Yeni bir rapora göre, şirketler güvenlik ve esneklik gereksinimleri için hibrit bulut modelini bir standart haline getiriyor.
Nutanix, şirketlerin özel, hibrit ve genel bulut sistemlerini benimseme düzeylerini ölçen global Kurumsal Bulut Endeksi anket ve araştırma raporunun ikincisini açıkladı. Katılımcıların önümüzdeki beş yıl için istikrarlı ve somut hibrit dağıtım planlarına sahip olduklarını belirttiği yeni rapora göre, şirketler yatırımlarını agresif bir şekilde hibrit bulut mimarilerine kaydırmayı planlıyor. 2019 anketine katılanların büyük çoğunluğu (yüzde 85) ideal BT faaliyet modeli olarak hibrit bulut sistemlerini seçti.
Üst üste ikinci yılda, Nutanix adına Vanson Bourne, global şirketlerin bulut kurulumları ve buluta geçiş planlarının durumu hakkında bilgi edinmek için bir araştırma yürüttü. Dünyanın dört bir yanındaki 24 ülkede 2650 BT karar alıcısının katıldığı ankette, katılımcılara iş uygulamalarını halen nerede çalıştırdıkları, gelecekte nerede çalıştırmayı planladıkları, bulutla ilgili karşılaştıkları zorlukların neler olduğu ve bulut girişimlerinin diğer BT projeleri ve önceliklerine kıyasla ne durumda olduğu soruldu. 2019 yılındaki ankette katılımcı tabanı farklı sektörler, işletme büyüklükleri ve şu coğrafi bölgelerden oluşuyordu: Amerika Kıtası; Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA); Asya-Pasifik.
Bu yılki rapor, bir bulut stratejisi oluşturup bunu hayata geçirmenin birçok açıdan zorluk teşkil ettiğini ortaya koydu. Bir zamanlar, genel bulut sistemlerinin en büyük değer teklifi ön ödemeli sermaye masraflarındaki hatırı sayılır tasarruflardı. Şimdi, şirketler işlerine en uygun bulut sistemini seçerken dikkate almaları gereken başka noktalar da olduğunu ve standart bir bulut stratejisinin her kullanım durumuna uygun olamayacağını keşfettiler. Örneğin, öngörülemeyen kullanıma sahip uygulamalar elastik BT kaynakları sunan genel bulut sistemlerine daha uygunken daha öngörülebilir özelliklere sahip iş yükleri genellikle tesis içi sistemlerde genel bulut sistemine kıyasla daha düşük maliyetle çalıştırılabilir. Tasarruflar da işletmelerin her uygulamayı uygun birer bulut hizmetine ve fiyat düzeyine eşleştirme ve sık sık değişen hizmet planlarını ve ücretlerini düzenli olarak gözden geçirme becerilerine bağlı kalıyor.
Sürekli değişen bu ortamda, esneklik son derece önemli ve hibrit bulut sistemleri ihtiyaç duyulan esnekliği sunuyor. Raporda yer alan diğer önemli bulgular arasında şunlar yer alıyor:
Uygulamalarda genel bulut sistemlerinden uzaklaşılarak tesis içi altyapılara geçiş yapılıyor
Katılımcıların neredeyse dörtte üçü (yüzde 73) bazı uygulamaları genel bulut sistemlerinden alarak tesis içi sistemlere geri döndüklerini ve bunların yüzde 22’si beş veya daha fazla uygulamayı taşıdıklarını belirtti. Bu taşıma işlemleri, bir açıdan şirketlerin hibrit bulutun sunduğu esnekliğe duydukları ihtiyacı vurguluyor. Hibrit bulut sistemleri, şirketlerin altyapılarını sürekli değişen gereksinimlerine uyarlayabilmelerini sağlıyor.
Güvenlik, şirketlerin gelecekteki bulut stratejilerini etkileyen en büyük faktör olmaya devam ediyor
2019 katılımcılarının yarısından fazlası (yüzde 60) geleceğe yönelik bulut kurulum planlarını en çok etkileyen faktörün bulutlar arasındaki güvenlik durumu olduğunu belirtti. Benzer şekilde, veri güvenliği ve uyumluluk da bir şirketin bir iş yükünü çalıştırıp çalıştırmayacağını belirlemesini etkileyen başlıca değişken (yüzde 26) oldu.
BT profesyonelleri hibrit bulut sistemini tüm BT faaliyet modelleri arasında en güvenli model olarak görüyor
Katılımcıların dörtte birinden fazlası (yüzde 28) hibrit sistemi en güvenli model olarak seçti. Tamamen özel bulut/tesis içi modeli seçenler yüzde 21’de kalırken geleneksel (bulut özellikli olmayan) özel veri merkezlerini seçenler (yüzde 13) en son sırada yer aldı. Bu sonucun bir nedeni de şirketlerin kendi güvenlik gereksinimleri için en doğru bulut sistemini seçebilmeleri olabilir.
Katılımcıların neredeyse dörtte biri (yüzde 23,5) şu anda herhangi bir bulut teknolojisinden yararlanmıyor
Kurumsal bulut sistemlerinin kullanımı konusunda birçok şirket hâlâ geride kalıyor. Ancak, katılımcıların belirttiği planlara göre bir yıl içinde hiç bulut kurulumu olmayan şirketlerin sayısı yüzde 6,5’e, iki yıl içinde ise yüzde 3’e düşecek. Bölgelere göre bulut kullanmama oranının en düşük olduğu bölge Amerika Kıtası (yüzde 21). Bunu EMEA (yüzde 25) ve APJ (yüzde 24) bölgeleri takip ediyor.
Şirketler bulut bilişimi kendi dijital dönüşüm hedeflerine entegre etmeye çalışıyorlar
2019 yılındaki katılımcıların neredeyse dörtte üçü (yüzde 72) bulut uygulamalarına dijital dönüşümün yön verdiğini, yüzde 64’ü ise dijital dönüşümün kuruluşlarındaki birincil iş önceliği olduğunu belirtti.
Nutanix CIO’su Wendy M. Pfeiffer konuyla ilgili şöyle konuştu: “Şirketler karmaşık dijital dönüşüm girişimleriyle boğuşmaya devam ettikçe, esneklik ve güvenlik, sorunsuz ve güvenilir bulut kullanımı için kritik öneme sahip bileşenler olmayı sürdürecek. Kurumsal dünya hibrit bulut sistemleriyle ilgili bilgisini ve kullanımını ilerletti fakat hibrit bulutun tüm avantajlarından yararlanma konusunda hâlâ yapılacak çok şey var. Önümüzdeki birkaç yılda, işletmelerin hibrit bulutu en iyi şekilde kullanmanın yeni yollarını bulmaya çalışacaklarını göreceğiz. Buna hibrit bilişim becerilerine göre istihdam ve BT ekiplerinin becerilerini yeni çıkan teknolojilere göre uyarlama da dahil olacak.”
IDC’de Altyapı Sistemleri, Platformları ve Teknolojileri Grup Başkan Yardımcısı Ashish Nadkarni ise şunları söyledi: “Bulut bilişim işletme stratejisinin ayrılmaz bir parçası haline geldi fakat birçok zorluğu da beraberinde getirdi. Güvenlik ve uygulama performansına ilişkin endişeler ve yüksek maliyet bu zorluklardan bazıları. 2019 Kurumsal Bulut Endeksi raporunun da gösterdiği gibi, şirketlere güvenli bir biçimde modernleşme ve iş yüklerine çeviklik kazandırma imkanı sunan hibrit bulut şirketler için en iyi seçenek olmayı sürdürecek.”