Cisco’nun hazırladığı ‘Bireysel Bankacılıkta Dijital Değer için Yol Haritası’na göre, “dijitalleşmemek” tüm dünyadaki bankaların 2011 ve 2015 yılları arasında 144 milyar dolarlık bir gelir fırsatını kaçırmasına neden oldu. Rapor, dünya bireysel bankacılık sektöründe 2015-2017 yılları arasında 405.3 milyar dolarlık fırsat öngörüyor.
Teknolojik dönüşüm tüm sektörleri etkisi altına almaya devam ederken, bireysel bankacılık hizmetleri sunan kurumlar kritik bir süreçten geçiyor. Tüm dünyada esen ‘fintech’ rüzgarı finansal teknolojileri ve etkin güvenlik hizmetlerini kullanan finans şirketlerini rekabette öne taşıyor. Cisco’nun hazırladığı ‘Bireysel Bankacılık Sektöründe Dijital Değer için Yol Haritası”na göre dijital entegrasyonunu tamamlayan bireysel bankacılık sektöründe 2015-2017 arasında 405.3 milyar dolar maliyet fayda değişimi potansiyeli bulunuyor.
Dijitalleşmede öncelik güvenlik riskini indirmek olmalı.
Rapora göre, 2015 yılında finansal hizmetler bütün olarak 405.3 milyar dolarlık potansiyelin sadece yüzde 29’unu gerçekleştirebildi. Büyümeyi ve inovasyonu yavaşlatan sebeplerin başını ise siber güvenlik endişeleri çekiyor. Hem geleneksel hem de dijital ortamda bir bankanın en önemli varlığının “güven” olduğunun altını çizen Cisco Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Onur Akın “Bunun dijital ortamdaki direkt karşılığıysa ‘’Siber Güvenlik’’ kavramı. Cisco’nun 1014 üst düzey finans yöneticiyle gerçekleştirdiği bir araştırma bize en büyük korkunun; güvenliğin ihlal edilmesi sonucunda müşteri güvenini kaybetme riski olduğunu söylüyor. Yine aynı araştırma sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 71’i siber güvenlik risklerinin inovasyonun önüne geçiyor. Bu nedenle dijitalleşmenin getirdiği verimlilikten yararlanırken, güvenlik riskini de en aza indirmek en önemli öncelik olmalı” dedi. Bankaların doğru güvenlik stratejisi için önerilerde de bulunan Akın “Bankaların iletişim ağlarının her noktasında olup biteni takip etmeleri ve güvenlik analizlerini düzenli bir sekilde yapmaları çok önemli. Şirketlerin saldırılara karşı kullanıcılarını, kaynaklarını ve sunduğu hizmetleri koruyabilmesi için farklı parçaların işbirliği içinde çalışabildiği ve tehditlere tek bir noktada değil her katmanda cevap verebilecekleri bir altyapı kurgulaması gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’de bankalar dijital gelişimi çok iyi takip ediyor
Cisco’nun gerçekleştirdiği “Bireysel Bankacılığı Sektöründe Dijital Değer İçin Yol Haritası” ; en hızlı değer ve yatırım geri dönüşümü sağlayan dijital kullanım senaryolarını ortaya koyuyor. Veri analizi, mobilite, video ve sanal uzmanlık modelleri gibi doğru teknoloji yatırımı ve güvenlik risklerini yönetmek için doğru bir plan ile bankalar dijital değerden kendi paylarını almak için bir yol haritası yaratmış olacaklar.
Onur Akın “ Dijital teknolojileri hem yeni gelir modelleri yaratma hem de operasyon maliyetlerini düşürmek için kullanan bankalar; önemli bir büyüme potansiyeline kavuşurken, rakiplerine göre avantajlı bir duruma geliyorlar. Türkiye’de bankalar bu gelişimi çok yakından takip ediyor ve regülasyon kısıtları ve siber güvenlik risklerinin müsaade ettiği ölçüde müşteri deneyimini geliştirecek projeleri hayata geçiriyorlar” dedi.
Dijitalleşmenin sırrı müşteriyi merkezde tutmak
Finans sektöründe teknolojiyi kullanmanın farklılaşmak için en güçlü silah olduğunun altını çizen akın dijitalleşme ile ilgili ip uçları ve önerilerini de paylaştı: “Bankaların gelir sağladığı her bir işlem aslında bir veriden ibaret. Bu nedenle bu veriye nasıl ulaştığınız, nasıl kullandığınız, nasıl koruduğunuz, veriyi ne kadar hızlı ve güvenli işlediğiniz müşteri memnuniyetini ve gelirinizi etkileyen en önemli unsurlar. Dolayısıyla fintech, bankaların eskiden olduğundan da çok vazgeçilmezi haline gelmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu kozmetik teknolojiden uzak durup, müşteriyi işin merkezinde tutmak ve teknolojiyi daha verimli olmak için kullanma amacından sapmamak.
Bu sebeple dijitalleşme çabalarının ilk adımı müşteriyi dinlemek ve anlamak. Değişen talepleri karşılayabilmek; müşteriye yakın olmak, ihtiyaçlarını bilmek, bilemiyorsak doğru tahmin etmekten geçiyor. Teknoloji ile insan ilişkileri bazen zıt görünse de günümüz dünyasında teknolojiyi daha etkili bir iletişim için kullanmak mümkün. Bu sayede bankalar en önemli varlıkları olan finansal uzmanlıklarını müşterileri ile zaman ve mekan bağımsız olarak buluşturabilirler. En ücra kasabadaki bir banka şubesinin, videolu görüşme ile merkez şubesi ile aynı kalite ve zamanda hizmet veriyor olabilmesi veya sosyal medyadaki müşteri paylaşımlarını elimizdeki bilgilerle birleştirip talep daha oluşmadan hazırlık yapıp, doğru yer ve zamanda doğru ürün ile taleplerini karşılamak artık mümkün ve uygulamaya başlanan örnekler arasında yerini aldı. “