Citrix’in dijital çalışma alanı uzmanları, çalışmanın geleceğini araştırdılar. Çalışanların ve yöneticilerin katıldığı anketlerde dört trend öne çıkıyor: yapay zekâ ve robotlar önemli bir rol oynayacak, yeni iş rolleri ortaya çıkacak, çalışma bugüne kadar olduğundan çok daha esnek hale gelecek ve çalışanlar gerçekten önem taşıyan şeyler için daha fazla zamana sahip olacak.
Citrix araştırmasından çıkan bulguların detayları şu şekilde;
Robotlar yapay zeka sayesinde karar da alabilecek
Robotlar, uzun zamandan beri ekonomide önemli bir rol oynuyor. Örneğin, otomotiv endüstrisinde parçaların montajını insanların tek başına yapabileceğinden daha hızlı ve verimli bir biçimde gerçekleştiriyorlar. Ancak, kesin bir biçimde belirlenmiş bir süreci uyguluyorlar. Bu süreç bir insan tarafından önceden belirleniyor ve robot buna uygun olarak programlanıyor. Bu durum, gelecekte yapay zekâ tarafından robotların veya dijital yardımcıların karar almaya yardımcı olmasına olanak sağlanmasıyla değişebilir. Citrix tarafından gerçekleştirilen bir ankette, katılımcıların %77’si, yapay zekânın 15 yıl içinde karar alma süreçlerini destekleyeceğini ve üretkenliğin artmasına olanak sağlayacağını belirtti. Aynı zamanda, katılımcıların %83’ü basit ancak zaman alan işlerin 2035 yılında tamamen otomatikleştirilmiş olacağına inanıyor. Buna karşılık, ankete katılanların %79’u, bunu çalışanlara kendilerini geliştirmeleri için daha fazla alan sağlanmasında önemli bir ön koşul olarak görüyor.
Yeni iş profillerinin yükselişi yaşanacak
Dijital dönüşüm sırasında, özellikle yapay zekânın geniş çaplı iş kayıplarına neden olabileceğine ilişkin yaygın bir endişe söz konusu. Her teknoloji devriminin aynı zamanda yeni işler yarattığı ise genellikle unutuluyor. Ankete katılanlar, dijital dönüşüm devam ederken aşağıdaki yeni profesyonel alanların ortaya çıkacağını belirtiyor:
- Robot / Yapay Zekâ eğitmeni
- Sanal Gerçeklik yöneticisi
- İleri düzey veri bilimci
- Gizlilik ve güven yöneticileri
- Tasarım odaklı düşünme uzmanı
Çalışman daha esnek hale getirilecek
Üretim süreçlerindeki artan otomasyon, insanların yapması gereken manuel çalışmanın giderek azalmasını sağlıyor. İşlerini yapmak için yalnızca bir dizüstü bilgisayara ihtiyaç duyan çalışanlar, prensip olarak bunu İnternet bağlantısı olan herhangi bir yerden yapabilir. Bunu kabul eden ve çalışma kültürünü buna göre düzenleyen şirketler, çok daha geniş bir yetenek havuzuna erişebilir. Bu, yeni ve daha esnek çalışma modellerine olanak sağlıyor: Ankete katılanların %67’si, çalışanların ve şirketlerin birlikte esnek bir biçimde ve proje bazında çalıştığı, ‘platform’ adı verilen modelin yaygınlaşacağına inanıyor. Yapay zekâ da dağınık biçimde çalışmada önemli bir rol oynayabilir. Örneğin, akıllı yardımcılar, farklı saat dilimlerinde bulunan katılımcılarla gerçekleştirilecek toplantıların daha iyi koordine edilmesini ve hatta ilgili biyoritimlerine uyarlanmasını sağlayabilir.
Yapay zekâ aracılığıyla artırılmış üretkenlik ve büyüme yaşanacak
Ankete katılan üst düzey yöneticilerin %51’i, yeni teknolojinin çalışanları bundan öncesine kıyasla iki kat daha üretken hale getireceğini düşünüyor. Katılımcılara göre, yapay zekâ belirleyici bir rol oynayacak. Kişisel yardımcılar, öncelikle alışkanlıkları ve süreçleri öğrenerek ve ardından yinelenen görevleri kendileri üstlenerek gündelik yaşamda çalışanları destekleyebilir. Yapay zekâ ayrıca, çalışanın iş yükünü değerlendirebilir ve erken uyarı verebilir – örneğin, tükenmişliğin ilk belirtilerinde. Yapay zekâ, yalnızca çalışan üretkenliğini artırarak dolaylı biçimde değil, aynı zamanda kendi katma değeri aracılığıyla doğrudan da şirketin başarısına katkı sağlayabilir. Hatta ankete katılan üst düzey yöneticilerin %90’ı, şirketin gelecekteki büyümesinin önemli ölçüde yapay zekâ teknolojilerine yapılan yatırımlara bağlı olacağına inanıyor.