Farklı sektörlere ve ihtiyaçlara yönelik güvenlik çözümleri sunan Sensormatic, Türkiye’nin mart ayından bu yana içinde bulunduğu pandemi sürecinde de müşterilerine sağlık, güvenlik, verimlilik odaklı katma değerli teknolojiler sunmaya devam etti. Yüz ve iris tanıma yöntemiyle ofislere temassız giriş-çıkış imkanı sağlayan, mekandaki insan yoğunluğunu gözetim altında tutan, ateş ölçümünün yanı sıra maske takılıp takılmadığını da kontrol edebilen, hastalığa yakalanan kişilerin geçtiği kapılardan başka kimlerin geçtiği bilgisini raporlayan Sensormatic çözümleri, normalleşme sürecinin öne çıkan teknolojileri arasına girmeyi başardı.
Karantina ve takip eden normalleşme sürecinde; rutin akışın temassız devam etmesini sağlayan, ateş ölçümü yapan, maske kullanımını ve insan yoğunluğunu kontrol altında bulunduran teknolojilerin giderek günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu söyleyen Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, “Bugün teknoloji, pandemiye ve bulaşma riskine karşı en büyük gücümüz haline geldi” dedi.
Uzelli, düzenlediği dijital basın toplantısında, salgın sürecinde kullanımı ve önemi artan çözümlerin başında temassız teknolojilerin geldiğini belirterek, “Herhangi bir alana giriş-çıkışta veya ödeme yapılırken temas olmaması, iris ve yüz tanıma gibi temassız güvenlik teknolojileri sayesinde gerçekleşti. Sosyal mesafeyi koruyabilmek için, belirli bir alandaki insan yoğunluğunun sınırlandırılmasını sağlayan teknolojiler de öne çıktı. Ziyaretçinin ya da misafirin ateşini ölçebilen, maske kontrolü yapabilen termal kameralar ve geçiş sistemleri de bu dönemin can kurtaranı oldu.” diye konuştu.
5 metreden ateş ölçümü yapabilmek mümkün
Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı genelgeler doğrultusunda tüm işletmelerin çalışan ve ziyaretçiler için ateş ölçümü yapması zorunlu bulunuyor. Burada da işletmelerin imdadına teknolojik çözümler yetişiyor. Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli’nin verdiği bilgiye göre, termal kamera teknolojisiyle noktasal ya da bölgesel ısı tespiti yapılabiliyor. Vücut ısısı normal değerlerin üzerinde olan birini 5 metre gibi güvenli bir mesafeden tespit edebilme imkânı sunan bu çözüm; alışveriş merkezi, ofis, okul, hastane, toplu taşıma istasyonları, havaalanları başta olmak üzere tüm iş yerleri ve binalarda kullanılabiliyor.
İsmail Uzelli, hayatın normal akışına dönmeye başladığı günümüzde bu çözümün çok önemli fayda sağladığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Bu termal kameralar sayesinde kalabalık ortamlarda, olası diğer virüs ve bakterilerin bulaşma riski de en aza iniyor. Bununla birlikte hem iş gücünden ve zamandan kazanç sağlanıyor hem de hatalı ölçüm olasılığının önüne geçiliyor. Analiz yeteneğine sahip bu kameralar ateş kontrolü yaparken aynı zamanda kişilerin maske takıp takmadığını da kontrol edebiliyor. Maske takılmadığı ve ateşin normalin üzerinde olduğu durumlarda sistem sesli ve görsel uyarı yapıyor.”
Ofislere dokunmadan giriş-çıkış imkanı
Salgın nedeniyle Sensormatic’in temassız geçiş kontrol çözümlerine de yoğun bir talep yaşanıyor. Bu çözümler sayesinde çalışan ve ziyaretçiler, önceden tanıtılan yüz, iris gibi biyometrik verileri veya cep telefonlarıyla herhangi bir yere dokunmadan sadece birkaç saniye gibi kısa bir sürede giriş-çıkış yapabiliyor.
“Sensormatic olarak müşterilerimizi dinliyor ve onların ihtiyaçlarına özel çözümler geliştiriyoruz. Müşterilerimizden gelen öneri ve talepleri, Sensormatic bünyesinde yer alan Ar-Ge ekibimize iletiyoruz. Onlar da yazılım kabiliyetleri ile çözümlerimizin katma değerli hale gelmesine olanak sağlıyorlar” diyen İsmail Uzelli, buna örnek olarak, işletmenin girişinde mevcut bulunan kartlı geçiş sistemine entegre olarak çalışan maske kontrolü ve ateş ölçüm çözümünü gösterdi. Çözüm, vücut sıcaklığının doğal değerler dışında olduğu veya maske takılmadığı durumlarda geçiş izni vermeyerek şirketlere ek bir kontrol katmanı sunuyor.
Pandemiye yakın takip
Sensormatic’in sunduğu diğer geçiş kontrol yazılımı ile işletmeler içinde oluşturulan yeni senaryolara göre, çalışanların ofis içindeki dolaşımları pandemiye uygun şekilde düzenlenebiliyor. Örneğin; bu yazılımla ateş ölçümü ve maske kontrolü yapılan geçiş noktaları dışındaki kapılardan giriş-çıkış yapılmasına izin verilmiyor. Yazılım aynı zamanda, belirlenen alanlara sadece belirlenen kişi sayısı kadar girişe izin veriyor. Maksimum kişi sayısına ulaşıldığında, çıkış yapılmadan yeni girişe izin vermiyor. İsmail Uzelli, bu çözümün özellikle kalabalık plazalarda, mesai saati başlamadan önce asansör önünde oluşan kalabalığı kontrol altına almak için kullanılabileceğini söyledi. Bu yazılımla geriye dönük olarak çalışanların bina içindeki hareketleri de kontrol edilebiliyor. Örneğin; hastalığa yakalanan kişilerin geçtiği kapılardan başka kimlerin geçtiği bilgisi raporlanabiliyor.
Kalabalık mekanlara geçit yok
Türkiye’de ilk kez Sensormatic tarafından geliştirilen Yoğunluk Ölçüm Çözümü de bu dönemin en çok tercih edilen çözümlerinden biri. Gerçek zamanlı analiz yeteneğine ve tak-çalıştır özelliğine sahip çözüm sayesinde, 3D kamera veya beam sensörler ile içeride kaç kişi olduğu, kaç kişinin girebileceği bilgisi verilebiliyor. Benzer çözümlerden farklı olarak, giriş kapısına yerleştirilen ekranda, eğer içerisi doluysa bekleyen kişilere içeri girmemesi gerektiğini gösteren uyarının yanı sıra yaklaşık bekleme süresi de gösteriliyor. Çözüm, yemekhaneler, WC’ler, dinlenme alanları gibi insan yoğunluğunun fazla olduğu alanlarda kişi sayısının kolayca kontrol edilebilmesini sağlıyor.
Uzelli: “Artık geleceğe bakma zamanı…”
Sensormatic’in Türkiye’de salgının baş gösterdiği ilk günlerde uzaktan çalışma modeline geçtiğini söyleyen İsmail Uzelli, “Salgın ilk konuşulmaya başlandığında acil durum eylem planlarımız hazırdı. Bu planlara sadık kalarak altyapımızı hızla uygun hale getirdik ve kademeli bir şekilde uzaktan çalışma sistemine geçtik. Çalışma arkadaşlarımızın yüzde 80’ini uzaktan çalışmaya yönlendirdik. İşimizin doğası gereği sahada ve ofiste çalışmaya devam etmesi gereken ekiplerimiz için gerekli tüm önlemleri alarak çalışmalarına aktif olarak devam etmelerini sağladık. 1 Haziran’dan itibaren de kademeli olarak ofislerimize dönmeye başladık. Bu süreçte çalışma arkadaşlarımızın hijyen ihtiyaçlarını karşılamak ve kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak için önemli tedbirler aldık. Sorumluluk sahibi bireyler olarak bu önlemlere dikkat ettiğimiz takdirde sürecin sorunsuz bir şekilde yürüyeceğine ve başarıya hızla ulaşacağımıza inanıyorum. Kısacası artık geleceğe bakma zamanı…” şeklinde konuştu.