Perşembe, Aralık 26, 2024

İlgili İçerikler

Bu hafta gündemdekiler

Süresiz lisanslama artık tarihe karışacak

Nutanix-Andrew-Brinded-globaltechmagazine

Andrew Brinded
Nutanix EMEA Başkan Yardımcısı ve Satış Şefi

Bilgi teknolojilerinde gelişim ve inovasyon baş döndürücü bir hızla devam ederken, lisanslama konusu karanlık bir köşede atalet içinde beklemeye devam ediyor. Ancak bu karanlık köşede bile kilitleri ortadan kaldıracak, gerçek değeri ve şeffaflığı öne çıkaracak lisanslama modellerine dair artan bir talep var ve bu talebi karşılamaya yönelik yaratıcı yaklaşımlar mevcut.

Bugün yapay zeka, bulut bilişim, nesnelerin interneti ve diğer öne çıkan teknolojilerin geniş fırsat alanları yarattığı bir dünyada yaşıyoruz. Ancak kurumsal yazılım lisanslama iş dünyasının eski günlerinden kalan izleri koruyor. Burada özellikle alırken bir kez bedel ödediğiniz ve bakım anlaşmaları karşılığında yıllık ödemeler yapmaya devam ettiğiniz kalıcı lisanslama modelinden bahsediyorum.

Kalıcı lisanslama bilişim dünyasında kadim bir gelenek. Bu model özellikle veritabanları ve kurumsal kaynak planlama gibi büyük yazılım ögelerinde oldukça yaygın. Çünkü bu alanlarda kalıcı lisanslama modeli satıcının işine geliyor ve alıcının da fazla bir alternatifi mevcut değil. Büyük yazılım paketleri, yapışkan kollarıyla müşterilerin etrafını sarıyor ve bunun neden böyle olduğunu sorduğunuzda “yapabiliyorsak neden olmasın” cevabını alıyorsunuz. Bu model müşteri için öylesine bağlayıcı ki, müşteriler satın aldıkları paketin içinde bile ancak sınırlı bir hareket alanına sahip oluyor.

Her ne kadar bunu yumuşatmak için bazı girişimler olsa da, eski bir şakanın da söylendiği gibi “kontratlar ikili kodlardan daha karmaşıktır.”

Koşullar değişiyor

Ancak lisanslama da inovasyonun etkisinden uzak bir alan değil ve bu konuyu daha adil ve anlaşılabilir kılmak için ortaya koyulan girişimlerin listesi oldukça uzun.

Yazılım lisansını anlamak, öncelikle bilgi teknolojilerinin nasıl geliştiğini anlamayı gerektiriyor. Bundan yıllar önce IBM’de çalışırken, geleneksel satın alma modeline alternatif olarak popüler kiralama seçenekleriyle AS/400 entegre donanım ve yazılım kombinasyonlarının satışını yaptım. IBM, müşterilerin yoğun dönemlerde kiraladıkları sistemlerin hesaplama gücünü artırmalarına izin veren “Talebe Bağlı Kapasite” adlı bir teklif bile geliştirdi. Örneğin bir oyuncak satıcısı Noel döneminde işleri arttıkça sisteme yeni işlemci ekleyebiliyordu. Ancak satıcı açılıp kapatılabilecek maksimum kapasitenin arkasında durmayı özellikle tercih ettiği için, bu yaklaşım da idealden uzak kalıyordu.

Günümüze gelelim. Son dönemde abonelik lisansları bulut bilişimin gelişimine paralel olarak hızla büyüdü. Abonelik sistemi, müşterinin ihtiyaçlarına bağlı olarak ve servis sağlayıcı açısından herhangi bir cezai durum söz konusu olmadan kapasitenin çok kolay bir şekilde açılıp kapatılabilmesi avantajına sahip. Bu model kurumsal bilgi teknolojilerine ihtiyaç duyanlar arasında büyük talep görüyor. Ancak eski üç katmanlı mimarilere sahip şirketlerde bu tasarrufların etkisi, bilgi teknolojileri operasyonların artan iş yükü nedeniyle sınırlı kalıyor.

Burada asıl konu, satıcıların iPhone’daki ayarları değiştirmek veya App Store’dan uygulama satın almak kadar basit ve kullanışlı bir lisans modeli sunmak için tüketici sektöründen ders almaları gerektiği. Sonuçta CIO’lar ve CTO’lar özel bulut, AWS veya Azure üzerinde doğru iş yükünün doğru ortama uyum sağlaması için tıpkı akıllı cihazlarında olduğu gibi iş yüklerini sürükleyip bırakabilecekleri ölçüde kullanım kolaylığının peşinde. Yazılımlarını istedikleri donanım üzerinde çalıştırabilmenin, herhangi bir platformu ceza ödemeden terk edebilmenin rahatlığını yaşarken, bununla ilgili olarak bir dolu masraf veya prosedürle uğraşmak istemiyorlar.

2020’de kalıcı lisanslamanın hala bu derece yaygın olmasına şaşırıyorum. Pahalı, hantal, pratikte kullanmayacağınız pek çok özelliğin boşu boşuna raflarınızı işgal etmesine neden oluyor, agresif denetimler ve yasal tehditler de cabası. Tüm bunlar NPS puanlarının önemli KPI metrikleri arasında yer aldığı ve müşteri deneyiminin sürekli kalibre edildiği bir dünya için büyük çelişki. Tüketiciler Netflix, Spotify, Google gibi şirketlerin sunduğu seçenek, paket ve fırsatlar arasına kolayca gezinirken, kurumsal yazılımlar eski bir dünyada sıkışıp kalmaya devam ediyor.

Hizmet sağlayıcıların donanımı yazılımdan ayırmak, net ve değere dayalı tarifeler sağlamak için daha fazla çaba göstermeleri gerekiyor. Bunu anlayamayanlar daha önce açıkladığım sebeplerle belki krallıklarının bir gecede yıkılıp gittiğini görmeyecekler. Ancak yeni projeler üzerinde çalışan müşterilerin kendilerine değer veren iş ortaklarını tercih etmeleriyle giderek küçülmeleri sürpriz olmayacak.

İşletmeler arası teknoloji zaten yeterince karmaşık. Bunun üstüne bir de lisansları bu kadar opak hale getirmeye veya müşterileri elde tutmak için kısayolları ve püf noktalarını devreye sokmaya gerek yok. Bunun yerine, satıcıların maliyet avantajı ve değer ortaya koyabileceği, uzmanlıkla desteklenen, sağlam ekonomik alternatifler sunan daha iyi ticari süreçler kurgulaması gerekiyor. Artık müşterilerin her zamankinden daha fazla esnekliğe ihtiyaçları var. Bağlılığı tuzaklar kurarak sağlayamazsınız, bunu hak etmelisiniz.

İyi bir iş yapan ve müşterilerin neye ihtiyacı olduğuna odaklanan satıcılar müşterilerinin kendilerini terk etmesini kolaylaştırsa dahi, büyük bir çoğunluğun isteyerek birlikte çalışmaya devam etmek istediğini görecekler.

Teknoloji Makaleleri