Yapay zeka uygulamaları arasında yer alan ve pek çok sektörde sıkça tercih edilen chatbotların sektörde önemli bir değişimin öncüsü olması bekleniyor.
Her geçen gün daha da çok gündemimize giren dijital dönüşüm perakende sektöründe de etkisini hissettiriyor. Özellikle yapay zeka uygulamaları müşterinin oldukça önemli olduğu ve her deneyimin büyük bir önem taşıdığı bu sektörde giderek daha çok tercih ediliyor. Perakendeciler yapay zeka temelli uygulamalarla müşterilerini daha yakından tanıyarak kişiye özel kampanyalar kurgulayabiliyor, süreçlerini otomatikleştirerek iş gücünden tasarruf edebiliyor ve daha etkin iş süreçleri organize edebiliyor.
Yapay zeka uygulamaları arasında yer alan ve pek çok sektörde sıkça tercih edilen chatbotların da sektörde önemli bir değişimin öncüsü olması bekleniyor. Juniper’in perakende sektöründe yapay zeka etkisini araştırdığı raporda chatbotların perakende sektöründe 2023’e kadar 122 milyar dolarlık bir gelir sağlayabileceği öngörülüyor. Raporda ayrıca perakende sektöründe 2019 yılında 7 milyar dolarlık tasarruf sağlayan chatbot’ların ilerleyen dönemlerde müşterilere cevap verme konusunda daha gelişerek bu oranı 2023 yılında 439 milyar dolara çıkarabileceği de aktarılıyor.
Chatbotların doğal dil işleme kabiliyetleri ve cevaplayabilecekleri soru kapsamı önemli
Türkiye’de gelişmiş NLP teknolojisine (Doğal Dil İşleme) sahip yapay zeka temelli chatbotlarıyla öne çıkan Cbot’un Kurucu Ve CEO’su Mete Aktaş müşterilerin de chatbot kullanmaya yatkın olduğunu aktarıyor. Tüketici anketlerinde kullanıcıların %80’inin chatbotlara olumlu tepki verdiğini aktaran Aktaş yakın gelecekte pek çok perakende şirketinin chatbot teknolojisine yönelmesini beklediklerini söylüyor. Cbot olarak bu sektör özelinde önemli chatbot geliştirmeleri üzerinde yoğunlaştıklarını da vurgulayan Aktaş, chatbot arayışında olan şirketlerin bu süreçte chatbotun doğal dil işleme teknolojisindeki yeteneklerine ve cevaplayabileceği soruların kapsamına dikkat etmeleri gerektiğinin altını çiziyor. Cbot’un tamamen yerli teknolojiler kullanarak geliştirdiği ve başta bankacılık olmak üzere e-ticaret, telekomünikasyon, otomotiv gibi pek çok sektörde uygulamaya sunduğu chatbotlar yüksek bir doğruluk oranına sahip ve müşterilerden gelen sorulara herhangi bir destek almadan doğru cevap verebiliyor.
Yapay zeka uygulamalarıyla daha otomatik iş süreçleri mümkün
Perakende sektöründe yapay zeka uygulamalarının ve chatbotların perakendecilere; envanter ve tedarik planlamasını daha iyi anlama, fiziksel konum yönetimi ve teslimat takibi için daha operasyonel çalışma, müşteriye özel taleplerin tahmin ve analizini kolayca yapabilme, müşteri desteğini kişiselleştirebilme ve kasiyersiz ödeme işlemleri yapabilme gibi pek çok avantaj sunabileceği tahmin ediliyor.
Türk perakende sektöründe yerel lider olmak yetmiyor
Türkiye’deki perakende sektöründe değişen stratejileri de değerlendiren Mete Aktaş müşterilerin taleplerinin arttığı ve dijitalleşmenin etkisiyle önemli ilerlemelerin kaydedildiği bu yeni dönemde; sektörde yerel lider olmanın başarı için yeterli olmadığını aktarıyor. Aktaş’a göre endüstri dijitalleştikçe global perakende devleriyle rekabet etmek için daha büyük yatırımlar yapılması gerekiyor. Sektörde yapay zeka yatırımlarının da kaçınılmaz olduğunu aktaran Aktaş Türkiye’de teknolojik yeniliklere açık ve anlamlandırdıkları verileri hızlı ve proaktif aksiyona dönüştürebilen şirketlerin bir adım önde olacağını söylüyor. Aktaş, Cbot olarak şu ana kadar perakende müşterileri için müşterinin aradığı ürüne kolayca ulaşabilmesini ve satış sonrası desteği çoklu kanaldan kaliteli bir şekilde alabilmesini sağlayan başarılı sistemler kurduklarını ve halihazırda Türkiye’nin dev markalarından biriyle yine bir ilk’e imza atacakları ve İnsan + Yapay Zekanın uyumluluk içerisinde birlikte çalıştıkları yeni bir proje üzerinde çalıştıklarını sözlerine ekliyor.
Yapay zekanın yanı sıra “Kişiselleştirme” de perakende sektöründe öne çıkıyor
Yapay zeka uygulamalarının büyük bir etkiye sahip olduğu perakende sektöründe; yeni teknolojilere yatırım yapan şirketler için en önemli hususlardan biri “kişiselleştirme”. Bu şirketlerin rekabetçi ve takip edilen olmak için yenilikçi yanlarını korumaları, online ve fiziksel mağazalarındaki müşteri etkileşimlerini doğru yönetmeleri gerekiyor. Elbette tüm satış platformlarına müşteri çekebilmek doğru kampanya yönetimleri ve reklamlarla olurken, müşterilerinin ilgi ve arzularını çok yakından anlayarak kişiselleştirme yaklaşımlarını en üst seviyeye taşımaları stratejik önem taşıyor. Cbot’un deneyimlerine göre hizmetini kişiselleştirenler müşterileri memnun ediyor ve sonuçta alışveriş oranlarında ciddi artışlar olarak ortaya çıkıyor.
Veriyi görmezden gelen görmezden gelinir
Kararları otomatikleştirmek ancak verinin doğru anlamlandırılmasıyla mümkün oluyor. Veri analizini en iyi şekilde yapabilmek için gerekli teknoloji ve veri eğitimi yatırımlarını yapmak önem taşıyor. Ürün lojistiği ve fiyatlandırma gibi alanlarda karmaşaya mahal vermeden veriye dayalı kararlar verebilmek için aktif bir sistem kurulması gerekiyor. Sistemlerin başarısı da veri analitiği, yapay zeka teknolojileri ve doğru insan kaynağından geçiyor. Sistem tüm platformlardan akacak veriyi doğru anlamlandırarak müşterilerini iyi tanıyacak ve ona istediği mükemmel deneyimi yaşatırken perakende şirketinin de isteği olan daha fazla satışı sağlayacak. Şayet bu veriler atıl kalırsa-işlenmezse; işte o zaman görmezden gelinen müşteri şirketi de umursamayacak.