Serdar Gere
IBM Türk Hybrit Bulut Satış Müdürü
Bulut’u devreye almanın çeşitli sektörlerdeki benimsenme oranı bölgesel ölçekte gelecek vadediyor olsa da, kuruluşların parçalara ayrılmış bir BT altyapısının karmaşıklığından ve maliyetlerinden kaçınması için izlemesi gereken bir yol haritası hayati önem taşıyor.
Şirketler bir yandan barındırılan uygulamaları ve hizmetleri geliştirmeye ve kullanıma sunmaya, bir yandan da geleneksel BT altyapılarıyla bütünleştirmenin karmaşıklıklarıyla mücadele etmeye çalışırken, devreye almaların en iyi haliyle parçalar halinde olduğu bir pazarda kurumsal bulut bilişimin benimsenme oranı artmaya devam ediyor. Parçalara ayırma, farklı çözümlerin ve iletişim kurallarının uyumsuzluğu nedeniyle ağ üzerindeki temel işlevlerin ayrışmış olarak kalması sonucunda BT ekosisteminin değerini önemli ölçüde azaltıyor ve çoğu BT biriminin bulut bilişimin gerçek avantajlarını sunmakta başarısız olmasına yol açıyor. CIO’ların, karmaşıklığı ortadan kaldırırken aynı zamanda işletme ile birlikte büyüyecek ve yeni teknolojileri pazara sunuldukça sorunsuz bir biçimde destekleyebilecek bir bulut platformu seçmelerine olanak sağlayacak bir strateji belirlemesi gerekiyor.
Bulutun benimsenmesi artık bir tercih sorunu değil bir zamanlama sorunudur
Bölgesel şirketler, dijital ticaret çağında güncel gelişmelere ayak uydurmanın mobil, bulut, sosyal ve analitik teknolojilerine yatırım yapılmasını zorunlu hale getirdiğini kabul ediyor. Havacılık, bankacılık, eğitim ve telekomünikasyon alanlarında faaliyet gösteren bazı büyük bölgesel kuruluşlar, kendilerine genel bulutun ölçeklenebilirliğini ve bilişim gücünü özel bulut ile birleştiren hibrit bulut olanaklarını benimsiyor. Bu da yerel veri merkezinin barındırılması, güvenlik ve aynı zamanda uygulama hizmetlerinin geliştirilmesi, test edilmesi ve ağları çapında devreye alınması için sınırsız özgürlük amacıyla kullanılıyor.
Güncel analist tahminleri, bölgedeki benimsenme eğiliminin arttığını gösteriyor ve Gartner Inc. firmasının bundan kısa süre önce yayınladığı tahminlerine göre, 2015 yılında Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde 737 milyon ABD doları olan tahmini genel bulut hizmetleri harcaması, 2016 yılında yüzde 19,3 oranında artarak 880 milyon ABD dolarına ulaşacaktır. Geleneksel BT altyapısının tercih edildiği Türkiye’de de hibrit bulut hizmetlerinin devreye alınmasında benzer bir artış olacağını öngörmek mantıksız olmayacaktır. Hibrit bulut, yerel kuruluşların ne zaman bulutu ve ne zaman geleneksel BT altyapılarını kullanacaklarını seçmelerine ve BT yanıt hızına yönelik “iki kademeli” bir yaklaşım benimsemelerine olanak sağlıyor. Bunun nedeni, tüm BT gereksinimlerinin ERP, veri tabanı ve anabilgisayarlar gibi temel arka uç sistemleri ile aynı şekilde sürekli olarak güncellenmesinin gerekli olmaması. Öte yandan, gerçek zamanlı pazar fırsatlarının değerlendirilmesi için mobil, sosyal ve uzaktan çalışan iş gücü üretkenlik araçları gibi etkileşim sistemlerinin çok daha hızlı devreye alınması gerekiyor.
BT yatırımlarını koruyan güvenli, açık bir hibrit bulut
Bulut modelinin ötesine bakan CIO’ların ve BT karar alıcılarının, kuruluşun mevcut gereksinimlerini karşılamasına olanak sağlarken aynı zamanda dijital dönüşümü boyunca ölçeklenebilirlik ve süreklilik sağlayacak bir platform üzerinde doğru teknoloji bileşimini sunan bir bulut teknolojisini seçtiklerinden emin olmaları gerekiyor. Temelde, bulut yatırımlarının gelecekte değerini kaybetmemesinin sağlanması bu dönüşüm açısından asli önem taşıyor ve kurumsal bulutun devreye alınması, iş birimlerinin Büyük Veri, mobil, sosyal ve analitik ile bağlantılı çalışmalarında başarılı olmalarını sağlıyor.
Tasarımı gereği açık olan güvenli, hibrit bir bulutun seçilmesi, kuruluşların devreye alınan çözümlerin geleceğin teknolojileri ile sorunsuz bir biçimde çalışmasını sağlayacak en iyi açık kaynak teknolojilerini edinmesi anlamına geliyor. OpenStack, Cloud Foundry ve benzeri topluluklardan açık kaynak satıcı firmalarının seçilmesi, her çözüme birlikte çalışabilirlik kazandırmak için işbirliği içerisinde çalışan çok sayıdaki satıcı firmadan teknoloji kaynaklarını içeren bir havuza erişim sağlıyor. İster altyapının, ister platformların veya yazılımların güncellenmesinde kullanılsın, tasarımı gereği açık olan teknolojiler geleneksel bulut sınırlarını ortadan kaldırıyor ve işbirliği ile birlikte çalışabilirliğe odaklı toplulukların oluşturulmasını sağlıyor. Açık standartlar çerçevesi tarafından desteklenen bir açık bulut, BT altyapısı, iş uygulamaları ve bulut çapında kesintisiz bütünleşme sağlıyor ve kuruluşların ağ omurgası üzerinde barındırılan çeşitli sistemleri bütünleştirmesini kolaylaştırıyor.
Türkiye’deki kuruluşlar hibrit bulut modelini benimsemek için harekete geçerken, açık bulut teknolojisi alanında doğru uzmanın seçilmesi de önemli. Çünkü açık kaynak, bulut inovasyonunun temelini oluşturuyor ve Java, Apache, Linux, Eclipse, OpenStack, Cloud Foundry ve Node.js için kapsamlı destek sağlayan geliştirici topluluklarını kapsıyor.
Bölgesel BT sektörü küresel ölçekte liderlik sergilerken, açık hibrit bulut modellerine geçişin Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki kuruluşların akıllı analitik ve kognitif bilişim gibi gelişmiş çözümlerin benimsenmesindeki ilk adım olarak, uygulama hizmetlerini hızlı ve güvenli bir biçimde sunmak için teknolojinin avantajlarından daha iyi yararlanmasına yardımcı olacağına şüphe yoktur.