Fabrika çıkışlı veri merkezi olarak da bilinen prefabrik modüler veri merkezleri, konumdan bağımsız çalışmalarıyla geleceğin teknolojisi olarak görülüyor. Vertiv, prefabrik modüler (PFM) veri merkezleri hakkında doğru bilinen yanlışları açıkladı.
Yeni nesil prefabrik modüler veri merkezleri, fabrikalarda kurulan birim ve modülleri sayesinde sahaya mobil olarak ulaşıyor ve böylelikle standart veri merkezlerinin maliyet ve konum zorluklarını ortadan kaldırıyor. Modüler yapılı prefabrik tesisler veri merkezi sektöründe uzun zamandır kullanılırken, yeni hizmet ve teknolojilerle sürekli olarak gelişmeye devam ediyor.
Buna karşın, veri merkezi sektöründe prefabrik modüler (PFM) veri merkezlerine karşı pek çok yanlış kanı bulunuyor. Vertiv EMEA Analist ve Influencer İlişkileri Direktörü Andrew Donoghue, PFM veri merkezleri hakkında 6 yanlış kanıyı sıraladı ve doğru bilgileri paylaştı:
Yanlış Bilgi 1: PFM veri merkezleri kısıtlı bir kitleye hitap ediyor
Prefabrik modüler veri merkezleri, pazardaki payını hızla artırıyor. Bu artışın ardında, gerektiği zaman kapasite artırma esnekliğine sahip olmak isteyen ortak yerleşim sağlayıcılarından gelen talepler ve 5G ile ilişkili yeni sınır mikro veri merkezleri için gelecek talepler yatıyor.
Sektör analisti 451 Research’e göre, PFM veri merkezleri pazarı beş yıllık yüzde 14,4 bileşik büyüme oranıyla (CAGR) genişleyerek 2021 yılında 4,4 milyar dolara ulaşacak. 451 Research Baş Analisti Daniel Bizo, konuyla ilgili olarak “PFM yöntemi; veri merkezi kapasitesini artırmak, yeni veri merkezi kurmak, kullanıma hazır veya kritik alt sistemler hazırlamak için ilk tercih edilen yöntem olmaya başladı. Endüstriyel süreçlerden destek alan bu yöntem; kalite kontrol, kurulum hızı ve sistem kararlılığı açılarından önemli avantajlara sahip.” diyor.
Yanlış Bilgi 2: PFM veri merkezleri yalnızca birer konteynerden ibaret
Piyasaya yıllar önce sürülen ilk prefabrik modüler tesislerin ISO konteynerlerini baz alması, PFM denildiğinde akla ilk bu biçimin gelmesine neden oluyor. Oysa PFM sistemler bugün, sıraları, odaları, eksiksiz güç ve soğutma altyapılarına sahip tesisleriyle veri merkezi altyapısını her yönüyle kapsıyor. Veri merkezi sektörünün, PFM yöntemi ile elde edilen imkanları ve esnekliği iyi daha iyi aktarması gerekiyor.
Yanlış Bilgi 3: PFM yöntemi geleneksel sistemlerden daha pahalı
PFM veri merkezlerinin en büyük avantajlarından biri, hızlı kurulum için gerektiği düşünülen ek maliyetlere yol açmadan kurulumu hızla tamamlayıp faaliyete geçme olanağı tanıması. PFM veri merkezleri her ölçekten bütçeye uygun hale getirilebiliyor. Sadeleştirilen süreçler sayesinde tesis dışı kurulum mümkün hale geliyor, bu da toplam sahip olma maliyetini azaltıyor. PFM yönteminin maliyeti o kadar etkileyici ki yeni bir tesis kurmak, mevcut tesisi genişletmeye göre daha uygun maliyetli olabiliyor. PFM veri merkezleri sayesinde kurumlar kendi veri merkezlerini, mevcut tesislerini genişletmek ve güncellemekten daha düşük maliyetle daha uygun bir yere taşıyabiliyor.
Yanlış Bilgi 4: PFM tesisler daha dayanıksız ve/veya güvensiz
Konteyner benzeri tasarımlar veya mikro veri merkezlerinin mobil yapısı, onları bir kamyonun arkasına yükleyip başka bir lokasyona taşımayı kolaylaştırıyor. Ancak taşınabilirliğin, fiziksel güvenliğe veya dayanıklılığa bir olumsuz etkisi bulunmuyor. Tel örgüler, tuzaklar ve korumalar gibi fiziksel güvenlik önlemleri alındığında PFM tesisler de en az geleneksel tesisler kadar güvenlik sunuyor.
Dahası, PFM tesislerin kritik testleri ve bazı görevlendirmeleri fabrika koşulları altında yapıldığından bu tesislerde sorun çıkma olasılığı daha düşük oluyor. Bileşenlerin önceden entegre edilmesiyle, düzgün kurulmayan bileşenlerden kaynaklanan bakım sorunları da azalıyor. Dayanıklılık konusunda son nokta olarak, veri merkezi sektörünün ana sertifika kurumu olan Uptime Institute, tamamen ya da bir kısmı PFM bileşenleri kullanılarak kurulan tesislerin sertifika alma sürecini sadeleştirmek için Tier-Ready programını geliştirdi.
Yanlış Bilgi 5: PFM tesisler yalnızca ekipmanların yerleştirildiği alanlardan ibaret
PFM yalnızca tesis inşa tekniğinin yerini almak için geliştirilen bir yöntem değil. PFM, geleneksel yöntemlerle inşa edilen tesisleri geliştirmek için de kullanılabilen esnek bir teknoloji. Örneğin, ekipmanlar için yeterli alana sahip fakat soğutma veya dayanıklılık açısından kısıtlı olan tesislerin güç (UPS) veya soğutma kapasitesini artırmak için özel PFM birimler kurulabiliyor. Bu teknolojinin örneklerinden biri de Vertiv’in Power Module ürün ailesi. Power Module, güç dağıtımını ve dayanıklılığı arıtmak için esnek bir yol arayan yeni veya mevcut tesislere eklenebilecek şekilde tasarlandı.
Yanlış Bilgi 6: PFM tesisleri kötü görünüyor
PFM tasarımları, geleneksel yöntemlerle inşa edilenlerden farklı görünmeyen tesislerden, sınır bilgi işlem gereksinimlerini desteklemek için şık tasarımlı bir ofis binasına entegre edilen tek raflı mikro veri merkezlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. T-Systems’in Barselona’daki Cerdanyola del Vallès veri merkezi ilk türün en iyi örneklerinden biri olarak gösterilebilir. PFM yaklaşımıyla inşa edilmesine rağmen, tesis dışarıdan geleneksel bir binaya benziyor. T-Systems’in İspanya’daki en büyük modüler veri merkezlerinden biri olan bu tesis, 1,1 MW modüler BT yük kapasitesine sahip. Bu kapasite ilerleyen aşamalarda 5 MW’a kadar artırılabilecek. Tesis ayrıca İspanya’da Data Center Market en yenilikçi proje ödülünü kazandı. Uptime Institute da tesisin yüzde 99,98 oranında kesintisiz kullanım sunduğunu doğruladı.
Vertiv Hakkında
Vertiv donanım, yazılım, iş analitiği ve devamlı servisleri bir arada sunarak müşterilerinin kritik öneme sahip uygulamalarının kesintisiz çalışmasını, en iyi performansı sunmasını ve ihtiyaca uygun şekilde büyümesini garanti altına alıyor. Vertiv veri merkezlerinin, haberleşme ağlarının, ticari ve endüstriyel tesislerin bugün karşılaştığı en önemli zorlukları çözerken güç kaynağı, soğutma ve IT altyapı çözüm ve servisleriyle buluttan uç nokta aygıtlarına kadar kapsamlı bir portföy sunuyor. Merkezi ABD’nin Ohio eyaletinde, Columbus’ta bulunan Vertiv’in 20 bine yakın çalışanı bulunuyor ve şirket 130’dan fazla ülkede iş yapıyor.