Pazar, Aralık 22, 2024

İlgili İçerikler

Bu hafta gündemdekiler

Medya ve eğlence için Kognitif gelecek

kognitif-globaltechmagazineIBM ve Uluslararası Yayıncılık Kongresi (IBC) Raporu, medya ve eğlence için kognitif geleceğin önemini ortaya koyuyor.

IBM’in ve Uluslararası Yayıncılık Kongresi’nin (IBC) yayınladığı yeni bir çalışmaya göre, anket yapılan 21.000 tüketicinin yarısından fazlası video akışlarını izlemek için her gün cep telefonlarını kullanıyor ve bu rakamın üç yıl içinde yüzde 45 oranında artması bekleniyor.

Bugün, YouTube gibi çevrimiçi video dağıtım ağları aracılığıyla sağlanan yeni dijital içeriğin çok yüksek oranda artması, doğrudan geleneksel yayıncılıkla rekabet etmeyi sağlayarak, merkezdeki verilerle yeni bir bağlantılı ortam oluşturuyor. Sektör rekabetindeki bu değişim sayesinde, medya ve eğlence şirketleri, farklılaşmış ve mükemmel bir müşteri deneyimi sağlarken, içerik yatırımını ve getirisini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor. Ankete katılan medya ve eğlence yöneticilerinin yüzde 92’si, kognitif teknolojilerin, işlerinin geleceğinde önemli bir rol oynayacağını belirtiyor.

Uluslararası Yayıncılık Kongresi’nin yıllık konferansında yayınlanan ve IBM İş Değerleri Enstitüsü tarafından yürütülen “Tüketicileriniz için ‘canlı’ bir medya ortaklığı oluşturma: Medya ve eğlence için kognitif gelecek” adlı rapor, iki farklı çalışmanın bulgularına dayanıyor. İlk çalışma, 42 ülkede yaklaşık 21.000 tüketicinin video kullanma alışkanlıklarıyla ilgili bir anket, ikinci çalışma ise, kognitif bilişimin sektörler üzerindeki etkileri hakkında 500 küresel medya ve eğlence yöneticisinden edindiği öngörüleri kapsıyor.

Çalışma, dünya genelinde, ankete katılan tüketicilerin yüzde 51’inin ve gelişmekte olan pazarlardaki tüketicilerin yüzde 67’sinin, YouTube, Facebook ve Snapchat gibi sağlayıcılardan ücretsiz, internet üzerinden videoya erişirken, tüketicilerin yüzde 48’inin, geleneksel ödemeli TV sağlayıcılarından düzenli abonelik hizmetleri yoluyla videolara eriştiğini saptıyor. Mobil aygıtlarda düzenli olarak video izleyen ankete katılanların yüzde 55’inin yaklaşık dörtte biri, WiFi yerine mobil geniş bant kullanmak için bir ila iki saat harcıyor. Tüketicilerin cep telefonu kullanmaya yönelmelerine rağmen, birçok katılımcı, bu deneyimin çok yetersiz kaldığını belirtiyor. Örneğin, ankete katılan tüketicilerin yüzde 65’i, sıklıkla veya düzenli olarak arabelleğe alma sorunlarıyla uğraşıyor ve yüzde 62’si, bir videoyu başlatmak için uzun süre bekliyor.

Her ne kadar medya şirketleri son yıllarda gelişme kaydettiyse de bunların çoğu, geniş ölçekte yeni nesil deneyimler sunmak için veri uygulaması, makine öğrenimi ve gelişmiş

otomasyon konularında dijital alanda devrim yaratan şirketlerin gerisinde kalıyor. Kognitif yetenekler, daha önce erişilemeyen verileri ortaya çıkarıp yorumlayarak ve medya şirketlerinin cazip, kişiye özel deneyimlerle izleyicilere ulaşmasına yardımcı olabilen kavramsal öngörüleri ve içeriği izleyiciye sağlayarak, bu dönüşümde kritik bir rol oynayabiliyor.

Yayıncılar, izleyiciye anında özel hizmet sunmak amacıyla, gelişmiş veri araçlarından ve kognitif sistemlerden yararlanarak, büyük miktarda veriden eyleme dönüştürülebilir, ilgili öngörüler elde edebiliyor. Wimbledon gibi Şampiyonaları organize eden All England Lawn Tennis Club gibi organizasyonlar; içerik oluşturmak, edinmek ve programlamak, hizmetleri kişiye özel hale getirmek, reklam envanteri yönetimini idare etmek, üretimi sorunsuz hale getirmek ve personel verimliliğini artırmak amacıyla, halihazırda kognitif bilişimi ve yapay zekayı kullanıyorlar.

Kognitif araçlar, aynı zamanda video ve ses içeriğini duygu açısından yorumlamak ve ilgi alanının önemli anlarının belirlenmesini otomatik hale getirmek için de uygulanabiliyor. Masters ve U.S. Open gibi önemli etkinliklerde uygulanan bu araçlar, düzenleme işlemini sorunsuz hale getirmeye yardımcı oluyor ve bireysel hayranların ilgi alanlarına daha iyi hizmet verebilmek için özelleştirmeyi büyük ölçekte destekliyor.

IBC Başkanı Michael Crimp, konuya dair yaptığı açıklamada: “Video platformlarının ve hizmetlerin yaygınlaşması, geleneksel lisanslı ve özgün içerik için platformlar arası rekabet yaratan daha dinamik, sosyal, kısa ve kapsayıcı içerik biçimlerini etkinleştiriyor. Bu, reklamcıların ve içerik sağlayıcılarının, hedef kitleye uygun, kişiye özel olanaklar ve mesajlar ile ulaşmaları açısından zorluk teşkil ediyor. Başarılı olmak için kognitif bilişim gibi pazardaki teknolojileri ve inovasyonları benimsemeleri gerekiyor” dedi.

IBM Küresel Telekomünikasyon, Medya ve Eğlence Sektörü İdari Direktörü olan Genel Müdür Steven Canepa, ise: “Birbiriyle bağlantılı tüketiciler, sürekli artan cihaz dizisi ve zirvede yer alan ve doğrudan tüketiciye ulaşan platformlar sayesinde, her zaman, her yerden yüksek kalitede ve kişiye özel içerik deneyimlerini artık açık bir şekilde talep ediyor. Buradaki zorluk, rekabet avantajı için bu bağlantıdan kaynaklanan verileri kullanmak noktasında oluşuyor. Kognitif bilişim, medya şirketlerinin hedef kitlelerini daha iyi anlayabilmelerini, müşteri seçimlerini ve bağlılığını artırmalarını ve doğru içerik ile doğru kitle arasında daha iyi bağlantı kurmak için gereken öngörüleri elde etmelerini sağlıyor” diye konuştu.

Müşteri tercih ve taleplerinin hızla gelişmesiyle birlikte, medya şirketleri, aşırı düzeyde rekabetçi pazarda büyük bir baskıyla karşı karşıya kalıyor. IBM İş Değerleri Enstitüsü ve Uluslararası Yayıncılık Kongresi (IBC), kuruluşların, aşağıda belirtilenleri sunarak, pazarın şu anda sunduğu fırsatları benimsemelerini öneriyor:

  • Kişiye özel hale getirmeyi sağlamak için kognitif teknolojinin uygulanması. Her müşterinin istediği kişiye özel, anlık deneyimleri anlayarak, her tüketiciyi memnun etmek ve onlarla etkileşim kurmak son derece önemli… Medya ve eğlence konusundaki kognitif uygulamalar, kitleyle ilgili öngörüleri ve içerik zenginleştirmesini ve ayrıca, izleyici tercihlerine, ilişkilerine ve beğenilerine dayalı, cazip müşteri deneyimi oluşturmaya yönelik içerik öngörüsünü sağlayarak bunu gerçekleştirmeye yardımcı olabiliyor.
  • Gelen talepleri karşılamak için altyapının yenilenmesi.Bireysel ihtiyaçları gerçek zamanlı olarak öngören ve bunlara hizmet eden “bir görev için birkaç yüz kanaldan birkaç milyon kablo kanalı”na geçmek, çok daha esnek ve ölçeklenebilir süreçler gerektiriyor. Medya şirketleri hem kitle öngörülerine hem de içerik dağıtımına kognitif yöntemler uygulayarak, kitle taleplerine ve azami yüklere ilişkin tahminlere dayanılarak otomatik olarak ölçekleme gerçekleştiren bir mimari oluşturabiliyor. Böylece, maliyetler ve kaynakları, değişen pazar koşullarına ve iş veya operasyonel gereksinimlere dinamik olarak uygun hale getirilebiliyor.
  • Yeni medya ortamında kazanç sağlayacak iş modellerinin yeniden tasarlanması. Medya şirketlerinin, maliyetleri düşürüp, içeriğe ve müşteri deneyimine yeniden odaklanırken, yeni fırsatları tamamen paraya dönüştürmek için arka uç sistemleri ve süreçleri daha akıllı hale getirmeleri gerekiyor. Kognitif çözümler ve Blockchain gibi gelişen teknolojilerin gelecekte önemli bir rol oynaması bekleniyor.

Teknoloji Makaleleri