Ersin Uyar
Aruba Türkiye Ülke Müdürü
2018 Kış Olimpiyatları’nda dünyada ilk kez 5G ağının kullanılması endüstride heyecan yaratıyor, nedeni ise çok açık.
Bir kullanıcı olarak, her cihazda kesintisiz bağlantı için beklentilerimiz hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Stadyumlar ve diğer halka açık mekanlar için, kullanıcıların ilgisini çekmesi, anlık tekrarlar, zaman ve lokasyona özel öneriler ve her zaman açık bağlantı imkanı dikkati çekti.
Mekan işletmecileri büyük olasılıkla Olimpiyatları izleyecek ve bağlantı taleplerine ayak uydurmak için kendi ihtiyaçlarını göz önünde bulunduracaklardır. VR, 4K video ve IoT’nin gelişimi, kullanıcı sayıları ve veri trafiğinde patlama anlamına geliyor. Şebeke kapasitesinin ve kapsamının genişletilmesi, yalnızca mobil sağlayıcılara değil, artan bu teknolojik taleplerin üstesinden gelmek isteyen herhangi bir işletme sahibine de cazip geliyor.
Birçok kamusal alan, teknoloji sistemlerini ve ziyaretçileri birbirine bağlamak için zaten halka açık Wi-Fi kullanıyor. Peki Güney Kore’de yaşanan olaylar bu yapıyı yeniden düşünmemizi sağlar mı?
Çoğu işletme için, 5G’ye doğru bir yolculuk, lisanslı ve lisanssız spektrumda LTE’nin sunulmasıyla başlar. Bununla birlikte, bu LTE-U teknolojisinin bir kanalı kontrol altına alma şekli, tartışmalıdır ve aynı kanalı kullanan Wi-Fi ekipmanının performansını düşürebilir. İkisi birlikte sorunsuz bir şekilde çalışmıyor ve bu da mekan işletmecilerine ilerisi için problem yaratabiliyor.
Burada, stadyum ve mekan işletmecilerine, lisanssız spektrum teknolojilerini Wi-Fi ile birlikte değerlendirip değerlendirmeyecekleri konusunda bilinçli bir karar vermelerine yardımcı olmak için beş temel teknik hususu açıklayacağız:
- Spektrumun Kullanılabilirliği
Çoğu stadyumun Wi-Fi şebekesinin zaten spektrum kısıtlaması vardır, yani sadece mevcut yüklerini taşımayı başarabiliyorlar. Stadyum ve arenalar gibi büyük ve kalabalık mekanlarda, 5 GHz’lik sistemi çalıştırmak için (teknolojinin tipine bakılmaksızın) 20-24 tam zamanlı eşdeğer kanal gerekir. Bu Wi-Fi ağları, gereksiz tüm iletileri ortadan kaldırmak için dikkatle optimize edilmiştir.
Daha fazla lisanssız sistem eklemek, bu senaryoda Wi-Fi işlemleri için mevcut kapasiteyi düşürecektir. Şu anda, konuşlandırılan sistemlerin kamuya açık teknik ölçümü yok – bu nedenle gerçek etki bilinmiyor. Eğer dört ayrı lisanssız şebeke konuşlandırılmışsa, Wi-Fi bağlantısı üzerindeki olumsuz etkisi daha da artacaktır.
- Gerekli Ağ Sayısı
Bir stadyumun ziyaretçilerinin her biri, farklı operatörler tarafından servis verilen cihazları taşıyorlar. Gigabit hücresel bağlantı sunmak ve herkese tutarlı bir deneyim sağlamak için, dördünün de lisanssız bir ağ kurmasına izin vermeniz gerekecektir. Bu teknoloji bu kadar yeni olduğundan “nötr host” metodolojisi yok, bu nedenle her operatör kendi ayrı fiziksel ağını ve spektrumunu isteyecektir. Büyük harcama yapılmadan bu, müşteri deneyimine zarar verebilir.
- Uyumluluk
Çoğu stadyum ve arena, ya her büyük mobil operatör için ayrı anten sistemine ya da birleşik bir nötr host anten sistemine (DAS) sahiptir. Lisanssız spektrum teknolojisi ile ilgilenen büyük mekan işletmecileri, öncelikle onun mevcut DAS’larla uyumluluğunu kontrol etmelidir. Uyumlu olması için, bir DAS sisteminin, birincil hücresel sistemin (PCell) DAS olduğu ve her bir PCell’in 5 GHz servis sağlayan düzinelerce ikincil hücreye sahip olduğu geniş bir LTE-U / LAA küçük hücresel kurulumu desteklemesi gerekir.
- Maliyet, Maliyet, Maliyet
Donanım miktarı ve hibrid bir Wi-Fi/hücresel ağ durumunun maliyeti önemlidir. Örneğin, tipik koltuk sayısının altında yoğunluklardaki 60.000 koltuklu bir stadyum, yaklaşık 850 Wi-Fi erişim noktası gerektirir. Lisanssız LTE teknolojisini benimseyen stadyum işletmecileri 3.000’den fazla ilave küçük hücreye ihtiyaç duyacaklardır; her biri sağlam su geçirmez muhafaza, 30 watt’lık bir Power over Ethernet bağlantısı, Cat-6 kablolama ve kablo hattı gerektirir. Bu küçük hücre konuşlandırmaları, kurulu olması muhtemel olan Wi-Fi ile aynı fiziksel izi oluşturacaktır. Tüm bunlarla birlikte, gelecekte takip edilecek daha milyarlarcasının yanı sıra, bugünün pek çok cihazının yalnızca Wi-Fi bağlantıya sahip olduğu gerçeğinden daha bahsetmiyoruz.
- Risk
Wi-Fi ortamınıza birden fazla lisanssız mobil ağ ekleme riskini göz önünde bulundurmak önemlidir. Wi-Fi üreticileri için yüksek kapasiteli stadyum sistemlerini mükemmel hale getirmek tam üç jenerasyon radyo tasarımı ve yaklaşık yedi yıl sürdü, ancak LTE-U / LAA sağlayıcıları, 5G üzerinde çalışanlara daha yeni izin vermeye başladı.
Sağlam, istikrarlı ve olgun bir teknoloji olarak, Wi-Fi’nin gücü ve büyük mekanlarda olağanüstü veri trafiği yüklerini kullanma becerisi iyi bilinir. Ancak araştırmalara göre, mobil veri trafiğinin 2021 yılına kadar yıllık olarak yüzde 47 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor, – sonuç olarak bizi 5G’ye yönlendiren – yeni çözümler ortaya çıkması sürpriz değil.
Fakat önemli olan, harekete geçmeden önce bu iki teknolojiyi birleştirmenin hem artılarını hem de eksilerini düşünmektir. Donanımın, Olimpiyat ortamının dışında da güvenilir olduğu ispatlanana kadar, Wi-Fi ve lisanssız LTE ağlarının birleştirilmesinin ertelenmesi de dikkate değer.
