Citrix Türkiye Ülke Müdürü Altan Cengiztekin, yarının çalışma tarzına kendini ayarlamanın ve nelere dikkat edilmesi gerektiğinin önemini belirtti.
İş dünyasında hızlı bir değişim yaşanıyor. Merkezi itici güç ise artan esneklik, yani istediğiniz yerde istediğiniz zaman herhangi bir cihazdan çalışabilme yeteneği. Üstelik bunu sağlayan çalışma saatleri ve yerleri konusunda kurumsal politikaların gevşetilmesi değil, aksine teknoloji güvenli, entegre ve verimli çalışmanın temelini oluşturması.
Bulut tabanlı uygulamalar, istediğiniz zaman herhangi bir yerde, herhangi bir cihazda çalışmanıza izin veriyor. Bu, firmalara ve IT yöneticilerine olduğu kadar çalışanlar için de birçok avantaj getiriyor.
Son kullanıcı açısından
Ofiste mümkün olduğunca çok saat geçirmek uzun zamandan beri iyi bir şey sayılıyordu, ancak bu, iş istasyonlarında yerel olarak yüklü Windows uygulamaları ve firma ağına dayanan çalışma çerçevesi için birçok sınırlama anlamına da geliyordu.
Günümüzde IT ortamları, çalışanların firma ağına ofisteyken bile nadiren erişecekleri şekilde tasarlanıyor. Bulut tabanlı uygulamalar, çalışanların uygulamalara her yerden sınırsız erişime sahip olmasını sağlıyor. Bu, en başta iş-yaşam dengesi üzerinde olumlu etkilere sahip. İnsan, işini hayatının diğer gereksinimlerini doğrultusunda organize edebiliyor, yani ister çocuklarına veya hasta yakınlarına bakmak olsun, ister yoğun zaman harcanan bir hobi ya da belli bir seyahat etkinliği olsun.
Buna ek olarak, esnek bir çalışma ortamı ekipler ve iş arkadaşları arasındaki işbirliğinde devrim yaratıyor. Her çalışan, sözgelimi iş arkadaşlarıyla müşterek bir yerde görüşmek için çalışmalarını herhangi bir cihazdan “alabiliyor”. Bu, akıllı çalışma alanlarıyla daha da kolaydır. Bunlar, otomatik olarak sanal toplantılar başlatır, böylece çalışanlar teknik ayrıntılarla uğraşmadan doğrudan çalışmaya başlayabiliyorlar.
Firma açısından
Firmalar, çalışanlarının daha motive ve daha üretken çalışmasından elbette fayda sağlıyor. Çünkü bulut tabanlı uygulamalar, firmaları daha fazla esnekliğe ve dolayısıyla daha fazla inovasyona sevk ediyor. Ayrıca yüksek ilk yatırımların engelini ortadan kaldırıyorlar ve yeni iş modellerinde talebe göre ölçeklenebilir yatırımlar yapılmasını mümkün kılıyorlar.
IT yöneticisi açısından
Son olarak, IT departmanı da büyük bir fayda görüyor. Çünkü eskiden zamanının çoğunu yazılım bültenleri ya da yeni uygulamaları denemek ve kullanıcı temelinde geliştirmek için harcıyordu. Bulut tabanlı uygulamalar sürekli olarak güncellendiği sırada, kullanıcılar yeni işlevlere doğrudan erişebiliyor. Bu, destek almak için yapılan aramaların sıklığı ve türü üzerinde doğrudan bir etkiye sahip: Artık odak noktasında fonksiyon arızalarını tamir etmek değil, aksine sağlanan araçların en iyi şekilde nasıl kullanılacağına yönelik kullanıcı soruları bulunuyor.
Firmaların çalışanlarına, ihtiyaç duydukları tüm uygulamalara, araçlara ve dosyalara neden kolayca erişim sağlamaları gerektiği aşikar. Ancak, farklı erişim bilgileri, kimlikler ve şifreler uygulamalar ve araçlar arasında geçiş yaparken hala yavaşlatıyor ve gereksiz güvenlik açıkları yaratıyor. Citrix gibi bulut sağlayıcıları, bunu kullanıcı için tüm uygulamaları, verileri ve hizmetleri buluttaki güvenlikten taviz vermeden bir araya getiren dijital bir çalışma alanı sayesinde çözüyor: tek bir şifre yeterli. Henüz gelişmenin başlangıcında olmamıza rağmen, firmalar bu konuda yarının çalışma dünyasına hazır durumda.