Ebeveynler, çocuklarının online güvenliğini izleme konusunda nasıl bir tutuma sahip? Siber güvenlik kuruluşu ESET, Family Online Safety Institute’nün raporunu paylaştı. Buna göre genç ebeveynler, online kontrol konusunda yaşlı ebeveynlere göre kendilerini ‘daha az sorumlu‘ hissediyor. Öte yandan ebeveynler, bu yazılımlar yoluyla en çok yetişkin içeriklerini engelliyor.
Ebeveyn kontrol yazılımları (Parental Control), ebeveynlere çocuklarını internetteki içerikler konusunda yaş ve risk durumuna göre filtreleme, izleme ve kısıtlama imkanı sunuyor. İngiltere merkezli sivil toplum kuruluşu Family Online Safety Institute (FOSI); ebeveynlerin, ebeveyn kontrol yazılımlarının kullanımına yönelik tutumlarını ele alan bir rapor yayınladı. ESET Kıdemli Güvenlik Uzmanı Tony Anscombe, bu raporu mercek altına aldı, deneyimlerini de aktararak, raporun ayrıntılarını paylaştı.
Genç ebeveynler kendilerini daha az sorumlu hiseddiyor
Rapora göre ebeveynlerin, kontrol yazılımlarına ilişkin tutumları yaşlarına göre değişiklik gösteriyor. Bebek Patlaması (Baby Boomers) kuşağından gelen 1946 – 1964 doğumlu ebeveynlerinin yüzde 57’si “en çok sorumluluğun” ebeveynde olduğuna inanıyor. X kuşağı (1965-1980 doğumlu) ebeveynlerinin yüzde 43’ü ebeveynlerin sorumlu olduğuna ve daha genç (milenyum kuşağı) ebeveynlerin ise yalnızca yüzde 30’u sorumluluğun ebeveynde olduğuna inanıyor.
Neden?
Günümüzde birçok ülkenin eğitim sistemi gizlilik, güvenlik, siber zorbalıkla mücadele gibi birçok konuya müfredatlarında yer veriyor. Bu durum bir açıdan günümüz ebeveynlerinin online güvenlik konusunda ebeveynlerin ve çocukların ortaklaşa bir sorumluluğa sahip olduğunu düşünmelerini açıklıyor.
Sosyal medyada gizlilik konusu daha önemli hale geldi
Milenyumun ilk yıllarında internetin popüler hale gelmesinden bu yana sosyal medya platformlarındaki güvenlik ve gizlilik özellikleri önemli ölçüde değişti. Önceleri, gizlilik bilinçli olarak karar vermeniz gereken bir seçenekti. Profilinizin kilitli olup olmamasını siz seçiyordunuz. Günümüzde ayarların hepsi olmasa da birçoğu gizlilik ön planda tutularak varsayılan olarak sunuluyor. Ayrıca kabul edilemez içerikleri veya siber zorbalığı bildirebileceğiniz prosedürler ve seçenekler bulunuyor. Sosyal medya şirketleri, hükümetlerin ve kullanıcıların baskılarına uygun olarak değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
Ebeveynlerin konuşmaları daha etkili
Raporda belirtilen diğer bir ilginç noktada ise gençler, okulda dijital güvenlikle ilgili öğretilen içeriğin güncel olmadığını ve ebeveyn konuşmalarının daha etkili olduğunu düşünüyor. Ebeveynler olarak bizler günümüzde bu konular hakkında konuşabiliyoruz, ancak öğretmenlerin müfredatta yer alan konulara uyması gerekiyor ve genellikle konular onay süreç ve mekanizmalarından geçene kadar büyük ihtimalle güncelliğini kaybetmiş oluyor. Teknoloji ve popüler uygulamalar çok hızlı değiştiğinden bu konuda öne geçmemiz imkansız. Ayrıca eğitim sistemini gerçek dünyadaki kullanım yerine online güvenliğin genel ilkelerini belirleyen bir süreç olarak görmemiz daha adil olacaktır.
En çok yetişkin içerikleri engelleniyor
Rapor, dijital ebeveyn araçları kullanımında en üst sırada yetişkin içeriğinin engellenmesi olduğunu belirtiyor. Yapılan ankete katılanların yarısından fazlası bunun gerekli olduğunu düşünüyor. Yetişkin içerik; R veya X derecelendirmesine sahip filmler, yetişkin internet siteleri ve cinsel içerikli yayınlar olarak tanımlanıyor. İkinci sırada ise gizlilik ayarları yer alıyor. Özellikle ergenlik çağında çocukları olan ebeveynler bu konuya önem veriyor.
En çok 7-11 yaş aralığında kontrol yazılımları kullanılıyor
Öte yandan çoğu ebeveyn (%71), çocuklarının online güvenliğine sahip olması için kullandığı araçtan memnun değil. Ayrıca ankette en çok 7-11 yaş arası çocukların ebeveynlerinin, çocuğunun online güvenliğini sağlamak için dijital araçları kullandığı ve aynı yaş grubu için yaşa uygun video içeriği konusunda kaygı duyduğu belirtiliyor. Ebeveynler, tek bir noktadan hizmet alarak ve tek bir kaynak kullanarak ebeveyn kontrollerini sağlamayı arzuluyor. Bu durum çocukların kullandığı birçok farklı araç olduğunu ve hizmetlerin karmaşıklığını göz önünde bulundurduğumuzda oldukça anlaşılır.