Yazılım Test ve Kalite Derneği her yıl olduğu gibi bu yıl da 2016/2017 raporunu TestIstanbul konferansı sırasında açıkladı. Raporda yazılım test süreçlerindeki veri üretim yöntemlerinde yüzde 80 oranında manüel test kullanıldığı belirtiliyor. Raporun en ilgi çekici başlıklarından birisi ise, yazılım testleri verilerinde gerçek kullanıcı verilerinin maskelenmesi ve kişisel mahremiyete dikkat edilmesi gerektiğini içeren ifadeler oldu.
Türkiye’de 2011 yılı itibariyle her yıl yüzlerce bilişim profesyonelinin katılımıyla, yazılım projelerinin kalitesi konusunda kapsamlı araştırma ve analizler içeren Türkiye Yazılım Kalite Raporu/ Turkey Software Quality Report (TSQR), Yazılım Test ve Kalite Derneği tarafından bilişim sektörünün bilgisine sunuldu. Uluslararası TestIstanbul Konferansı sırasında paylaşılan TSQR 2016/2017 raporu, Test Veri Yönetimi konusuna odaklanıyor.
Test süreçlerinde gerçek kullanıcı verileri
Kurumlarda uygulanan yazılım testi aktivitelerinde gerçek verilerin kullanım oranı, Türkiye Yazılım Kalite Raporu’nda göze çarpan en önemli analizlerden birisi. Yapılan araştırmada elde edilen cevaplara bakıldığında, kurumların yarısına yakınında gerçek kullanıcı-müşteri verileri ile test yapıldığı görülüyor. Bu testlerde hassas verilerin maskelenmeden, gizlenmeden kullanılıyor olması ise, veri güvenliği ile kişisel mahremiyet konularında dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli gösterge olarak göze çarpıyor. Yazılım testi alanının ilk etapta odaklandığı konular, yazılım testi için kullanılacak verilerin temsil yeteneği ve çalıştırılabilirliği. Bu nedenlerle güvenlik, mahremiyet ve veri maskeleme gibi konular ikinci planda kalıyor.
Keytorc Yönetici Ortağı Barış Sarıalioğlu, raporda ortaya çıkan sonucu şu şekilde yorumladı: “Her ne kadar Bankacılık, Finans, Sigorta, Telekomünikasyon ve Savunma Sanayi gibi sektörlerde hassas verilerin kullanımını regüle eden, denetleyen kurumlar olsa dahi, halen pek çok sektörde test süreçlerinde kullanılan veriler plansız ve yapısal olmayan süreçler ile canlı ortamdan taşınmakta. Önümüzdeki süreçte, bilişim sektörüne etki eden yasa ve regülasyonların yazılım geliştiren ve hassas veri üzerinde işlem yapan tüm kurumları etkileyecek bir olgunluğa ulaşacağını öngörmekteyiz”.
Yazılım testi için verilen emeğin sadece yüzde 30’u test veri yönetimine ayrılıyor
Raporda sektör açısından ilgi çekici olan diğer bir konu ise birçok yazılım projesinin iptal ya da başarısızlığına neden olan kaliteli test verisi üretimi için projelerde ayrılan kaynağın halen çok yetersiz olması. Rapora göre sektörün yarısından fazlası yazılım testi kaynaklarının sadece %30’luk bir bölümünü test veri üretimi aktivitelerine tahsis etmiş durumda. Kaliteli test verisi kullanımının, test yatırımlarının geri dönüşünü arttıran etkisinin anlaşılması ile birlikte, zaman içinde ağırlığının artacağı yönünde yorumlar raporda yer alıyor.
Test veri yönetimi hala manüel olarak yapılıyor
Raporda, bilişim projelerinin sayısal artışlarına paralel şekilde yazılım testi ve kalite ihtiyacına yönelik artışın da yaşanmakta olduğuna vurgu yapılıyor. Ancak buna rağmen sektördeki projelerin %80’inde test veri yönetimi aktivitelerinin manüel ağırlıklı şekilde oluşturulduğunun da altı çiziliyor. Tam otomatik veri üretimi yapan kurumlar sektörün sadece %4’lük bir kısmını oluşturuyor. Test eforlarının azaltılması ve kalitenin arttırılması amaçları ile bu %4’lük oranın önümüzdeki dönemde hızlı bir şekilde yükselişe geçeceği ise rapordaki önemli bir diğer beklenti olarak öne çıkıyor.