Deloitte’un hazırladığı ‘Dijital Medya Trendleri’ araştırması, günümüzün popüler eğlence araçlarının büyüme ve rekabet stratejisini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre pandeminin etkisiyle izlenme oranları artış gösteren abonelik modeline dayalı seç-izle (SVOD) platformları günümüzde abone sayılarını yüksek tutmaya çalışırken aynı zamanda sosyal medya ve oyun platformlarıyla da mücadele etmenin yollarını arıyor.
Araştırma, ABD’de tüketicilerin yüzde 80’inin hala Covid-19’un varyantlarından endişe duyduğunu ve eğlence merkezlerine geri dönme konusunda tereddüt ettiğini gösteriyor. Tüketicilerin yüzde 84’ü bu dönemde evde online eğlenceye daha fazla vakit ayırıyor. Bu rakam 6 ay önce yaklaşık yüzde 50 civarındaydı.
Pandeminin etkisiyle SVOD aboneliklerinde 2021’in ilk yarısında yüzde 21’lik artış yaşandı. Ancak aynı dönemde tüketicilerin ilgisi sosyal medya üzerinden servis edilen, ücretsiz içeriklere kaydı. Genç tüketiciler, kullanıcılar tarafından üretilen, kısa video formatındaki içeriklere daha fazla ilgi gösterirken, online video oyun ortamlarında sosyalleşmeye her geçen gün daha fazla zaman ayırıyor.
Araştırmaya göre, içeriklerine milyarlarca dolar harcayan SVOD platformları önümüzdeki dönem için iki önemli soruyla karşı karşıya. Üyeliği bir anda bırakabilen abonelerini ellerinde tutmak için ne yapacaklar, ücretsiz sosyal medya, kullanıcı içerikleri ve oyunlarla baş edebilecek çeşitlilikte portföylere sahipler mi?
Servisler yakın gelecekte birleşecek
Araştırmayı değerlendiren Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Lideri Metin Aslantaş, SVOD platformlarının gelecekte abonelerini ‘daha sadık’ müşterilere dönüştürmek için sosyal medya ve oyun alanındaki şirketlerle ortaklık ve birleşmelere gideceğini kaydetti. Çevrim içi dizi ve film platformu Netflix’in geçtiğimiz günlerde ücretsiz mobil oyun oynama hizmeti başlattığını hatırlatan Aslantaş, “Sadece ortaklık ve birleşmeler de yeterli olmayacak. Streaming video servislerinin sosyal medya departmanlarını geliştirmeleri gerekiyor. Farklı abonelik seçenekleri, sadakat programları ve VIP içerikleri de daha fazla izleyici çekebilir. Ancak günün sonunda en önemli konu müşterilere daha interaktif ve dinamik deneyimler yaşatabilmekte. Bu noktada sosyal medya servislerinin avantajı büyük, zira kullanıcılarının bu siteleri kullanmalarındaki en büyük etkenlerden birisi arkadaşlarıyla bağlantıda kalma istekleri. Düşüncelerini paylaşmak, insanlarla etkileşime girmek, benzer ilgi alanlarına ve görüşlere sahip kişilerle bir araya gelebilmek. SVOD servisleri günümüzde bunların hiç birisini sunmuyor” dedi.
Araştırmadan dikkat çeken bazı başlıklar şöyle:
Her kuşak farklı eğleniyor
- Tüketiciler, 6 ay öncesine göre daha fazla televizyon izliyor ve internete giriyor, ancak kuşakların dijital eğlence anlayışı konusunda farklılıklar var.
- Pandemiyle geçen 19 ayda Boomer ve X kuşakları, evde televizyon ve film izlemeye devam ettiler. Z Kuşağı aynı dönemde video oyunlarla vakit geçirmeyi tercih etti.
- Z Kuşağı ve Milenyumlar, 6 ay öncesine göre daha fazla online müzik dinlemeyi tercih ediyor.
Sanal dünyalar, gerçek etkileşimler
- Oyun ve oyun bağlantılı içerikler, tüketicilerin eğlence süreleri içerisinde önemli yere sahip. Katılımcıların yüzde 65’i sık oyun oynayan kişiler.
- Ortalama bir oyuncu haftada yaklaşık 12 saatini oyunlara ayırıyor. Z Kuşağı ve Milenyumlarda bu rakam 13-14 saat civarında.
- Oyunla alakalı üretilen videolar da sosyal medya ve streaming servislerinde büyük ilgi görüyor. Sık oyun oynayan kullanıcıların yüzde 45’i başkalarını oyun oynarken izliyor, yüzde 38’i oyun yayını yapıyor, yüzde 49’u ise oyun tüyoları, hileleri gibi içerikleri düzenli olarak izliyor.
- Z Kuşağı ve Milenyum oyuncuların yüzde 40’ı her gün online ortamda başka oyunculara karşı oynuyor. Milenyumların yüzde 37’si her gün oyun arkadaşlarıyla online ortamda bir araya gelerek oyun oynuyor.
Dizisi bittiğinde iptal ediyor
- Araştırma, katılımcıların yüzde 84’ünün bir SVOD servisine abone olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre ortalama bir ailenin 4 ayrı platforma aboneliği bulunuyor.
- Tüketicilerin önceliği hala orijinal yeni içeriklerden oluşan geniş bir arşive düşük bütçeyle abone olmak. Abonelik iptal oranları pandemi döneminde değişim göstermeden yüzde 38 seviyesinde kaldı.
- Abonelik iptal kararlarında ilk sebep yüksek abonelik ücretleri. İkinci sebep izleyicilerin favori dizi ve programlarının tüm bölümlerini izlemeleri. İzleyici, yeni içerik bulamadığında aboneliğini iptal ediyor, beğendiği içeriğin yeni bölümleri yayınlandığında ise aboneliğini tekrar başlatıyor. Bu ‘gitme-gelme’ hareketi özellikle genç tüketiciler arasında daha yaygın. Milenyumların neredeyse yarısı, Z Kuşağı’nın ise yüzde 34’ü abonelik iptal edip daha sonra yeniden başlatmayı tercih ediyor.
- Fiyata daha duyarlı olan Milenyum ve Z Kuşağı mensuplarının yüzde 65’i ücretsiz ve reklam destekli video servisleri kullanmayı sürdürüyor.
- Tahminlere göre video servisler üzerinden yayınlanan reklam pazarı gelecek 2 yılda iki katı büyüklüğe erişecek.
Yüzde 25’i 10 platforma birden üye
- Araştırmaya katılanların yüzde 90’ı en az bir sosyal medya platformunu kullanıyor. Bu rakam Z Kuşağı ve Milenyumlarda 7’ye kadar çıkıyor, bu jenerasyonun yüzde 25’i ise 10 veya daha fazla farklı platformu kullanıyor.
- Katılımcıların yüzde 65’i, her gün birkaç kez sosyal medyaya bakıyor.
- Kullanıcıların üçte biri haberlerden ve son gelişmelerden haberdar olmak için sosyal medyayı kullanıyor, pek çoğu yeni video ve müzikleri keşfetmek için sosyal medyaya giriyor.
- Katılımcıların üçte biri 6 ay öncesine göre paralı video servislerinde daha fazla video izliyor, sosyal medya ve live streaming servislerinde daha fazla video izleyenlerin oranı da yüzde 30’lar civarında.