Hala pek çok işletmenin hızına yetişemediği süregelen dijital dönüşüm, CIO’ların büyük bir evrimsel atılım yapmasını zorunlu kılıyor.
Citrix CTO’su Christian Reilly’e göre, CIO’nun rolünün yeni yönleri, yeni beceriler ve hatta kökten bir kültürel değişim gerektirecek.
Dijital işletmelerde C-düzeyi roller artıyor ve artık birçok şirkette Veri Yöneticisi veya Dijital Dönüşüm Lideri var. Bu gelişmeler, birçok şirketin yıllardır tamamen dijitalleşmiş veri odaklı işletmeler olma yolunda, bu girişimlerden sorumlu CIO sayesinde ilerlediğinin görmezden gelinmesine sebep oluyor. CIO’nun, karmaşık IT iş ortamını merkezileştirmeye ve birleştirmeye yıllarını verdikten sonra şirket içinde doğrudan bir rekabetle karşı karşıya kalması, bulut tabanlı uygulama ve hizmetlerin kullanılabilirliği ve DevOps sayesinde gölge IT uygulamaları odaklı iş kollarının geliştirilmesi yönünde atılan adımlar sebebiyle oluşan yeni bir durum.
CIO’lar için bu durum, şimdiki ve gelecekteki dijitalleşme çabalarında oynadıkları kilit rolü etkin biçimde tanıtmaları gerektiğini gösteriyor; böylece eski sistemlerin varlığını korumanın oyundaki tek rolleri olmadığını kanıtlayabilirler.
Geçmişte CIO’lar şu işlerden sorumluydu: IT’yi bir maliyet merkezinden gelir merkezine dönüştürmek, veri merkezi modernizasyonu ve IT birleştirme, güvenlik, iş sürekliliği ve yasal uyumluluk projeleri. Direkt tüketiciye gitme ve BYOD (kendi cihazını getir) çabalarının risklerine karşı yakın zamanda uyarılarda bulundular ancak klasik istemci/sunucu modeliyle bilgi işlemeden yeni bulut ve mobil dünyasına geçişi çoğu kez onlar başlattılar.
İçinde bulunduğumuz dijitalleşme çağında teknoloji, tüm üretim süreçlerini ve sektörleri dönüştürüyor; organizasyonları dijital olarak otomatikleşmiş, veri ve AI odaklı bir temele oturtuyor. Dolayısıyla modern CIO’nun rolü giderek daha çok önem kazanıyor. Ve eskisinden daha karmaşık, daha zorlu ve çok yönlü bir hâl alıyor. Önemi gittikçe artan CIO rolünü önümüzdeki yıllarda etkileyecek pek çok yeni nokta var. En kritik dört tanesi şunlar:
İş Ortağı: CIO, organizasyon içinde bir iş ortağı olarak düşünülmeli. Evet, bu daha önce belirtilmişti (hatta pek çok kez) ancak IT departmanlarının daha da stratejik hâle geldikleri ve iş değer zincirinin merkezine daha da yaklaştıkları düşünülürse yeniden vurgulamaya değer. IT departmanı, bir maliyet merkezi yerine katma değer sağlayan ve sonuca doğrudan olumlu etkisi olan bir yer şeklinde algılanmalı.
Bu çerçeveyi oluşturduktan sonra CIO, C-ekibini dijital sınır bölgelerine yönlendirmeli. Sadece kâr sağlamak veya rekabeti korumak için değil, aynı zamanda gelecekteki iş modellerine zemin hazırlamak için dijitalleşme çabalarının önemini sık sık açıklamak gerekecek. Buradaki anahtar terim ‘iş’: Gerekli önlemlerin çoğu, doğası gereği teknik olabilir ancak CIO’nun bunların önemini iş terimleriyle açıklaması gerekiyor. Dijital dönüşümün tamamen yeni iş modelleri ve süreçleri yaratmaya devam ettiği ve bunları çok az insanın dikkate aldığı düşünüldüğünde başarması kolay bir şey değil.
Start Up Rehberi: Dijitalleşme, IT tarihindeki ortak bir temayı devam ettirerek, işletme genelindeki inovasyon projelerinde dalga etkisi yarattı. Yenilikler her zaman yerleşik IT kalesinde başlamıyor: Ne PC devrimi ne de mobil/bulut devrimi böyle oldu. Bu nedenle, modern CIO’nun start up zihniyetine sahip olması, bir rehber olarak hareket etmesi ve yeni şeyler denemeye açık olan çalışanları (IT departmanında veya iş kollarında) sürekli olarak güçlendirmesi gerekiyor.
CIO, yeniliği hızlandırmak için “agile” geliştirme yöntemlerini teşvik etmeli ve dijital yerlilerin gelişen taleplerine paralel yeni çözümlerin tasarlanmasını sağlamalı. Sonuç olarak CIO, yeni şeyler denemeye istekli çalışanları ödüllendiren, hata yaptıkları durumda bu hataların hızlı bir şekilde giderilmesini sağlayan ve tekrar denemelerini teşvik eden bir “start up kültürü” yaratmalı.
Hizmet Toplayıcısı: Birçok işletmede dijitalleşme çabaları kurumun her yerine yayılır ve yeni hizmetler ve uygulamalar birden çok bulut sağlayıcısına dağılır. Bu da kapsamlı bir dijital dönüşüm stratejisi yerine birbirinden ayrı yürüyen departman düzeyindeki faaliyetlerle sonuçlanır. Bu nedenle CIO’nun birleştirici bir güç olarak hareket etmesi ve bütüncül bir yol haritası oluşturması gerekiyor: CIO’nun, kurum içindeki her bir iş kolunda dijitalleşmeyi sağlayan hizmet toplayıcısı olması gerekiyor.
Farklı inovasyon süreçlerinin birbirine karışarak kördüğüm olmasından kaçınmanın ve bu süreçleri tek bir iş stratejisine dönüştürmenin tek yolu bu. CIO bu mevkide, bütüncül bir ‘önce dijital’ stratejisini destekleyerek ve departmanlar arası DevOps, self servis odaklı süreç otomasyonu, daha esnek iş akışları, çoklu bulut hizmetlerinin stratejik kullanımı ve benzeri teknolojilere zemin hazırlayarak iş birimleri için teknoloji ve veri entegratörü olarak hareket etmeli.
Yetenek Çekim Noktası: Dijital dönüşüm; bir yandan uçtan uca self servis süreçleri, AI tabanlı karar verme, robotik süreç otomasyonu ve otonom uzun mesafe taşıma yoluyla çeşitli işleri ortadan kaldırırken bir yandan çok sayıda yeni meslek yaratacak. Şirketler veri bilimcileri, AI uzmanları, çoklu bulut yazılım mimarları, insan/makine arayüz geliştiricileri, robot uzmanları gibi yüksek eğitimli profesyonellere büyük talep gösteriyorlar ve bu talep artarak devam edecek.
Bu “yetenek avcılığı” yıllardır sürüyor. Şimdi daha da kızışacak. Bu nedenle CIO’nun yüksek potansiyelli kişileri çekebilmek için çok iyi odaklanması gerekecek. İstenen CIO becerileri takım oluşturmaktan motivasyon sağlamaya, rehberlik ve kariyer rehberliğinden uyuşmazlık çözümüne, kriz yönetimine ve ek olarak uzun vadeli IT yatırımının gelecekteki iş başarısı için neden kritik olduğunu C-ekibine açıklayabilme yeteneğine kadar geniş bir alanı kapsıyor.
IT’nin varlığı bir kez daha sorgulanıyor ve IT’nin oynadığı rol, CIO rolünü karmaşıklaştıran yeni ve önemli unsurların eşliğinde büyük bir değişim geçiriyor. Bu yeni dünyada IT ekibine liderlik etmek, çoğu durumda iş için kritik ve zorlayıcı bir görev olacak. CIO’lar bu yeni fırsatı kaçırmamalı.