Sosyal mecralar kullanıcıların alışkanlık ve kullanımları ile paralel her geçen gün değişime uğruyor. Örneğin LinkedIn akışınızda önünüze düşen gönderiler artık ilginizi çekmiyor mu? Ya da ağınıza eklemek durumunda kaldığınız kişiler akışınızı mı etkiliyor? İşte tüm bunları yönetmek sizin elinizde. Eğitmen ve dijital iletişim profesyoneli Gamze Nurluoğlu, yeni yılda LinkedIn deneyimini iyileştirmenin 5 yolunu paylaşıyor.
Dijital araçlar artık hayatımızın olmazsa olmazı. Hal böyleyken özellikle iş hayatı için Linkedin kullanımı da kaçınılmaz hale geliyor. Linkedin’de bugün Türkiye bazında, 10 milyondan fazla üye var. Bir platformda milyonlarca kullanıcı olabilir ama önemli olan; kullanımı etkili hale getirerek platformdan fayda sağlayabilmek. Eğer bir platformu kullanırken keyif almıyorsanız, yeni şeyler öğrenmiyorsanız o zaman oradaki verilen-alınan fayda dengesi bozuluyor ve zamanla platformdan uzaklaşıyorsunuz. O yüzden Linkedin’i kullanmak değil; etkili kullanmak ve deneyimi iyileştirmek oldukça önemli. Yeni yıla çok az bir zaman kalmışken Linkedin deneyimini yeniden inşa etmenin ve platformu etkili hale getirmenin 5 adımını eğitmen ve dijital iletişim profesyoneli Gamze Nurluoğlu şöyle sıralıyor:
Adım 1: Linkedin Ağınızı Yönetin
Eğer artık içerikler size keyif vermiyorsa öğretici değilse ya da ağınızın davranışlarını anlamlandıramıyorsanız; bağlantılarınızı gözden geçirmenin ve düzenlemenin zamanı gelmiş demektir. Çünkü artık bağlantı sayısı değil; bağlantılarınız ile alaka düzeyiniz size daha çok erişim ve etkileşim getiriyor. Bunun için Konmari yöntemini kullanıyoruz. Bu yönteme göre şu soruyu soruyoruz: Bağlantılarınız size fayda sağlıyor mu ya da siz bağlantılarınıza fayda sağlıyor musunuz? Burada bağlantılarınızı gözden geçirirken bu temel 2 soruyu aklınızdan çıkartmamalısınız. Ortada bir fayda yokken ve olması ön görülmezken bağlantıda kalmanıza gerçekten gerek var mı? Birinin yazdığından beslendiğinizde, yeni bilgiler öğrendiğinizde, iş ortaklıkları gerçekleştirdiğinizde veya biri sizin iş alanınızda sizden bilgi edindiğinde fayda gerçekleşir. Fayda bazen tek taraflı, bazen çift taraflıdır. Bir tarafın dahi fayda sağlaması bağlantı için yeterlidir aslında. Ama ortada bir bağ yoksa ağınızı yönetmek adına o bağlantıyı gözden geçirmeli ve vedalaşmalısınız.
Adım 2: Hesabınızda “Takip Et” Seçeneğini Etkinleştirin
Bağlantı olarak eklediğiniz her insan; akışınıza etki edecek. Ağınızı genişletirken herkesin sizi bağlantı olarak eklemesi gerekmez. Eğer ayarlar bölümünden “Takip Et” seçeneğini aktif hale getirirseniz; sizin profilinizi keşfetmek isteyenler önce sizi takip edecekler, siz isterseniz sonradan bağlantı kurabilirsiniz. Bu da akışınızda gördüğünüz içerikleri kontrol altında tutmanızı sağlayacak.
İkisi arasındaki fark şöyleydi; biri sizi takip ettiğinde siz onun içeriklerini göremezsiniz; o ise sizin içeriklerinizi görür ancak mesaj atamaz. Bağlantı kurarsanız da iki taraf da birbirinin içeriğini görür ve mesaj atabilir. “Takip Et” seçeneğini ayrıca İçerik Modu’nu açarak da aktif hale getirebilirsiniz.
Adım 3: İlginizi Çekmeyen Gönderileri Akışınızdan Kaldırın!
Akış, Linkedin’de geçirdiğiniz zamana ve ağınızın genişleyeceği alana etki eder. Aslında Linkedin deneyimimizde en önemli noktadır. Diyelim ki Linkedin’de beğenmediğiniz, asla bu platformda olmaması gerektiğini düşündüğünüz bir gönderi gördünüz. Yorum yapıp eleştirmek ya da bu ne deyip platformdan çıkmak birer seçenek. Ama ikisi de size fayda sağlamayacak. Biri daha çok karşınıza çıkarıp yorum gücüyle etkileşimini arttıracak; diğeri ise bir sonraki girişinizde yeniden görmenizi engellemeyecek. O zaman ne yapacağız? Gönderiyi akışımızdan kaldırıp algoritmanın bize sunacağı yeni gönderiye yer açacağız.
Gönderilerin sağ üst kısmında “…” vardır. Oraya tıkladığınızda “Bunları Görmek İstemiyorum” butonunu göreceksiniz. Oraya tıklayarak gönderiyi kaldırın. Diyelim ki yayın sizi çok fazla rahatsız etti. O zaman da yayını rapor edin ve algoritmada alacağı erişimi kısıtlayın. Böylece hem sizin karşınıza bir daha çıkmayacak hem de sizinle ortak özelliklere sahip kullanıcılara gösterilmesini engellemiş olacaksınız.
Adım 4: Taciz Mesajlarını Linkedin’e Bildirin
Son dönemde Linkedin kullanımında en çok yakınılan konu özellikle kadın kullanıcıların aldığı rahatsız edici mesajlar. Mesajların sayısının artması ile kişinin hem genel Linkedin kullanımı etkileniyor hem de diğer kullanıcılar ile mesajlaşma davranışından uzaklaşıyor.
Peki taciz mesajlarına karşı ne yapacağız? Bir defa tacizin tanımı çok önemli. Linkedin tacizi şöyle tanımlıyor: “Her üyenin taciz deneyimi benzersiz ve kişiseldir.” Sizi rahatsız, tedirgin ediyorsa ve güven duygunuzu zedeliyorsa bu sizin için bir taciz olabilir ve bu durumda bunu Linkedin’e bildirmeniz gerekir.
Adım 5: Motivasyonunuzu Kaybetmenize İzin Vermeyin
Bazen “Ben emek verip içerik paylaşıyorum. Birileri alakasız paylaşımlar ile daha çok beğeni alırken benim içeriklerim öne çıkmıyor” diye düşünüp motivasyonunuzu kaybedebilirsiniz. Peki her şey beğeni sayısı mı? Asla değil. Linkedin’in amacı hiçbir zaman zaten sizi çok fazla insana eriştirmek olmadı; algoritma her zaman doğru insanlara erişin ve etkileşime geçin ister. O zaman bizim derdimiz popülerlik ya da eleştirilen içeriklerden gelen popülerlik değil; konumlanma olmalı. Kendinize belirlediğiniz hedef doğrultusunda stratejik adımlar atmak, popülerlikten çok daha etkili bir kullanım sunacak. Bu yüzden aldığınız beğeni ya da yorum sayısını gözetmeksizin hedefe odaklanarak fayda üretmeye ve ağınızdan faydalanmaya devam edin.
Linkedin hem kişisel markanız hem de işiniz/şirketiniz için her geçen gün daha fazla fayda sağlamaya devam ediyor. Bu faydadan yararlanarak ağınızı genişletmek, Linkedin dünyasında kendinize yer edinmek için 2022 yeni bir başlangıç olsun.