Zoom’un pandemi ile mücadelede iş birliği yaptığı STK’lar ve kendi içinde geliştirdiği çalışan programlarıyla yaratılan toplumsal desteklerin sonuçlarını içeren Zoom Cares Sosyal Etki raporunun ilki yayımlandı.
COVID-19, başka hiçbir şeye benzemeyen sonuçlarıyla hayatımızın her alanını etkilemeye devam ederken; tüm dünya, bu ortak düşmana karşı büyük bir güç ve kararlılıkla mücadelesini sürdürüyor. Eğitimden sağlığa hemen her alandan sivil toplum kuruluşları, pandemiye karşı ortaya koyduğu cesaret ve azimle bireylerin bu süreçte ortaya çıkan her türlü kritik ihtiyacına çözüm bulmak için çalışıyor.
Tümleşik iletişim platformu Zoom Video Communications da bu benzersiz ve zor süreç boyunca tüm insanlık için çalışan bu kuruluşlara, sosyal etki iştiraki Zoom Cares ile destek veriyor. Zoom Cares’in hayata geçirdiği çalışmalar ve vakaları içeren “Sosyal Etki” raporunun ilkinin sonuçları geçtiğimiz günlerde duyuruldu.
Rapor, Zoom’un iş birliği yaptığı kuruluşlarla ilgili detayların yanı sıra, ürün bağışları ve indirimleri, çalışan odaklı çabaları ve yine sektöre sunulan 5 milyon dolardan fazla hibe fonunun küresel etkilerine dair değerlendirmeleri içeriyor. Rapordan öne çıkan bazı bulgular şöyle:
Zoom’da 95 milyar dakikayı aşan süre ders yapıldı
Dünyanın her yerindeki eğitim kurumları bir yıldan biraz daha uzun bir süre önce pandemi nedeniyle kapandığında, hiç kimse öğrencilerin sınıfa geri dönmesinin ne kadar süreceğinden tam olarak emin değildi. Uzaktan eğitime geçilen okullarda öğrencilerin ders içeriklerine sürekli ve kesintisiz erişimlerine yardımcı olabilmek için, Zoom Basic planındaki K-12, ilkokul ve ortaokullar için toplantılarda 40 dakikalık süre sınırını kaldırdı. Sonuçta 25 ülkede 125.000’den fazla okul, Zoom’da 95 milyar dakikadan fazla zaman geçirdi.
Dijital uçurumu kapatmak için 1 milyon dolar hibe etti
Zoom platformu salgın sırasında öğrenmenin sürekliliğini sağlamaya yardımcı olurken, tahminen dünyada 10 milyon ila 15 milyon öğrenci evlerinde internet erişimi olmadığı için bu dönemde derslerinden geri kaldılar. İnternet kotaları yetersiz olanlar ise görüntülü eğitim verildiği ve zaman zaman ders materyallerini indirmeleri gerektiği için öğrenme süreçlerinde sorunlar yaşadı. Eğitimdeki internet erişimi odaklı bu adaletsizliğin gelecekteki iş gücü kalitesi üzerindeki etkileri tartışmalara konu olmaya başladı.
Zoom, bu noktada eğitimdeki bu eşitsizliği kısmen de olsa azaltabilmek adına hali hazırdaki 5 milyon dolarlık desteğinin 1 milyon dolarını San Jose Digital Inclusion Fund ve EducationSuperHighway ile işbirliğine ayırdı.
Zoom çalışanlarından 555 kuruluşa destek
“Care” yani “umursamak”, Zoom’un temel değerlerinden biridir. Bu bağlamda Zoom çalışanlarının sivil toplum kuruluşlarını destekleme motivasyonu son derece yüksektir. Şirket, çalışan eşleştirme programı kapsamında, her takım üyesine, önemsedikleri konulardaki kuruluşlara daha fazla katkıda bulunabilmeleri için her yıl uygun bir fon tahsis ediyor.
Geçen yıl bu program ile 453 bin dolardan fazla çalışan bağışı ve dünya çapında 555 kâr amacı gütmeyen kuruluşa yardım toplandı ve ırksal adalet, eğitim eşitliği, COVID-19 ile mücadele başta olmak üzere birçok konuda topluma destek verildi. Geçtiğimiz yıl Zoom’un çalışan odaklı bağış toplama konusunda ana odağı, finansal kaynakları, Black Lives Matter ve NAACP Güçlendirme Programları dahil olmak üzere kâr amacı gütmeyen kuruluşlara aktararak siyahi vatandaşlara yönelik uygulanan ırkçılığın önüne geçmek oldu.
2020’de dünyanın dört bir yanından bireyler ve kuruluşlarla çalışarak tüm insanlığın ortak dertlerini önemseyen işlerin parçası olan Zoom, “Cares” vizyonu ile 2021’de de bu alandaki etkisini artırmayı hedefliyor.