Bulut tabanlı gelişmiş platformlara olan geçiş, finansal hizmetler veren kurumların dijital dönüşüme ayak uydurabilmesinde kritik önem taşıyor.
2017’nin ilk üç çeyreğinde fintech sektörüne yapılan yatırımın rekor kırması, operasyonlarının merkezine teknolojiyi oturtarak pazara yeni giriş yapan şirketlerin finansal hizmetler sektörünün geleneksel aktörlerine yönelik tehdidini giderek artırdığını ortaya koydu. Global yazılım geliştiricisi TmaxSoft’un Türkiye Genel Müdürü İlker Saltoğlu, “Yavaşlayacak gibi gözükmeyen bu önemli artış, geleneksel finans kurumlarının dijital dönüşüm çağında rekabet etmek için ihtiyaç duyulan araçlara ve altyapıya sahip olmaları gerektiğini gösteriyor.” dedi.
Ana bilgisayarlar uzun yıllardır finansal hizmetler veren birçok kurumun temelini oluşturuyor. Bu sistemler zamanında çok iyi hizmet sunsalar da günümüzde çok sayıda banka bu dönemin sonunun yaklaştığının farkında. Ana bilgisayar bakımı daha zorlu ve maliyetli hale gelmekle kalmıyor, teknoloji eskidikçe uzman becerilere sahip BT profesyonellerinin sayısı da azalıyor. Ana bilgisayar sistemleri bu kurumların, en başından itibaren dijital olan yeni girişimlere ayak uydurmasını zorlaştırıyor.
Değişime ayak uydurmakta zorlanacak bankalar ve diğer finans kurumlarına seslenen TmaxSoft Türkiye Genel Müdürü İlker Saltoğlu, “Finansal hizmetler sektörü inanılmaz bir ikilem içerisinde. Trilyonlarca dolar değerinde varlığı kontrol eden dev kurumlar müşterilerine hizmet vermek için eski ana bilgisayar teknolojisini ve artık antika olarak kabul edilen uygulamaları kullanıyor. Diğer tarafta ise gelişmiş teknolojileri kullanan, küçük ve hızlı büyüyen girişimler var. Bu girişimler parayı kullanma şeklimizi ve bankacılık sistemini kökünden değiştirmeyi hedefliyor.
Ana bilgisayarların bakım maliyetleri bile finans kurumlarının onlardan uzaklaşması için yeterli neden teşkil ediyor. Büyük Veri ve bulut gibi yenilikçi teknolojileri kullanmamanın getirdiği maliyet de göz ardı edilemez. Bir ana bilgisayarı yeni bir ortama taşımanın zaman alan bir işlem olduğu fikri de artık geçerli değil. İşletmeler, programlarında ve uygulamalarında değişiklik yapmadan veya binler hatta milyonlarca satır kodu yeniden yazmadan ana bilgisayarlarını yeni bir ortama taşıyabiliyorlar.” şeklinde konuştu.
Portföy Yönetim Sistemi’ni (PMS) modernize etme kararı alan GE Capital bu yolu tercih etti. Ana bilgisayar rehosting çözümüyle ana bilgisayar uygulamalarını çok katmanlı bir x86 ortamına taşıyan GE Capital maliyetlerini düşürdü ve yeniliklere hız verdi.
71 milyon satır koddan oluşan sistem, eski bir ana bilgisayar ortamından modern ve açık bir Unix ortamına taşındı. GE Capital’in PMS sistemini ve ilgili uygulamaları kullanma maliyeti yıllık %66 oranında azaldı. PMS çöktüğünde düzeltme süresi %240 azalırken uygulamaların toplam etkisi %78 düştü. Maliyet tasarrufları bu denli büyükken alınan en olumlu sonuç ise işin geri kalanıyla kolayca entegre olan, büyümeyi ve yeniliği destekleyen bir platforma geçmek oldu.
İlker Saltoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Fintech alanında gördüğümüz büyüme ve tüketicilerin finansal hizmetler sektörüyle etkileşimlerine ilişkin değişen beklentileri, geleneksel bankalar için zorluk teşkil ediyor. Bunun temelinde ise ana bilgisayar sistemleri yatıyor. Ana bilgisayarlarla çalışmaya devam edenler, yeni uygulamalar ve müşterilerin fintech girişimlerinde görerek alışmaya başladığı kullanıcı dostu ve yenilikçi hizmetler sunma esnekliğine ve yeteneğine sahip olmadıklarını fark edecek. Bu büyük finans kurumları dijital dönüşüm çağında başarılı olmak istiyorsa yeni nesil dijital hizmetlerle uyumlu, daha gelişmiş BT ortamlarına geçiş yapmalı.”
