2022 yılının ilk yarısında fintech’lere yatırımın azaldığını gösteren KPMG’nin “Pulse of Fintech” raporunda yatırımların yanı sıra bu yılın ikinci çeyreğinde sektöre yön vermesi beklenen trendlere de yer veriliyor.
2022 yılının ilk yarısında jeopolitik belirsizlikler, dalgalı seyreden piyasalar, devam eden tedarik zinciri aksaklıkları, yüksek enflasyon seviyeleri ve artan faiz oranları gibi çok sayıda faktör bir araya gelerek, fintech yatırımlarının küresel olarak yukarı yönlü gidişatını etkiledi.
Nitekim KPMG’nin yayımladığı “Pulse of Fintech” raporuna göre fintech’e yapılan küresel yatırım, 2021 yılının ilk yarısında 3 bin 372 işlem ile 111,2 milyar dolar seviyesinde iken, 2022 yılının ilk yarısında 2 bin 980 işlem ile 107,8 milyar dolara geriledi.
Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri Sinem Cantürk, “Fintech alt sektörlerine bakıldığında, ödeme sistemleri gücünü korumaya devam ediyor. Siber güvenlik, fintech yatırımcıları tarafından yoğun ilgi görmeyi sürdürüyor. Fintech yatırımlarının B2B ödeme sistemleri, siber güvenlik otomasyonu ve veri & analitik gibi kategorilerde nispeten gücünü koruyacağı öngörülürken, yatırımcıların kanadında temkinli bir duruş görmemiz mümkün. Değerlemelerin üzerine baskı oluştukça; fintech yatırımcıları nakit akışı, gelir artışı ve kârlılığa odaklanıyor. Bu da bazı fintech’lerin yatırım toplamasının önünde bir engel oluşturabiliyor. Diğer yandan, bazı oyuncuların pazardan çıkış eğilimine göre, birleşme ve satın alma faaliyetlerinde bir artış beklenebilir.” dedi.
KPMG’nin raporunda, fintech’lere yapılan yatırımların yanı sıra, bu yılın ikinci çeyreğinde sektöre yön vermesi beklenen trendlere de yer veriliyor. Raporda altı ana başlık altında özetlenen trendler şu şekilde özetleniyor:
- Sermaye maliyeti arttıkça fintech girişimlerinde değerlemeleri de buna göre değişmeye devam edecek. Faiz oranları yükselmeye devam ettikçe, sermaye yatırımları daha maliyetli hale gelecek. Bu durum startup’ların değerlemeleri üzerinde etkili olacak ve yatırımcıların nakit akışı, gelir artışı ve kârlılık konularına daha fazla odaklanmalarına yol açacak.
- Özel sermaye şirketleri daha uygun şatlarda yatırım imkanı ararken, birleşme ve satın almalar artacak. Fintech girişimlerinde değerlemeler üzerindeki aşağı yönlü baskı göz önüne alındığında, yatırımcılar bu durumu girişimleri daha iyi fiyatlarla satın almak için bir fırsat olarak görecek ve dolayısıyla birleşme ve satın alma faaliyetleri muhtemelen artacak. Startup’lar da değerlemeleri düştüğünden, alternatif olarak satış yapmayı düşünebilecek.
- Siber güvenlik otomasyonuna olan ilgi artmaya devam edecek. Siber güvenlik endişeleri her geçen gün daha fazla şirketin radarına girerken, bu alanda yetenek açığını kapatmak da önem taşıyor. Bu nedenle siber güvenlik yönetimini iyileştirmenin ve yetenek açığını kapatmanın bir yolu olarak siber güvenlik otomasyonuna daha fazla odaklanılması muhtemel.
- B2B çözümleri yatırımcılar için daha cazip hale gelecek. Dünya muhtemel bir resesyonun eşiğinde iken, fintech yatırımcıları muhtemelen şirketlerin daha verimli hale gelmesine yardımcı olmaya veya değer önerilerini genişletmelerini sağlamaya odaklanan B2B girişimlerine daha fazla ilgi gösterecek.
- Fintech’ler veriden güç alan çözümlere odaklanmaya devam edecek. Fintech girişimleri hem şirketlerin hem de tüketicilerin gözünde farklılaşmak için veri toplamanın, değerlendirmenin ve kullanmanın benzersiz yollarını bulmaya odaklanmaya devam edecek.
- Kripto ve blok zinciri yatırımları giderek daha fazla altyapıya odaklanacak. Kripto para birimlerine yapılan yatırımların daha da yavaşlaması beklense de finansal piyasaların modernizasyonu için blok zincirinin kullanımına odaklanılmaya devam edilecek.