Binance, tüm dünyayı etkisi altına alan blokzincir teknolojisi içerisinde yer alan gerçek ile hikayeyi ayıran bilgiler paylaştı. Kripto konusunda ortaya atılan temelsiz ve yanlış iddiaları ortadan kaldırmayı hedefleyen Binance; kripto hakkında yanlış bilinenleri gözler önüne serdi.
Dünyanın lider blokzincir ekosistemi ve kripto para altyapı sağlayıcısı Binance, gerçekleştirdiği çalışmalarla hem dünyada hem de Türkiye’deki finansal medya okur-yazarlığının daha da artması ve blokzincir teknolojisinin en doğru şekilde aktarılabilmesi için üzerine aldığı sorumlulukları yerine getirmeye devam ediyor. Binance, kripto hakkında “doğru bilinen yanlışlara”, belirsizliklere, korkulara ve yersiz şüphelere (FUD) açıklık getirdi. Binance, kripto paralar ile ilgili bazı yanlış inançlar zararsız olsa da bazıları kafa karışıklığına hatta paniğe yol açarak FUD’yi (korku, belirsizlik ve şüphe) körükleyebileceğini ve insanların hiçbir sebep yokken dijital varlıklardan şüphelenmesine neden olabileceğini belirtiyor. Binance ise insanların kripto hakkında yüzeysel bilgilere sahip olmaması için hem düzenli olarak bilgi akışı sağlıyor hem de Web3 konusundaki eğitimlerini herkes için erişilebilir hale getirmeye özen gösteriyor.
Birinci Efsane: Dijital varlıkların içsel değere sahip olmaması
Kripto dünyasında yeni olanlar veya bu dünyanın dışında kalanlar, genellikle sabit coinler hariç olmak üzere çoğu dijital varlığın somut bir gerçeklikle ya da “gerçek” itibari para birimiyle desteklenmediğini iddia edebiliyorlar. Desteklenmemenin, hiçbir değere sahip olmakla eş sayılması ise en büyük yanlışı oluşturuyor. Ancak itibari para birimleri de fiziki varlıklarla desteklenmiyor. Bu kapsamda Binance, ABD dolarını veya İngiliz sterlinini örnek gösteriyor. Her iki para biriminin de güçlü iki devlet tarafından çıkarıldığını, dolayısıyla bu para birimlerine olan inancın arkasında, iki güçlü devletin varlığına olan inancın yattığına işaret ediyor. Buna karşılık dijital para birimlerinin altında yatan teknolojiye güvenen insanların sayısı da gün geçtikçe artıyor. Burada verilen değer, herkesin kendi başına görüntüleyebileceği ve doğrulayabileceği açık kaynaklı koddan ileri geliyor. Böylece finansal sistemlerde güven unsurunun blokzincir ve kriptoyla daha fazla sağlanabileceği sonucu doğuyor.
Kripto altın olarak kabul ediliyor, kullanım çeşitleniyor
Bitcoin örneğinde de görüldüğü gibi kripto, tıpkı altın gibi bir emtiaya benzer şekilde değer saklama aracı olarak her geçen gün daha fazla tercih ediliyor. Sayısı 21 milyon adetle sınırlı nadir bir varlık olarak tanımlanan Bitcoin; doğası gereği dezenflasyonist, yani değeri para politikalarıyla düşürülmeyen bir değer olarak kabul ediliyor.
Yine blokzincir teknolojisi kapsamında akıllı sözleşme özellikli varlıklar; çevrimiçi dünyada dağıtık yönetişim, dijital sanat, yeni finansal ürünler ve benzersiz sanal deneyimler gibi neredeyse sınırsız sayıda kullanım alanı oluşturmak için de değerlendirilebiliyor. Dijital varlıkların benimsenme oranlarının istikrarlı bir şekilde yükselmesi de bu değerin giderek arttığını gösteriyor.
İkinci efsane: Kriptonun gerçek para olmaması
Yapılan genel değerlendirmelere göre gerçek para konusu açıldığında, genellikle ticari faaliyetlerde kullanılan takas aracı ve hesap birimi akıllara geliyor. Kriptoya şüpheyle yaklaşanlar da genellikle dijital varlıkların günlük işlemlerde kullanılmadığını varsayıyor. Popüler inanışın aksine, kripto dünya genelinde gündelik “gerçek para” olarak kullanılıyor. Hatta son yıllarda kriptonun geleneksel ödeme sistemleriyle artan entegrasyonları neticesinde, kullanıcılar kriptolarını harcayabilecek ürün, hizmet ve uygulamalarla da buluşabiliyorlar.
Binance Card’ın itibari para sistemlerinin faaliyet gösterdiği alanlarda kullanımı yaygınlaşıyor. Binance Pay ise temassız, sınırsız ve güvenli bir kripto ödeme teknolojisi olarak kullanıcılarına yeni avantajlar sağlıyor. Tüm bu örnekler ve Binance’ın yaptığı değerlendirmeler, kriptonun şimdiden ve yakın geleceğin en önemli finansal argümanlarından biri olduğunu bir kez daha gösteriyor.