Evde ve işyerinde bilgisayar ya da mobil cihazlar başında uzun vakit geçirenlerin bazı ergonomik önlemler almaları omurga sağlığı için büyük önem taşıyor.
Teknoloji artık yaşamımızın parçası… Maillerimizi akıllı telefonumuz ya da tabletimizden kontrol etmek, boş kaldığımız anlarda sosyal medya ya da haber sitelerinde dolaşmak, dostlarımızla yine teknoloji aracılığıyla saatlerce mesajlaşmak… Hangimizin rutini ve alışkanlıkları arasına girmedi ki? Hatta son yıllarda teknoloji sayesinde ofislerimizi bile evlerimize taşıdık, hobilerimizi teknoloji kanalıyla sürdürür olduk. Peki ama teknolojik cihazların kullanımı sağlığımızı nasıl etkiliyor?
Medicana International Ankara Hastanesi Omurga Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alpaslan Şenköylü, zararlarını düşünerek kendimizi teknolojiden soyutlayabileceğimiz zamanları çoktan geride bıraktığımızı belirtirken, teknoloji çağının omurga sağlığımız üzerindeki etkisi hakkında şunları söylüyor:
“Omurgamız, kuyruk sokumu hariç 24 kemikten oluşan mükemmel bir yapı olup ayakta durmamız ve hareket etmemiz için de vazgeçilmezimiz… Ancak omurga kaynaklı ağrılar, oldukça yaygın görülen problemler arasında yer alıyor. Teknolojinin yaşamımıza yoğun biçimde girmesiyle bu ağrılarla çok daha fazla karşı karşıya kalıyoruz. Omurga sağlığımızın bozulmasıyla da günlük yaşam aktivitelerimiz kısıtlanıyor. Oysa bazı basit önlemler alarak omurga sağlığımızı korumamız mümkün.”
Peki nedir bu önlemler?
Sağlığımızla birlikte işgücü kaybına neden olan omurga kaynaklı ağrıların önlenmesinin başında düzenli egzersizin olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şenköylü, şu önerilerde bulunuyor:
*** Haftada ortalama üç gün yapılan düzenli egzersiz ya da evde yapılan günlük bel-sırt-boyun egzersizleriyle omurga kaynaklı ağrı sıklığı ve şiddeti azaltılabilir.
*** Özellikle duruş bozukluklarıyla oluşan omurga kaynaklı ağrıların tedavisinde anti-inflamatuar ve kas gevşetici olarak adlandırılan ilaçlar etkindir.
**** Bunlara ek olarak bazı ergonomik önlemler de önem taşır…
Prof. Dr. Alpaslan Şenköylü’nün işyerinde alınabilecek bu ergonomik önlemler konusunda önerileri ise şunlar:
*** Sürekli masa başında çalışıyorsanız en azından her saat başı kalkıp odanın içinde kısa yürüyüşler yapın, kollarınızı açıp duvara yaslanarak germe egzersizleri uygulayın.
*** Masaüstü bilgisayarınızın ekranını göz hizasında ayarlayın.
*** Kullandığınız koltuğun yüksekliğini, kalça ve dizlerinizin birbiriyle açısı 90 derece olacak şekilde düzenleyin. Böylece dik oturma sağlanır ve hem boyuna, hem de bele binen yük azaltılır.
*** Bel arkasına konacak bir yastıkla bel kavisinizi destekleyin.
*** Çalışırken telefonla çok konuşuyorsanız telefonu kulağınız ile omuzunuz arasına sıkıştırmak yerine kulaklık ile konuşmayı tercih edin. Aksi taktirde boyun ve omuz sorunlarına davetiye çıkarırsınız.
**** Evde laptop ya da tablet bilgisayarla çalışırken de cihazın açısını gözlerinize uygun ayarlayarak boyun omurlarına fazla yük binmesini önleyin. Ayrıca uzanarak ya da uygunsuz postürde bu cihazların kullanımı, omurgayı çevreleyen kasları zorlayarak ağrıya neden olabilir. O nedenle bu tip cihazların mümkünse masa başında dik oturarak kullanımı gerekmektedir.
“Teknolojinin üreme organı, insan…”
Ünlü yayıncı Kevin Kelly’nin “teknolojinin üreme organının insan olduğuna” işaret eden aforizmasını akılda tutarak teknoloji ile ilişkimizi akılcı kılmamızın önemini vurgulayan Prof. Dr. Şenköylü, şikayetleri azalmayan olgularda lokal steroid enjeksiyonları ve fizik tedavinin; özellikle stres bozukluğunun da eklendiği olgularda ise doktor kontrolünde başlanan anti-depresanların tedavinin faydalı olacağını sözlerine ekliyor.
