Citrix, 2018 yılında teknoloji dünyasını şekillendirecek eğilimler ve yeniliklerle ilgili tahminlerini açıkladı.
Citrix’in 2018 tahminlerinde; analitik, ses ve yüz tanıma araçları, güvenlik, gölge IT, esnek çalışma alanlarının ve hibrit bulutun gerçek anlamda yükselişleri gibi konular öne çıkıyor.
Öngörülerle ilgili görüşlerini açıklayan Citrix Türkiye Ülke Müdürü Altan Cengiztekin, bulut teknolojilerinin 2018 yılında olgunlaşmaya devam edeceğini söyledi. Cengiztekin, “ Şirketler, hızlı bilgi işleme ya da daha akıllı ve bağlantılı hale gelen uç noktalar sayesinde buluttan bir dağıtım platformu olarak yarar sağlayacaklar. Teknoloji hayatımızın ve işimizin daha da ayrılmaz bir parçası haline gelirken, uç noktalardaki zekâ ve bilgi işleme gücü de bulut avantajlarını artıracak. Diğer yandan güvenlik her zamanki gibi sektörün ajandasının ana maddelerinden biri olacak. Ses ve yüz tanıma teknolojileri gibi alanlarda da 2018’de çok önemli ve kritik gelişmelerin yaşanabileceğini öngörüyoruz” dedi.
İşte Citrix’in 2018 tahminlerinden bazı önemli noktalar;
Esnek çalışma alanlarına geçiş hızlanacak
Hibrit buluta geçiş, IoT ve AI alanlarında kaydedilen gelişmeler ve sürekli değişen güvenlik tehditlerinden büyük ölçüde etkilenen çalışma anlayışımız çarpıcı bir şekilde değişiyor. Sektör, esnek ve işbirlikçi çalışma şekillerini mümkün kılmada buluta geçişin bir sonraki adım olduğunu kabul etse de 2017’de IT’nin bulutu benimsemesi beklenenden yavaş oldu. IT liderleri SaaS’e geçişin harcamaları OpEx vs CapEx şeklinde yönlendirmesi, iş birimi liderleriyle ortaklık sağlamak gibi teknik olmayan sorunlarla mücadele ettiler. 2018 esnek çalışma alanlarına geçişi daha da ileri götürmeye devam edecek.
Kısa süre önce Citrix’in yaptığı bir anket, sektörün 2018’de buluta duyacağı ilgiyi kanıtladı:
- Ofis çalışanlarının %75’i beş yıl içinde, esnek çalışma ortamına sahip işletmelerin bulut tabanlı uygulamaları kullanmazlarsa rekabette yer alamayacaklarına inanıyor.
- Esnek çalışma ortamındaki ofis çalışanlarının %57’si şu anda bulut tabanlı uygulamaları kullanıyor.
- Esnek çalışma ortamına sahip olmayan ofis çalışanlarının %50’si, şirketlerinin yeterli teknolojik altyapıya sahip olması durumunda esnek çalışma ortamına da sahip olabileceğine inanıyor.
- 5 ofis çalışanının 2’si, esnek çalışma ortamı bulunmayan şirketlerden gelen teklifleri geri çevireceğini söylüyor.
- 5 çalışandan 1’i web tabanlı uygulamalar gibi platformlar üzerinden, sanal ortamda iş birliği yapıyor.
- Esnek çalışma ortamlarındaki ofis çalışanlarının %50’si verimliliğin arttığını belirtiyor.
Dolayısıyla buluta geçiş, değişimin büyük bölümünü 2018’de de yönlendirmeye devam edecek.
Bulut teknolojileri artık olgunlaşma dönemine girecek
Citrix’e göre, bir süredir kullandığımız bulut teknolojileri artık ve olgunlaşma sürecinde, kritik bir dönüm noktasıyla karşı karşıyayız. Bulut teknolojilerini tüketme kabiliyetimizle bulutun bunu etkili işleme kabiliyeti, sonunda ortak bir noktada buluşuyor. Bu nedenle hibrit çoklu bulut, belirli iş yüklerini en düşük maliyetli yerlere taşırken, özel uygulamaları tesis içinde tutarak aynı yönetim çatısı altında toplamak isteyen birçok işletme için norm haline gelecek. Bulut ile yönetim sistemleri oluşturulmaya başlandığında, düşük maliyetlerle IoT’den yararlanılarak çalışma alanlarının kalitesi artırılabilecek.
Genel bulut-özel bulut tartışması neredeyse on yıldır devam ediyor ancak akıllı para teknolojileri, yakın gelecekte hibrit veya çoklu bulut modelinin en baskın sistem olacağını söylüyor. Bilinçli şirketlerin çoğu hangi iş yükünün şirket içinde bırakılacağı, hangisinin bir hizmet olarak altyapıya (IaaS) veya hizmet olarak yazılıma (SaaS) geçirileceği konusunda sistemli şekilde kararlar alıyor. Şirket içi sistemlerin yanında açık bulut oluşturma ve farklı bağlantı türlerini kaldırabilecek kadar esnek ve güvenli ağlar oluşturma gibi hibrit bir yaklaşım söz konusu. Citrix de dahil olmak üzere bütün sektör bu yolda ilerliyor.
Güvenlik çalışma şeklimizin ayrılmaz parçası olacak
2018’de güvenlik, çalışma şeklimizin ayrılmaz bir parçası haline gelecek. Bağlamsal erişim ve ses tanıma, güvenliğin verimlilik çözümünün bir parçası olmasını sağlayacak ve daha önce güvenliği iş bitirmede bir engel haline getiren bariyerleri kaldıracak. Güvenlik teknolojileri kullanıcı merkezli tasarıma odaklanacak ve makine öğrenimi ile yapay zekâ sayesinde otomatikleşerek kimlik tanımada daha akıllı hale gelecek.
Kurumsal ağlar ile güvenlik, uzunca bir süredir birbirlerine pek yakın durmuyor. Bunun değişmesi gerecek. Güvenliği tek noktadan yöneten entegre, çevresel bir çözüm ile güvenliğin SD-WAN hizmetlerine yerleştirildiğini görmeye başlayacağız.
Analitik araçları üretkenliği artıracak
Analitik araçları, insanların 2018’de daha üretken olmasını sağlayacak. Şirketler güvenli dijital çalışma alanının son kullanıcıya, kullanılan cihaz ve ağda mümkün olan en iyi deneyimi sağladığından emin olmak için en güçlü analitik araçlarını kullanmaları gerektiğini anlayacak.
Kullanıcı deneyiminin ve güvenlik analizinin ana hedefi, üretkenlik analizleri olacak. Bu üretkenliğin artırılmasına yardımcı olmak adına bilgilerin bağlamsal olarak sunulmasının anahtarı haline gelecek.
Sesle klavye ve fareye duyulan ihtiyaç azalacak
Ses, 2018’de yükselişte olan önemli yeniliklerden biri olacak. Sesi karmaşık verilerle etkileşime girmek için makine öğrenimi ile birlikte kullanabilmek, herkes için büyük fayda sağlayacak. Bu da klavye ve fareye duyulan ihtiyacı ortadan kaldırarak dijital işçileri son derece üretken hale getirecek. Bugün bu teknolojinin hızla gelişerek birçok görev için oldukça kullanışlı hale gelmesi, bir dönüm noktasına ulaştığımızı gösteriyor. 2018’de ses tabanlı uygulamaları anlamaya çalıştıkça bunun daha da geliştiğini göreceğiz. Örneğin, şu anda yalnızca bot geliştirme üzerine uzmanlaşan start-up şirketler var. Fiziksel robotların aksine chatbot’lara ses, yazı veya mesajla komut verilebiliyor. Bu denkleme doğal dil etkileşimi eklendiğinde ses teknolojisinin dönüştürücü gücü daha da artacak.
Yüz tanımaya özellikle odaklanılacak
Citrix’e göre, diğer bir yenilik alanı da yüz tanıma. Tüketici teknolojisi alanındaki ilk ürünler beklendiği kadar iyi sonuç vermediği için, biyometrik kimlik biçimi olarak yüz tanıma, önemli bir tartışma noktası haline gelecek. Böylece, bir kimlik biçimi olarak biyometri ve hangi biyometrilerin kabul edilebilir olup olmadığı konuları daha geniş bir tartışmaya açılacak. Microsoft ve Google’ın parmak izi tarayıcıları ile bulut API’larının yüksek orandaki erişilebilirliği biyometriyi çok faktörlü kimlik doğrulamalarında ikinci faktör haline getirdiği için bu, özellikle odaklanılan bir konu haline gelecek.
IoT cihazlarının sayısı artıyor. Bunlar, “Raspberry Pi” denilen ve fiyatı beş dolar civarında olan küçük cihazlar. Bilgisayarınızın yaptığı her şeyi yapıyorlar: Monitör, fare ve klavye bağladığınızda bilgisayara dönüşebiliyorlar. Onları ayrıca gömülü cihazlar olarak da kullanabilirsiniz: Konuşma tanıma, ses tanıma, sanal gerçeklik veya artırılmış gerçeklik teknolojilerine ekleyebilirsiniz. İş için bilgilere erişmenize yardımcı olacak cihazların giderek çoğalacağını göreceğiz. Bu cihazlar her yerde olacaklar. Bu da büyük miktarda telemetriye yol açacak. Cihazların sayısı ve bu cihazların mevcut olacağı yerler konusunda bir patlama olacak.
Consumerization (tüketiciye uyarlama) işyeri deneyimini değiştirecek
Tüketiciye uyarlama, işyeri deneyimini değiştirecek. 2018’de güven ve gölge IT, sektörlerin en büyük sorunları olmaya devam edecek. Kullanıcıların IT onaylı teknolojinin etrafından dolaşmak zorunda kalmamaları için şirketler ve sağlayıcılar bu deneyimi geliştirebilirlerse insanların kendi istekleriyle daha güvenli çalıştıklarını göreceğiz.
