2017 yılında yükselen sigorta teknolojileri (Insurtech) 2018’de üretime geçmeye başlayacak.
KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Sinem Cantürk, “Geleneksel yöntemleri teknolojiyle birleştiren sigorta devleri Insurtech firmaları olma yolunda ilk adımları attı. Bugüne kadar projeler geliştiren Insurtech girişimleri, 2018 yılında üretime başlayacak” dedi.
KPMG, Insurtech alanında yaptığı araştırmalarla sektörün geleceğini değerlendirdi. KPMG’nin küresel araştırmaları hakkında bilgi veren KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Sinem Cantürk, “Sigorta sektörüne çözümler sunmak amacıyla kurulan Insurtech adı verilen teknoloji şirketleri, sektörde bir dönüşüme yol açtı. Geleneksel yöntemlerle çalışan sigortacılık devleri artık Insurtech girişimleriyle yaptıkları ortaklıklarla teknolojik dönüşüm yönünde adımlar atıyorlar. Son dönemde bu alanda hızlanan sektör oyuncuları 2017’de yükselişe geçti” dedi.
“Sektörde pilot projeler üretime göre ölçeklenerek 2018’de Insurtech’e ciddi bir ivme kazandıracak” diyen Cantürk, “2018 yılında teknolojilerin yarattığı avantajlara odaklanılacağını düşünüyoruz. Müşteri bağlılığı yaratan, riskleri minimize eden ve otomasyon yoluyla kaliteyi artıran teknolojilere sektörün ilgisi büyük. Ayrıca teknolojilerin sağladığı tasarruf fırsatlarının değerlendirilmesi adına da şirketleri yoğun bir çalışma dönemi bekliyor. Bu çerçevede baktığımızda 2018’in Insurtech çözümlerinin projelendirme aşamasından, üretim aşamasına geçiş yapacağı bir yıl olmasını öngörüyoruz” ifadesini kullandı.
Insurtech’de gelişimin temelinin yatırımlar olduğunu dile getiren Cantürk, “Daha fazla sayıda firmanın ekosisteme geliştirici, yatırımcı gibi farklı rollerde katılmasını ve girişimlere yönelik kurumsal yatırımların 2018’de de artmaya devam etmesini bekliyoruz. Sigorta şirketlerinin desteği, Insurtech firmaları için aynı zamanda engin bir deneyim anlamına da geliyor. Bu nedenle kurumsal yatırımlar, sektörün gelişimi adına büyük önem taşıyor” dedi.
Cantürk şöyle devam etti:
“Bağlantılı sigorta kavramı, sigorta şirketini müşterinin günlük hayatının bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor. Bu kavram tüketici odaklı sağlık monitörlerinden ve nesnelerin interneti özellikli araçlardan telematiğe kadar bir dizi teknolojiyi esas alıyor. Bu noktada Insurtech kavramı da değer kazanıyor…”
Dünyanın Insurtech merkezleri
Sinem Cantürk, KPMG’nin Küresel Insurtech Öngörüleri 2018 araştırmasından öne çıkan başlıkları şöyle yorumladı:
- Blockchain hareketliliğini sürdürüyor. 2017 yılı boyunca blockchain konsorsiyumları yükselişe geçti. Sayıları giderek artan birçok firma blockchain alanında gelişim göstermeye devam ettikçe, konsorsiyumlar 2018’de de büyüyecek.
- Çok daha fazla sayıda ülke Insurtech merkezleri geliştirme adına çalışmalarını hızlandıracak. Singapur, Belçika, Bermuda ve Hindistan gibi farklı ülkeler, 2018’de gelişimleriyle öne çıkacak.
- Insurtech açısından ‘hangi’ teknolojinin popüler olacağı soruluyor. Tüm yeni teknolojiler (Telematik, Robotik, Sanal/Artırılmış Gerçeklik, Makine Öğrenimi ve Yapay Zeka, Nesnelerin İnterneti, Drone teknolojileri) ancak birlikte varolduklarında ve güçleri bir araya geldiğinde sigorta sektörü için Insurtech’i potansiyel gücüne ulaştırabilirler. Bu nedenle sigorta alanında kullanılabilecek tüm teknolojiler, sektörün dikkatini çekiyor.
Sigorta şirketleri yarışıyor
Cantürk, 2018’de Insurtech’in yoğun ilgi göreceği sektörleri şöyle açıkladı:
- Sürücüsüz araçlar: Son aylarda ciddi yatırım yapılan sürücüsüz araçlar için düzenleyici kurumlar ve hükümetler son derece iştahlı. Geleneksel büyük sigorta şirketleri de, sürücüz araçlar ekosisteminin çözüm ortağı haline gelmek için büyük bir yarış içinde.
- Siber sigorta: Son zamanlarda gündeme gelen siber güvenlik sigortaları 2018’de de konuşuluyor olacak. Piyasadaki mevcut siber sigorta ürünlerinin henüz yetersiz, yüksek fiyatlı ve şirketlerin gerçek ihtiyaçlarını karşılayacak kapsama sahip olmaması nedeniyle Insurtech piyasası gelişim için fırsat yakalayacak.
- Havacılık ve drone: Niş bir alan olarak görülse de gelecekte ciddi bir büyüme yakalanacağı düşünülüyor. Örneğin hasar bölgelerinin ya da doğal felaketlerden etkilenmiş alanların uzaktan incelenmesi amacıyla kullanılan drone ve insansız hava araçları, sigorta şirketlerinin radarına girmeye başladı bile.