Analistler, küresel bulut pazarının hızlı büyüme eğilimi sürdüreceğini tahmin ediyor. Bu pazarda öne çıkan kavramlardan biri ise DaaS olacak.
Hizmet olarak sunulan altyapı, platform ve yazılım olanaklarının popülerliği her geçen gün artarken, hizmet olarak sunulan masaüstüne (DaaS; Desktop-as-a-Service) olan talep de giderek artıyor. Bu bir sürpriz değil, sonuçta DaaS, doğası gereği hem bunlar hem de hibrit ortamlar için çok uygun.
DaaS, temelde şirket içinde değil, bunun yerine genel bulut üzerinde işletilen bir sanal masaüstü altyapısından (VDI) oluşuyor. BT hizmetini yerel olarak işletilen donanımdan ayırıyor, bulut tabanlı kullanım için dönüştürüyor ve isteğe bağlı olarak sunuyor. Tıpkı diğer hizmet olarak sunulan olanaklar gibi DaaS olanağı da lokasyondan bağımsız bulut tabanlı iş akışlarına imkan sağlayarak yeni iş potansiyelini açığa çıkartıyor, yönetim sorunlarını minimum düzeye indiriyor ve sermaye giderlerini işletim giderleriyle değiştirerek maliyeti düşürüyor.
DaaS kullanan kuruluşların sunucu, depolama ve ağ altyapısı maliyetleri ya da yazılım devreye alma, güncelleme ve yama uygulama gibi sorunlar konusunda endişe etmeleri gerekmiyor. Sanal masaüstü altyapısında olduğu gibi DaaS kullanıcıları da kişisel masaüstü ortamlarına Windows, Mac ve Linux ya da iOS, Android, Chrome OS ve diğer pek çok akıllı aygıt dahil olmak üzere, modern bir web tarayıcısı ya da dijital çalışma alanı uygulaması çalıştırabilen herhangi bir aygıtı kullanarak erişebiliyor.
DaaS ile kayıplarda yaşanan sorunlara son
DaaS aynı zamanda, çalışanların havalimanı ya da taksi gibi yerlerde aygıtlarını kaybetmelerinden kaynaklanan sorunların çoğunu ortadan kaldırıyor: Son kullanıcıların ve aynı zamanda BT güvenliği personeli ile uyumluluk yöneticilerinin hassas kurumsal bilgilerin güvenliği konusunda endişe etmeleri gerekmiyor, çünkü tüm veriler bulut üzerinde güvenli bir biçimde barındırılıyor ve yerel aygıt üzerinde veri depolamaya gereksinim duyulmuyor. Bu özellik aynı zamanda, çalışanların kendi aygıtlarını sorunsuz olarak kullandıkları senaryolara da olanak sağlıyor.
DaaS olanakları, çalışanların bulut üzerinde, tıpkı şirket içindeki bir aygıtı kullanır gibi hizmet olarak sunulan yazılım uygulamaları, bulut hizmetleri, dosya paylaşımları, bulut tabanlı ofis uygulamaları ve tabii ki kurumsal kaynaklar ile çalışabildiği kullanımı kolay, güvenli bir çalışma ortamı sunuyor. DaaS için yalnızca güçlü bir İnternet bağlantısı gerekiyor.
Citrix, Eylül ayında Microsoft ile yeni bir ticari iş birliğini, geniş bir teknoloji bütünleşmeleri yelpazesini ve şirketlerin kendi bulut stratejilerini uygulamalarına yardımcı olacak yeni ortak programları duyurmuştu. İki şirketin ortaklığındaki bu yeni dönemde, müşterilerin dijital çalışma alanlarını ve ağ çözümlerini Microsoft Azure üzerinde satın alıp uygulamaya koymaları ve aynı zamanda buluta geçişlerini planlamak ve gerçekleştirmek için uzmanların rehberliğinden yararlanmaları için basit, anahtar teslimi çözümler sunulacak. Citrix, ilk kez bir Microsoft Direct Cloud Hizmet Sağlayıcısı haline geliyor ve müşterilere Citrix Workspace bulut tabanlı çözümlerini Azure Marketplace üzerinden Microsoft 365 lisanslaması ve Azure kapasitesi ile birlikte satın almaları için kolaylaştırılmış bir yol sunuyor. Müşteriler, bu yeni ortaklık sayesinde çok sayıda işlem konusunda endişelenmek zorunda kalmadan, çok daha kısa süre içinde satın alma aşamasından üretime geçiş yapabilecekler. Bu birleşik Citrix ve Microsoft çözümleri aynı zamanda, müşteriler için eksiksiz, anahtar teslimi çözümleri özelleştirebilen, yapılandırabilen ve bakımını gerçekleştirebilen Citrix Çözüm Danışmanlarından ve ayrıca Citrix ve Microsoft hizmet sağlayıcılarından temin edilebilecek.
Citrix, birkaç yıldan beri sanal masaüstlerinin, uygulamaların ve çalışma alanlarının bulut tabanlı olarak kullanılmasına öncülük ediyor ve sanal çalışma alanı mimarisinin temel bileşeni olarak Citrix Cloud olanağını sunuyor. Son duyuru, uzun süreli ortaklığın önemini ve sonuçlarının hem iş ortakları hem de müşteriler açısından ne kadar etkili olabileceğini yeniden doğruluyor. BT karar alıcılarının, tıpkı altyapı, platformlar ve yazılımlar gibi masaüstlerinin de buluta geçeceğini göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Bu geçiş artık çok daha kolay hale geldi.