Güvenlik alanında dünyanın önde gelen kuruluşlarından Securitas Technology, güvenlikle ilgili farklı konularda çeşitli içgörüler, eğilimler ve veriler içeren Global Teknoloji Trendleri Raporu’nun altıncısını yayımladı. Raporda bu yıl ilk kez, dünyanın dört bir yanından 900’ün üzerinde güvenlik konusunda uzman karar vericiyle yapılan görüşmelerden elde edilen ve güvenlik sektöründeki yeni teknolojiler, fırsatlar ve zorluklarla ilgili içgörüleri ortaya koyan bilgiler yer aldı.
Güvenlik teknolojileri alanında sektörün önde gelen güvenilir iş ortağı ve danışmanı olmayı misyon edinen Securitas Technology’nin Orta Avrupa Genel Müdürü İsmail Uzelli “Söz konusu bilgileri toplamak ve müşterilerimizin kullanımına sunmak, bu misyonu yerine getirmemiz açısından büyük önem taşıyor. Sürekli gelişen teknoloji dünyası giderek daha da dinamik ve karmaşık hale gelen iş ortamında müşterilerimizin başarıya ulaşmalarına yardımcı oluyor ve misyonumuzu yerine getirmemizi sağlıyor” diye konuştu.
Securitas Technology Türkiye Genel Müdürü Pelin Yelkencioğlu da raporun 2024 ve sonrasında elektronik güvenlik pazarını etkileyecek trendler hakkında bilgi verdiğini belirterek, “Dünya genelinde elektronik güvenlik alanındaki karar vericilerin gözünden, organizasyonların gelişmekte olan riskleri nasıl ele aldıklarını, tehditleri nasıl azalttıklarını ve işletme verimliliğini nasıl artırdıklarını anlamaya çalıştık. Bu özel rapor için derlediğimiz veriler, işletmelerin kendi yaklaşımlarını değerlendirmesi ve rekabet avantajı sağlamak için güvenlik teknolojilerinden faydalanmanın yenilikçi yollarını ortaya koyması açısından benzersiz bir bakış açısı sunuyor” dedi.
En çok harcama yapılacak 3 teknoloji
Fransa, İsveç, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nden 900 katılımcının görüşlerinin yer aldığı ankete göre, işletmelerin yatırım yapmayı düşündükleri elektronik güvenlik teknolojileri arasında Bulut Bilişim, Uyumlu Teknoloji, Yapay Zeka ve Tahminsel Analitik yer alıyor. Şirketlerin yüzde 57’si halihazırda Bulut Bilişim’e, yüzde 46’sı ise Yapay Zeka’ya yatırım yaptıklarını bildirdi.
Veri analitiği ve biyometrik sistemler, önümüzdeki 18 ay içinde benimsenme olasılığı en yüksek teknolojiler olarak öne çıkıyor. Yine aynı süreçte en çok harcama yapılması planlanan 3 teknoloji ise geçiş kontrol, video izleme ve yeni gelişmekte olan teknolojiler.
2024 yılında bir şirketin iş başarısı giderek hızlanan değişime uyum sağlayabilme yeteneğine ve güvenlik teknolojilerindeki dönüşümü takip etmelerine bağlı olacak. Bu doğrultuda güvenlik endüstrisi, modern iş zorluklarıyla başa çıkmak için hızla evrilmeye devam edecek. Bu yıl alarm doğrulama, tüketici teknolojileri, verilerden elde edilen içgörüler, bulut geçişi ve akıllı güvenlik teknolojileri, sektöre yön verecek. İsmail Uzelli, “Bu trendleri benimseyen organizasyonlar güvenlik önlemlerini geliştirebilir, operasyonel verimliliği artırabilir ve her gün değişen tehditlere karşı bir adım önde olma kozunu elde edebilir” dedi.
Hizmet ve ürün kalitesi öncelikli
Anket sonucuna göre, güvenlik teknolojilerine yatırım yaparken hizmetin ve ürünün kalitesi en önemli iki faktör olarak öne çıkıyor. Organizasyonların yüzde 41’i elektronik güvenlik sistemlerini işletme verimliliğini artırmak ve maliyet tasarrufu sağlamak için kullanıyor. Bir başka dikkat çeken veri ise organizasyonların yüzde 85’inin, tehditleri öngörmek ve engellemek için güvenlik teknolojilerinden yararlanması.
Yapay zekanın yükselişi sürecek
İşletmeler güvenliklerinde daha proaktif bir yaklaşıma doğru kaydıkça, yapay zeka ve veri analitiği endüstrideki yeniliklerin geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynayacak. Halen organizasyonların yüzde 55’i verimliliğini artırmak için güvenlik çözümlerinde yapay zeka ve veri analitiği kullanıyor. Organizasyonların yüzde 44’ü ise verimlilik sağlamak üzere güvenlik verilerini analiz etmek ve yapılandırmak için şirket içi uzmanlık veya bu konuya odaklanmış bir iş ortağı eksikliği olduğunu belirtiyor.
Siber güvenlik ekipleri büyüyor
Organizasyonlar dijital dönüşümü benimserken ve gelişmiş teknolojilerden faydalanırken; varlıklarını, hassas verilerini ve müşterilerinin güvenini korumak için daima tetikte kalmak zorunda. Hızla değişen siber güvenlik tehditleri de işletmelerin yeni risklerden korunmaya ve risklerin azaltılmasına öncelik vermesine yol açıyor. Ankete göre işletmelerin yüzde 48’i, halihazırda kullandıkları elektronik güvenlik sistemleri için bir siber güvenlik uygulamasından destek alıyor, yüzde 4’lük bir kesim ise siber güvenliği elektronik güvenlik programlarının bir parçası olarak değerlendirmiyor. Ankete katılanların yüzde 66’sı, ayrı ve özel bir siber güvenlik yöneticisine veya ekibe sahip olduklarını söyledi.
Bulut’a taşınma hızlanacak
Bulut, kritik verilerin depolanmasından karmaşık uygulamaların çalıştırılmasına kadar işletmelerin iş yapış şeklinde devrim yarattı ve teknoloji altyapılarının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Giderek daha fazla işletme bulut bilişimin avantajlarını deneyimledikçe, ticari güvenlik sistemleri de dahil olmak üzere diğer önemli sistemleri de buluta taşıma eğilimi artıyor. Kurumların yüzde 44’ü kendi içinde bulut tabanlı güvenlik teknolojisini benimsemiş durumda, yüzde 17’si ise bunu önümüzdeki 18 ay içinde gerçekleştirmeyi planlıyor. Artan bu eğilime rağmen, buluta geçmeyenlerin en büyük endişelerinden birinin siber güvenlik olması dikkat çekiyor.