Kurumsal uygulama ve yazılım alanında pazar lideri SAP Türkiye ve yüzde 100 Türk sermayeli en büyük iş ortaklarından Detaysoft, MEXT iş birliği ile ‘Farklı Bir Gelecekte Akıllı İşletme Yolculuğu ve MEXT Sanal Turu’ ana temasıyla dijital bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte, yeni nesil SAP Bulut ERP ve SAP Müşteri Deneyimi projeleri ile SAP’nin iş dünyasına sunduğu “RISE with SAP” iş birliği modeli iş dünyasının önde gelen isimleri tarafından değerlendirildi.
Moderatörlüğünü Teknoloji Yazarı ve Trend Avcısı M. Serdar Kuzuloğlu’nun üstlendiği etkinlikte MEXT Teknoloji Dönüşüm Mimarı Milas Levent de katılımcılara detaylı bir sanal tur yaptırdı. 3 boyutlu artırılmış gerçeklik olarak yapılan turda katılımcılar MEXT dijital fabrikayı deneyimleme ve yenilikçi teknolojileri inceleme şansı buldu. Dünyanın önde gelen dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezlerinden biri olan MEXT’in sponsorları arasında yer alan SAP, yenilikçi teknolojileri ve çözümleri ile Türkiye’yi dijital dünyaya hazırlayan bu merkezin çalışmalarına katkı sağlıyor.
Şirketleri akıllı işletmelere dönüştüren SAP’nin yenilikçi teknolojilerinin sağladığı katma değerin paylaşıldığı etkinlikte ‘Farklı Bir Gelecekte Var Olmaya Hazır mısınız?’ başlığıyla bir panel düzenlendi. Panelde; SAP Türkiye Bulut Bilişim Uzmanı Dr. Serdar Kebapcı, Detaysoft Stratejik Satışlar ve İş Çözümleri Direktörü Fatih İnanç, İGA Dijital Hizmetler ve Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Ersin İnankul, Mogul Tekstil BT Yöneticisi Ahmet Tütüncüler ve OPET FUCHS IT ve Strateji Geliştirme Direktörü Nilay Azizoğlu konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar kurumlarında SAP iş birliği ile hayata geçirdikleri dijital dönüşüm projelerini anlatarak bu projelerin kazanımlarını ve kurumlarına kattığı değerleri paylaştılar.
Bulut teknolojileri ile büyük resmi görmek mümkün
SAP Türkiye Bulut Bilişim Uzmanı Dr. Serdar Kebapcı panelde yaptığı konuşmada, SAP’nin misyonunun kurumların akıllı işletmelere dönüşümünü sağlamak olduğunu belirterek şunları söyledi: “ SAP’nin bu amaca yönelik sunduğu bulut teknolojileri ile kurumların ERP sistemlerine erişebilirliği yüzde 99.7 gibi bir oranla üst düzeye çıkıyor. Ayrıca kullanıldığı süre boyunca ortaya çıkan maliyetler de yerleşik sistemlere kıyasla yüzde 30’lara varan oranlarda azaltılabiliyor. Belirsizlikler ve krizler her zaman olacak. Ancak kurumlar en iyi örnekler (SAP Best Practices) ile desteklenen bulut teknolojilerimiz sayesinde uygulamalara her yerden ve her cihaz ile erişim sağlayarak tüm işletme birimlerini kapsayacak şekilde büyük resmi görebiliyorlar. Bu birincil ve çok önemli bir avantaj. Büyük resimde işletmenin bazı yerleri daha parlak bazı yerleri ise daha solgun görüntülenebiliyor. Parlak yerler şirketin rakiplerine göre fark yarattığı ve başarılı olduğu yerler iken, solgun noktalar ise hala geliştirebileceği, sektörünü yakalaması gereken kısımlar. Çünkü ancak görerek odaklanabildiğinizde müdahale edebilirsiniz ve işletmenize değer katabileceğiniz noktaları keşfedebilirsiniz, Buluta yatırım yapan kurumlar bu bilgiye erişmekle kalmıyor, riskleri yönetebiliyor, sürdürülebilir büyümesini destekliyor ki bu da ikinci önemli değer.. Bu sayede hızla yeni iş modellerini uygulayabildikleri gibi süreçlerinde otomasyona giderek rutin işleri sistemlerin üzerine yıkabiliyorlar. Böylece çalışanlar şirketleri ve kendileri için katma değer yaratabilecek işlere odaklanabiliyorlar. Bulut teknolojilerinin sağladığı üçüncü önemli bileşen ise çeviklik. Şirketinizin sadece bir ya da iki noktasına değil, birden çok alanında anlık stratejik kararlar almak ve hızlı harekete geçmek için çevik olma becerisi gerekiyor. Bulut teknolojilerinin sağladığı en önemli avantajlardan biri de bu”.
RISE with SAP işletmelere bulut teknolojilerinin bağlan-kullan kolaylığını sağlıyor
Bulut teknolojilerinin maliyet açısından da avantajlı olduğunu söyleyen Kebapcı, “Bulut teknolojileri ile pek çok sistemden oluşan, katman katman makine parklarını bir kenara koyarak internet üzerinden kurumsal kaynak planlama (ERP) ya da satış platformlarına anında ulaşmak mümkün. Ayrıca yaklaşık üç ile beş senelik periyotta bir sistem odasının ve bu sistemi yaşatmak için kullanılan kaynakların maliyetleri de ortadan kalkıyor. Kaldı ki yüzde 99.7 gibi yüksek düzeyde erişilebilirlik için sadece bir sistem odası yeterli olmamakta; mutlaka farklı lokasyonda ikincil bir iş sürekliliği ortamı gerekiyor. Tüm bunların üstüne, bir kurumun akıllı bir işletmeye dönüşmesi için sadece kurumsal kaynak planlama (ERP) sistemini kullanması da yetmiyor. Robotik süreç otomasyonu (RPA), yapay zekâ, makine öğrenmesi gibi ileri teknolojileri endüstriye özel yeteneklerle birlikte işletmenin süreçlerine entegre etmek gerekiyor. SAP olarak müşterilerimizin bu ihtiyaçlarına yönelik hazırladığımız RISE with SAP iş birliği modelinde S/4HANA Bulut ERP (S/4HANA Cloud ERP ) çözümümüzle birlikte tüm bu entegrasyonu tek bir pakette sağlıyoruz. Bugün tam anlamıyla bir akıllı işletme dönüşümü için RISE with SAP modeli müşterilerimize ihtiyaçları olan tüm kaynakları “bağlan-kullan” kolaylığı ile sunuyor. Tamamen ölçeklenebilir RISE with SAP iş birliği modelimiz ile kurumlara iş uygulamalarını buluta taşımanın en hızlı ve verimli yolunu sunuyor, uçtan uca entegre süreçler sayesinde görünürlük, odaklanabilme ve çeviklik kazandırıyoruz”.
