Pazartesi, Aralık 23, 2024

İlgili İçerikler

Bu hafta gündemdekiler

Felaketten Kurtarma Alanında Yeni Konu Ne?

Mark Bentkower

Mark Bentkower
CISSP, Sistem Mühendisliği Direktörü, ASEAN, Commvault

Modern veri koruma söz konusu olduğunda, bütün veriler aynı şekilde işlem görmemeli. Uzun bir süre, bir grup dosyanın gece boyu bir banta yüklendiği ve sonra arşive kaldırıldığı günlerle geçti. Bugünün organizasyonları, doğal ve insanların neden olduğu felaketler sonucu uygulama verileri ve iş servislerini hızla ve kolaylıkla kurtarmayı garantiledikleri için, yedekleme süreleri konusunda daha az kaygı duyuyorlar. Servis seviyesi anlaşmasının (Service-Level Agreement / SLA) daha büyük verileri kapsamaya başlamasıyla birlikte, kurtarma süresi ve kurtarma noktası hedefleri daha belirgin ve daha zahmetli oluyor.

KOBİ kullanıcıları üzerine yapılan yeni bir IDC araştırmasında, bu şirketlerin yüzde 67’sinin dört saatten az kurtarma süresine gereksinimi varken, yüzde 31’inin kurtarma süresi gereksiniminin iki saatten daha az olduğu açıklandı. SAN snapshot’lar, hypervisor konukları ve sanallaştırılmış uygulamalar gibi birden fazla ortamdan veri kurtarma, verimliliği sürdürmek ve bozulan servis seviyesi anlaşmaları nedeniyle oluşan yasal risklerden ve büyük finansal cezalardan kaçınmak açısından kritik önemdedir. Hızlı uygulama kurtarma hızlı olan tek seçenektir, böylece organizasyonlara bugünün bilgi çağında kritik olan yeni çeviklik seviyeleri sağlanır.

Veri Kurtarmanın Zorlukları

Ciddi enerji kesintilerinin ve doğal felaketlerin nadir olmadığı bir bölgede, geniş kapsamlı bir veri kurtarma planının eksikliği, bazı organizasyonların varlığının sürekliliği açısından potansiyel olarak ciddi bir tehdit demektir. Güneydoğu Asya’da çoğu şirket, bütünleşik bir veri kurtarma stratejisine sahip değiller veya işlerini felce uğratan bu risklerden onları yeterince koruyamayan veri kurtarma stratejileri oluşturmuşlardır. Aşağıda, bölgede belirlenmiş olan bazı önemli veri kurtarma zorluklarını bulabilirsiniz.

  • Otomasyon eksikliği: Bilginin elle yönetimi, önemli bir zaman yatırımı gerektirir ve teknik ekibe de yedeklemelerin yönetimini basitleştirme ve ortaya çıkan sorunları giderme sorumluluğunu yükler. Kritik bir göreve dayalı olarak incelikli bir yaklaşım geliştirmek için yeterli zaman yoktur. Elle yönetilen sistemler, insan hatası, gizli bilgilerin açıkta kalması ve bilgi kaybı açılarından büyük risk yaratırlar. Otomasyonla yönetilen bilgi yaşam çevrimi sistemleri ile bugünün BT ekipleri, daha çok tek tek servis seviyesi anlaşmalarına odaklanmalılar ve sistem yöneticilerinin daha zorlu görevlere odaklanmaları için zaman kazanmaları açısından otomasyona öncelik vermeliler.
  • Bant kullanımı: Bantlar, yavaş arşiv depolamasını rahatlıkla idare edebilirken, özellikle uygulama seviyesinde, hızlı veri kurtarma adımları için çok yetersiz ve yavaştırlar. Burada gerçekleşen değişimin hızını düşünün. Global verilerdeki büyüme açısından dünya, hala geçerli verilerin sadece yüzde 90’ını son iki yılda üretti. Bu, oyunun kurallarını değiştiren bir istatistiktir. Ancak Asya Pasifik’teki pek çok organizasyon hala ana yedekleme kaynağı olarak bantları kullanıyor. Bu da onların, çevik, esnek ve hem krizlere hem de pazar fırsatlarına hızla tepki verebilme yeteneklerinin gelişmesini engelliyor.
  • Yedek veriler: Asya Pasifik organizasyonlarında veri depolarının çoğalması, BT yöneticilerinin öngörülere dayalı kararlar verebilme ve büyük veri havuzlarını etkin bir şekilde yönetebilme yeteneklerini engelliyor. Bu da BT maliyetlerinin artması, yenilikçiliğin ve işin bölümlenmiş bir görünümünün engellemesi sonucunu doğuruyor. Commvault’un siparişi ile IDC tarafından yapılan bir araştırmada, APAC’da BT karar vericilerin yüzde 40’ının, yedekleme, kurtarma, veri koruma ve analitik stratejilerini hala departman seviyesinde yönettikleri ortaya çıktı.
  • Ağ darboğazları: Asya ve Pasifik, dünyada doğal felaketlerin en çok olduğu bölgeler arasında. 2004 ve 2013 arasında dünyada rapor edilen doğal felaketlerin yüzde 41.2’si veya 1690 olay, Asya-Pasifik bölgesinde gerçekleşti. Bununla birlikte Güney Asya, yavaş ve güvenilmez ağ bağlantıları ile, ağırlıklı olarak az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden oluşmaktadır. Örneğin Tayland’da kurumlar, geçen yıl ağın çökmesi sonucu gelirlerinden 297 milyon dolar kaybettiler.

Yeni kurtarma durumunu belirleme

Öyleyse şirketler veri kurtarmada bu zorlukları aşıp modern bir yaklaşımı nasıl benimseyecekler? Organizasyonlar, düzenlenmiş snapshot ile blok seviyesi yöntemlerini kullanmayı ve değişen verileri yakalayarak veri yedekleme alanında kurtarmayı iyileştirmeyi düşünebilirler. Bu teknoloji, veri koruma işlemleri sırasında ağın etkilenmesini oldukça azaltacak şekilde, sadece değişen bilgilerin (her seferinde tüm ortamın değil) normal snapshot’larını ele alır. Değişen verileri yakalama, delta bloklarını okuyup taşıyarak ve sadece değişen blokları saklama, ağ ve depolama kullanımında ek verimlilik de sağlar. Bu, süren kurtarma işlemleri için bant genişliği ve depolama gereksinimlerini azaltır ve RPO ve RTO’yu hızlandırır.

Organizasyonlar ayrıca, veri yönetimi stratejilerini geliştirme arayışındayken, kontrol listelerindeki değişen verileri yakalamaktan başlayarak aşağıya doğru diğer kazanç kalemlerini de elde edebilirler.

  • Tam yedekleme gerekmezken bunun kuruma etkisi düşük olur – gerçek zamanlı yedekleme ile kıyaslandığında yüzde 90 kadar daha az etkisi olur
  • Yedekleme için gerekli olan iş yükünü işleme kapasitesi, kurumun diğer ihtiyaçları için de kullanılabilecektir
  • Saatlik kurtarma noktası, RPO’yu azaltarak riski en aza indirir
  • Verinin tek bir kopyasının birden fazla amaçla kullanılabilmesiyle, veri depolama alanı azalır
  • Verinin özel bir format yerine açık bir formatla kaydedilmesiyle, veri kurtarma daha da hızlanır

Gelişen ihtiyaçları karşılamak için yenilenme

Buluta geçme, bilgi işleme her yerden erişme ve bütün endüstrilerde veri taramanın patlama derecesinde artması gibi önemli trendlerle birlikte, kurumların beklentileri de artmıştır. Kurumlar, veri kaybı ve servis kesintilerinde gittikçe daha hoşgörüsüz hale geldiler. Klasik veri kurtarma stratejilerinin yeniden belirlenmesi, rekabetçi yanın sürdürülmesi ve yenilikçiliğin önünün açılmasında temel olan, bilgilerin sürekli kullanılabilirliğini garanti ediyor.

Teknoloji Makaleleri