Solar Impulse dünyanın çevresinde güneş enerjili uçuş projesinin on iki ayağından 4’sini tamamlayarak günümüzün çevreye duyarlı toplumunun havacılık teknolojisinde büyük bir dönüm noktasını geçti. Sadece güneş enerjisinden faydalanan öncü uçak tasarımı Dassault Systèmes’ 3DEXPERIENCE platformu kullanılarak gerçekleştirildi.
Dassault Systèmes teknolojisi, gelecek nesil uçuş konseptini gerçeğe dönüştürmek amacıyla havacılık sektörü tarafından on yıllardır kullanılıyor. Yakıtsız olarak beş veya altı gün ve gece uçmanın benzersiz güçlüğüyle yüzleşen Solar Impulse mühendisleri, sorunsuz işlevsellik için boyut, ağırlık, basınçlandırma ve diğer teknolojik yapılandırmaların kritik önemde olduğu son derece karmaşık bir yapı tasarlamak için şirketin 3D prototip oluşturma, analiz, simülasyon ve birlikte çalışma programı yönetim uygulamalarını kullandı. Bu dijital teknoloji Solar Impulse’ın, tam anlamıyla devrim niteliğindeki uçuşa başlamadan önce sanal olarak oluşturulması ve kendi çalışma ortamında analiz edilmesini sağladı.
Solar Impulse ile ilgili çarpıcı bilgiler
Uçağın 72 metrelik kanat açıklığı bir Boeing 747’den geniş ve uçak büyük ölçüde, saatte 90 kilometre saat seyir hızında ihtiyacı olan kaldırma kuvvetini sağlarken mümkün olduğunca hafif olması gereken karbon fiber bileşenlerden meydana geliyor. Uçağın yapısı 2300 kilogram ağırlığında ve gündüz-gece uçmasına olanak tanıyan 17.248 güneş enerjisi hücresi içeriyor. Tek koltuklu kokpit, sadece 3,8 kübik metre hacimle art arda 6 güne kadar uçuş, -40°C – 40°C arası sıcaklıklar, sıfır basınçlandırma ve sarf malzemeleri için bölmeler gibi benzersiz gereksinimleri karşılayacak şekilde tasarlanmış. Abu Dhabi, BAE’den Muscat, Umman’a ilk uçuşunda bu kokpit yapılandırması pilotun aynı konumda 12 saat kalmasına olanak tanımış.
Pilotlar André Borschberg ve Bertrand Piccard ile Solar Impulse iki ay içinde Hindistan, Myanmar, Çin ve ABD’ye gidecek ve oradan orijinal kalkış noktası Abu Dhabi’ye dönmeden önce ya Güney Avrupa ya da Kuzey Afrika’dan geçecek.
