Tüm dünyada çalışma ortamları artık tek bir alan veya cihazla sınırlı değil. Özellikle pandemiden bu yana çok daha esnek, mobil ve hibrit. İnsanların nerede çalıştığının değil, ne iş yaptığının daha önemli olduğu bu model, verimli bir iş deneyimi için araç ve ürün geliştirmeyi amaç edinmiş Cisco gibi şirketler için de daha güçlü ve yeni olasılıklar sunuyor. Şirket yöneticileri de çalışan memnuniyeti ve motivasyonunun öneminden hareketle uzaktan çalışmayı iyileştirecek şekilde çalışma ortamını yeniden tasarlamanın yollarını bulmaya çalışıyor.
Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, Cisco araştırmaları ışığında, bu yeni düzende farklı çalışma alanlarının nasıl şekillendiğini paylaştı:
Yüzde 85’lik çoğunluğa göre hibrit çalışma mutlu ediyor
“Hibrit çalışma yaygın hale geldikçe ofislerin hem iş birliği hem de sosyalleşme için bir hedef nokta olması ve değişen ihtiyaçları daha doğrudan karşılaması gerekliliği doğdu. Cisco’nun Hibrit Çalışma Raporu’nda öne çıkan aşağıdaki veriler, çalışma deneyimlerini daha verimli hale getirmek için hem çalışanların hem de işverenlerin hibrit modeli nasıl benimsediğini örneklendiriyor.
– BAE’deki (Birleşik Arap Emirlikleri) çalışanların %67’si hibrit çalışma sayesinde çalışma kalitesinin arttığını söylüyor
– %77’si, sorunsuz bir çalışma deneyimi için ağ altyapısının çok önemli olduğuna inanıyor
– %85,7’si hibrit çalışma sayesinde daha mutlu olduklarını söylüyor
– %83’ü, uzaktan çalışırken görevlerini, en az ofiste olduğu kadar gerçekleştirebildiğini belirtiyor
İlham verici ofisler
Gallup tarafından yapılan bir araştırmaya göre de Y kuşağının %59’u çalışma ortamlarındaki birincil önceliğin öğrenme ve ilerleme olmasını istiyor ve bu fırsatları sunan şirketlerde daha uzun kalacaklarını beyan ediyor.
Sonuç olarak geleceğin ofisleri, çalışanların birlikte geçirdikleri zamandan içgörüler elde etmek üzere tasarlanmış fiziksel bir düzen içerecek ve benzersiz deneyimler sunacak:
– Veri entegrasyonu olan özel bölmeler
– Kalıcı ve esnek masa alanları
– Sanal ve bire bir iş birliğini destekleyen küçük toplantı alanları
– Çalışanların Webex iş birliği cihazlarını ve çalışma alanı müsaitliğini kontrol etmesini, toplantı odası rezerve etmesini, çevrebirim cihazları yönetmesini sağlayan, sezgisel dokunmatik ekranlar
Çalışma ortamları farklı görevlere uygun olacak
Çalışma ortamları belirli görevlere göre tasarlanacak. Örneğin, Z kuşağı ofisin sadece kariyer gelişimi aracı olması fikrini reddediyor. Bunun yerine ofisi iş birliği yapabilecekleri, ilişkiler kurabilecekleri ve farklı deneyimler yaşayabilecekleri bir yer olarak görüyor.
4 teker üzerinde ofis alanları
Sürücüsüz araç deneyimi ve Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisi, günümüzde araçları uzaktan yönetilen, çok amaçlı alanlar haline getiriyor. Üstelik burada yolcuların işe kaldıkları yerden devam etmelerini sağlayan veya eve gidiş gelişlerinde dinlenme şansını bulabilecekleri bir teknoloji de söz konusu.
Orta Doğu ve Afrika’da sürücüsüz araç pazarının yılda %46,6 büyümesi ve 2024’e kadar 18,94 milyar dolar küresel gelir getirmesi bekleniyor. Dünya çapında küçük işletmelerin %55’i önümüzdeki 20 yıl içinde tamamı sürücüsüz araçlardan oluşan bir filoya sahip olacaklarını ön görüyor.
Araç tasarımları ise iş beklentilerine göre şekillenecek:
– Sürücüsüz kullanım esnasında kaybolan gaz pedalları ve direksiyonlar
– Görüntülü konuşma, çalışma veya eğlence amacıyla kullanılabilecek, 5G bağlantılı ekranlar
– Gerektiğinde koltukların çalışma alanlarına dönüştüğü, uyarlanabilir araç içi tasarımı
Bağımsız ve kendine yeten ev ofisler
Fiziksel bir çalışma ortamının deneyimsel odağına kıyasla ev ofisler için üretkenlik ön planda olacak. Dikkatin dağılmasını önlemek amacıyla, evin diğer kısmından ayrı küçük bir ofis alanı şeklinde, kişisel tercihlerinize göre uyarlanabilecek ve sessiz bir yer olacak.”