi alanlarda da bilimsel çalışmalar yapan Xerox Kanada Araştırma Merkezi, Yeşil Kimya anlayışını hakim kılabilmek için izlenmesi gereken adımları şu şekilde açıklıyor:
Toksik olmayan geri dönüştürülebilir malzeme kullanılmalı
Üretimi yapılacak tüm ürünleri toksik olmayan, kullanımı boyunca enerji verimliliği sağlayan, geri dönüştürülebilir veya doğada çözünebilir olarak tasarlamak gerekiyor. Geri dönüştürülebilir malzeme kullanımının artması ve bunların geri toplanıp tekrar üretilebilmesi üretim maliyetlerini çok önemli miktarlarda azaltıyor. Kağıt, cam, plastik, metal gibi her türlü atık malzemenin geri kazanımı doğa için hayati bir önem kazanıyor.
Petrol atığı ile üretilen materyallerden kaçınılmalı
Üretim hammaddesi olarak petrol kaynaklı hammaddelerin kullanımından kaçınmak, mümkün olduğunca yenilenebilir ve geri dönüştürülebilir hammaddeler kullanmak gerekiyor. Günümüzde üretim maliyetlerinin düşük olmasından dolayı özellikle tekstil sektöründe petrol atığından üretilen malzemelerin kullanımı giderek artıyor. Petrol atığı ile üretilen ürünlerin doğaya olduğu kadar, insan sağlığına da önemli zararları bulunuyor.
Güvenli çalışmak öncelik olmalı
İnsan sağlığına zararlı olmayan fabrika ve laboratuvar koşullarında çalışılması, üretim esnasında işçi sağlığı ve güvenliğinin en öncelikli üretim kriterleri arasında değerlendirilmesi Yeşil Kimya yaklaşımının olmazsa olmazı. İnsan sağlığına ve güvenliğine önem vermeyen üretim tesislerinin, üretim biçimlerinin de sürdürülebilir bir doğayı desteklemesi mümkün değil. Üretim tesislerinde; çalışan güvenliğine yönelik önlemlerin alınması, patlayıcı, yanıcı maddelerin kullanımı ve saklanması düzenli olarak kontrol altında tutulmalı.
İşlem sayısı ve atık miktarı azaltılmalı
İşlem sayısını en aza indirecek kimya uygulamalarını tercih edin. Üretim sonucu atık madde oluşmasını engelleyecek yöntemler geliştirin ve mümkün olduğunca az ve yenilenebilir hammadde ile en çok ürün üretmeye çalışın.
Üretimi süreçleri anlık takip edilmeli
SimaPro ve Ecoscale gibi üretim verilerinizi analiz eden programlar, sürdürülebilir kontrollü bir ürün ve hizmet sunumu sağlar. Ayrıca, kurum bünyesindeki kimyagerlerin ve üretim mühendislerinin gerçek zamanlı analizleri dikkate alınmalı ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.