Merkezi Londra’da bulunan ve dijital kimlik doğrulama alanında lider şirketlerden OCR Labs, tüm dünya özellikle pandemiyle birlikte dijital ekonomiye hızlı bir geçiş yaparken büyüyen dolandırıcılık ve kimlik sahteciliği trendlerine dair yaptığı Fintech on Fraud Trends isimli analizinin bulgularını yayınladı. 250’den fazla Fintech şirketinin katılımı ile yapılan ankete göre, çalışmaya katılan her 10 fintech yöneticisinden 8’i (yüzde 81), 2023’te kimlik dolandırıcılığında artış yaşanacağını düşünüyor ve yüzde 51’i de kimlik hırsızlığının yükselmeye devam ettiğini belirtiyor.
Dolandırıcılık faaliyetleri ekiplerin yükünü artırıyor
Ekonominin dijitalleşmesi dolandırıcılar için yeni imkanlar ve fırsatlar yaratıyor. Deepfake gibi teknolojilerin gelişmesi ve sentetik kimlik sahteciliklerinin artması, sahtekarlıkla mücadele ve risk ekiplerinin işlerini, her geçen gün daha da karmaşık hale gelen, dijital ortamlarda yapmasına neden oluyor. Çalışmaya katılanların yüzde 35,8’i kimlik dolandırıcılıklarının önlemesi ve tespit etmesi en zor sahtecilik türü olduğunu söylüyor. Şirketlerin yüzde 58’i de 2022’de sahtecilik faaliyetlerinin sayısında ve hacminde artış yaşandığının, bu yüzden daha fazla zaman ve efor harcadıklarının altını çiziyor.
Şirketler çareyi ekiplerini genişletmekte ve daha fazla yatırım yapmakta buluyor
Kullanıcılar kimlik doğrulama süreçlerinde dolandırıcılığı tespit edebilen çözümler istiyor ve şirketler de buna yönelik bütünsel ve uçtan uca çözümlerle sağlanabilecek kolaylıklar için yatırım yapıyor. Bu yüzden sahtekarlıkla mücadele ekiplerinin yüzde 84,9’u, önümüzdeki 12 ayda ekiplerini genişletmeyi, yüzde 67,9’u da bütçesini artırmayı planlıyor.
Şirketlerin yüzde 64,2’si bunlara ek olarak önümüzdeki 12 ay içinde canlılık kontrolü veya özçekim (selfie) kontrol çözümü kullanacağını söylüyor. Fintechlerin neredeyse yarısı (yüzde 41,5) da şu anda sahtecilik tespit edebilen çözümler kullanıyor. Pazardaki sahtecilik engelleyen çözümlerin ise neredeyse onda dördü (yüzde 39,6) yapay zeka ve öğrenen makineler teknolojisinden avantaj kazanıyor.
OCR Labs Uluslararası Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdürü Russ Cohn, konuyla ilgili şunları söylüyor:
“Sahtecilik çok çeşitli formlara sahip ve her biri şirketlerin uzun zamandır karşılaştığı bir sorun haline geldi. Çeşitli fintech firmalarıyla gerçekleştirdiğimiz bu çalışma, sahtecilik faaliyetlerinin şirketler üzerinde yarattığı etkiyi gözler önüne seriyor. OCR Labs olarak neredeyse her alanda olduğu gibi sahtecilik tespit etme ve engelleme alanında da teknolojik çözümlerin yükü ekiplerin üstünden alması gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşımla gerçekleştirdiğimiz çözümlerimiz de yüzde 100’e en yakın doğruluk sonucunu vererek şirketlerin süreçlerini kolaylaştırıyor.”
Metodoloji
Çalışma, 250’den fazla şirket/kişi ile gerçekleştirildi. Çalışmaya katılan şirketlerin/kişilerin görev aldığı şirketlerin yüzde 51’inin 250 kişiden fazla, yüzde 49’unun da 250 kişiden az çalışanı bulunuyor. Şirketlerin yüzde 72’si Avrupa ve yüzde 19’u Amerika kıtası merkezliyken ve kalan yüzde 9’unun merkezi de dünyanın kalan bölgelerinde bulunuyor. Şirketlerin yüzde 17’si 10 yılını geride bırakmışken yüzde 38’i 6-10 yıl içinde, yüzde 45’i de 5 yıldan kısa süre içinde kurulmuş durumda.