Türkiye’nin Yapay Zeka Platformu AITR, Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) ve İTÜ Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulamalar ve Araştırmaları Merkezi (İTÜ AI) birlikteliğinde kuruldu. Platform; yapay zekanın getirebileceği geleceği anlayarak bu teknolojinin; çalışma hayatı, gündelik yaşam, dünyayı deneyimleme şekli, diğer teknolojilerle etkileşimi, verilerle olan ilişkisini anlamak üzere hayata geçiriliyor. AITR yapay zeka kullanımında toplumsal gelişmeleri ve insanı ön planda tutarken; etik değerlerle, yönetim ve liderlik anlayışlarının harmanlandığı kapsayıcı bir platform olma özelliğini taşıyor. Eğitim ve çalışma kültürünü zenginleştirmenin yanı sıra geleceği inşa edecek bireylerin ve şirketlerin gelişimi için çok paydaşlı bir bakış açısı ile çalışmayı benimseyen AITR platformunda; STK’lar, eğitim kurumları ve şirketler de istedikleri takdirde paydaş olarak yer alabilecek.
AITR tarafından yapılan açıklamada, her gün yeni buluşların ortaya çıkmasına, yeni uygulamaların üretilmesine, yapay zeka, makine öğrenimi ve bir dizi bilişsel teknolojiye ve oluşuma daha fazla yatırım yapılmasına şahit olduğumuz belirtilerek, “Girişim ve girişimci ekosistemleri ile çarpıcı bir hıza ulaşan “kırılım” ortamını yaşamak artık şaşırtıcı da gelmiyor. Bu teknolojilerin bazılarının kısa vadede nasıl uygulanacağını kolayca görebilsek de AI’nın yaygın olarak anlaşılabilmesi için gelecekte bizleri nelerin bekleyebileceğini düşünmeden varsayımlarda bulunmak mümkün değil… 1980’lerde taşınabilir (ama araç içinde taşınabilir ve uydu üzerinden çalışan) telefonların ortaya çıkışı, nerede olursak olalım telefon görüşmesi yapmanın mümkün olabileceğini açıkça ortaya koymasına rağmen, GSM, Edge, LTE ve 5G, 6G derken ilk kuşak ana çatı bilgisayar sistemlerinin gücüne sahip akıllı telefonların her türlü bilgi ve uygulamaya erişim olanağına sahip taşınabilir ve kişiselleştirilmiş bilgi işlem araçları olarak kullanılabileceğini ve hatta kolumuzdaki akıllı saatler haline gelebileceğini kim tahmin edebilirdi? Benzer şekilde, gelecekteki yapay zeka dünyası büyük olasılıkla bugün varsaydığımızdan daha da farklı bir şekilde toplum ve şirketler üzerinde büyük bir değişim etkisine sahip olacaktır” görüşlerine yer verildi.