Siemens ve Atos, Türkiye’de siber güvenlik çözümleri sağlamaya yönelik stratejik ilişkilerini genişlettiklerini duyurdu.
2011 yılından bu yana başarıyla devam eden Siemens-Atos iş birliği, küresel bir mühendislik şirketi ile küresel bir BT sağlayıcısı arasındaki en büyük stratejik ilişkilerden biri olarak gösteriliyor. Dijital hizmetler alanında küresel bir lider olan Atos ve küresel bir mühendislik devi olan Siemens, Mutabakat Muhtırası’na (MOU-Memorandum of Understanding) imza attıklarını ve müşterilerinin entegre bir siber güvenlik savunması oluşturmalarına yardımcı olmak için karşılıklı olarak portföylerinden yararlanacaklarını duyurdu. Siemens ve Atos, sanayi şirketleri için siber güvenlik alanında birlikte çalışarak kapsamlı güvenlik hizmetleri ve ürünleri ile birçok sektördeki müşterilerine hizmet verecek.
Türkiye’deki Siemens ve Atos ortaklığı, Bilişim Teknolojisi’ni (IT) ve Operasyonel Teknoloji (OT) güvenliğini hedefleyen ortak pazarlama ve araştırma-geliştirme (Ar-Ge) çalışmalarını içeren küresel siber güvenlik iş birliğinin bir parçasını oluşturuyor. Atos, kimlik erişimi yönetimi, gerçek zamanlı güvenlik analizi, yeni nesil kriptografi ve yazılım tanımlı güvenlik mimarisi dahil BT alanında benzersiz yetenekleriyle; Siemens ise güvenlik programı tasarımı, güvenlik yaşam döngüsü yönetimi, tesis güvenliği izleme ve olay tepkisi de dahil olmak üzere proses tecrübesi ile OT alanında şirketlere, tehditleri hızlı ve verimli bir şekilde algılamak ve önlemek üzere entegre hizmetler sunmak için pazarda konumlanıyor.
Siber güvenlik için ortak girişim
Siemens ve Atos iş birliğine ilişkin konuşan Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, “Günümüzde siber saldırılar tüm dünya için büyük bir tehdit oluşturuyor. Gerekli önlemler alınmadığında bu saldırıların ekonomik açıdan ciddi sonuçları olabiliyor. Özellikle son dönemde enerji gibi stratejik sektörleri hedef alan siber saldırılar, şirketlerin siber güvenliğine yatırım yapmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Siemens olarak Atos ile güçlerimizi birleştirerek Türkiye’de enerji, altyapı hizmetleri, petrol ve gaz, otomotiv, çimento ve savunma sanayii için siber güvenlik çözümleri sunarak tehditleri önlemeyi ve müşterilerimizin risklerini en aza indirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Atos, 2011 yılından bu yana BT altyapı ortaklığı yaptığı Siemens ile ABD pazarını hedeflemek üzere özellikle enerji ve üretim sektörlerinde ortak bir girişim başlattı. Bu ortak girişimle enerji alanında siber saldırıları en aza indirmek istediklerini kaydeden Atos Türkiye CEO’su Cüneyt Uslu, “Dijitalleşmeyi her geçen gün daha çok konuştuğumuz günümüzde enerji kesintisizliği,bireyler,işletmeler ve ülkeler için son derece önemli. Bu yüzden ilk olarak ABD olmak üzere tüm dünyada enerji ve üretim alanında faaliyet gösteren işletmeleri siber saldırılardan koruyarak, bu saldırılardan kaynaklanacak olası kesintileri engellemek istiyoruz. Bunun için de Atos ve Siemens olarak tüm bilgi birikimimizi kullanacağız” dedi.
Araştırma sonuçları enerji sektörünü işaret ediyor
Bağımsız bir enstitünün kısa süre önce yaptığı bir araştırma, ABD’li petrol ve gaz sektörü siber yöneticilerinin yaklaşık yüzde 70’inin operasyonlarının son bir yılda en az bir güvenlik saldırısına maruz kaldığını ve bunun sonucunda gizli bilgilerin kaybedilmesinin veya OT seviyesinde çeşitli kesintilerin meydana geldiğini gösteriyor. Ayrıca 2016 sonunda Türkiye’de büyük çaplı enerji kesintilerine neden olan ve çeşitli otomotiv fabrikalarının üretimlerini durdurmalarına kadar giden siber saldırılar siber güvenliğin güçlendirilmesi ihtiyacını yeniden gözler önüne seriyor.
Özellikle IoT (Internet of Things) teknolojilerinin ve Endüstri 4.0 konseptinin yaygınlaşması, OT seviyesindeki cihazların daha “akıllı” ve çevrimiçi hale gelmesini sağladığı için OT güvenliğinin önümüzdeki dönemde çok daha kritik bir konu haline geleceği öngörülüyor.
Altyapı hizmetlerini daha verimli ve güvenilir hale getirmek için yazılımların giderek artan şekilde kullanılmasına bağlı olarak siber güvenliği artırmak için de mevzuattaki düzenlemelerin ötesine geçecek standartlarda ihtiyaçlar oluşuyor. Özellikle enerji sektöründeki dijitalleşmenin, BT ile OT arasındaki bağlantıyı giderek daraltarak bilgilerin sahadan kontrol odasına ve işletme ağına taşıması hem IT hem de OT konusunda entegre bir uzmanlığın önemini bir kez daha vurguluyor.