6 kıtadaki, 20 farklı şehirde yaşayan 8.042 sürücüyle konuşarak hazırlanan IBM’in Dünya Park Yeri anketi (IBM Global Parking Survey) geçen hafta yayınlandı. Buna göre işe gidiş-geliş saatlerindeki yoğunluktan, kazalardan ve yol yapım çalışmalarından kaynaklanan trafik sıkışıklığının yanı sıra dünya genelinde sürücülerin en önemli problemi park yeri bulmak. 20 şehirde ankete katılan sürücülerin yanıtlarına göre, 2010 yılında her 10 sürücüden altısı en az bir kez park yeri aramaktan vazgeçme noktasına gelerek programını iptal etmiş ve yüzde 25’inden fazlası park yeri nedeniyle bir başka sürücüyle tartışmaya girmiştir.
Şehirlerde yaşanan trafik sıkışıklığının yüzde 30’undan fazlasının park yeri arayışı içinde olan sürücülerden kaynaklandığının altı çizilirken, yetersiz park sistemleri yalnızca trafiği kilitlemekle ve karbon emisyonunu artırmakla kalmıyor, vakit kayıplarına ve üretkenlik seviyelerinin düşmesine neden oluyor. Aynı zamanda şehirlerin ekonomik olanaklarını da olumsuz etkiliyor. IBM Dünya Park Yeri Anketi’nde ortaya çıkan diğer ilginç noktalardan biri de ekonomik açıdan gelişmiş olan ülkelerde gelişmekte olan ülkelerdeki sürücülerin genel anlamda benzer park sorunlarıyla karşı karşıya olduklarını gösteriyor. Dünya genelinde 20 şehirde ankete katılan her dört sürücüden biri (yüzde 27) geçtiğimiz yıl park yeri nedeniyle başka bir sürücüyle tartıştığını itiraf ediyor. Yeni Delhi (yüzde 58), Bangalor (yüzde 44), Nairobi (yüzde 43) ve Milano (yüzde 37) gibi şehirlerdeki sürücülerin ise park yeri konusunda seslerini yükselterek en fazla tartışmaya giren sürücüler olduğu ortaya çıkıyor. Park yeri konusunda en sakin tutuma sahip sürücüler ise Chicago (yüzde 89), Los Angeles ve Stockholm (yüzde 87), Montreal (yüzde 85) ve Singapur (yüzde 83) şehirlerinden geliyor.
Tüm dünyada sürücüler yaklaşık 20 dakikayı aynı anda fark ettikleri bir noktaya park etmek için uğraşmaya harcıyorlar. Afrikalı sürücüler diğer 18 şehirle karşılaştırıldığında, Johannesburg için ortalama 12,7 dakika ve Nairobi için ortalama 31,7 dakika ile geçen yılın en uzun ve en kısa park yeri bulma ortalamasına sahip. Nairobi’deki sürücülerin yüzde 13’ü geçtiğimiz yıl içinde park yeri arayışı için bir saatten daha uzun zaman harcadıkları bildirirken, Chicago (yüzde 28), Montreal (yüzde 24) ve Stockholm’deki (yüzde 24) sürücüler beş dakikadan kısa bir süre içinde park yeri bulabilen şanslı şehirler olarak listeye giriyor. Nairobi’deki sürücüler için en uzun park yeri arama süresi ortalama 31,7 dakika iken Milano ve Pekin’deki sürücülerin yüzde 17’si ve Madrid ve Shenzhen’deki sürücülerin yüzde 16’sı günde ortalama 31 ila 40 dakikalarını park yeri aramaya harcıyorlar.
Madrid ve Johannesburg’da IBM Dünya Park Yeri Anketi’nde yer alan soruları yanıtlayan her 10 kişiden dokuzu geçen yıl yasal olmayan yerlere park ettiklerini ve bundan dolayı herhangi bir park cezası almadıklarını belirtiyor. Ankete katılan 20 ülkeden 16’sındaki sürücülerin yarısından fazlası park yeri bulamayınca, planlarını değiştirerek başka yere gitmeye karar verdiklerini bildiriyor. Örneğin, Shenzhen (yüzde 80), Pekin (yüzde 74), Nairobi (yüzde 76), Singapur ve Mexico City (yüzde 73) ve Madrid (yüzde 69) gibi şehirlerde ankete katılan yaklaşık her dört sürücüden üçü park yeri aramak için uğraşmaktan vazgeçtikleri için gitmeyi hedefledikleri yere gidemediklerini ifade ediyor. Öte yandan Chicago (yüzde 63), Stockholm (yüzde 62), Montreal (yüzde 58) ve Toronto (yüzde 57) gibi şehirlerden anket sorularını yanıtlayan sürücüler ise bu sorunla çok nadir karşılaştıklarını kaydediyorlar.
Konuyla ilgili olarak bir değerlendirme yapan IBM Türk Teknoloji Lideri Kıvanç Uslu “Trafik sorunu tüm dünyada kriz boyutlarına ulaşırken ve otomobil gazları salınımı yüksek oranlara tırmanırken, çevreyle ilgili endişeleri de beraberinde getiriyor. IBM’in trafik sıkışıklığıyla ilgili tüketici davranışlarını daha iyi anlamak üzere ilk defa olarak gerçekleştirdiği anket, bu sorunları azaltmak için yeni yollar inşa etmek gibi geleneksel çözümlerin ötesinde çözümlere gereksinim duyulduğunu da gözler önüne seriyor.Bu anket vatandaşların park, trafik ve sürücü sorunlarıyla ilgili endişelerini değerlendirmek ve trafik durumunun tahmini, akıllı ücretlendirme sistemleri, yol kullanım ücretleri, gelişmiş trafik ve park yönetimi ve tümleşik ücret yönetimi gibi akıllı ulaşım çözümlerini geliştirmek için yeni yaklaşımlara öncülük edecek çalışmanın bir parçasıdır” diye konuştu.
IBM, bu anket sonuçları ile dünyadaki 20 şehirde park yeri sıkıntısının duygusal ve ekonomik maliyetini sıralamaya koyan ilk Park Endeksi’ni oluşturdu. Bu konuda en fazla sıkıntı çeken şehrin en yüksek rakamla gösterildiği endekste, farklı şehirlerde yaşanan park sorunları geniş bir çerçevede gözler önüne seriliyor. Chicago, araştırma kapsamındaki şehirler içinde park sıkıntısı konusunda en az sorun yaşanan şehir olurken, Chicago’yu Los Angeles ve Toronto izliyor. 2008 yılında duyurduğu Akıllı Dünya vizyonuyla paralel olarak IBM, dünya genelindeki sektörleri ve şehirlerin altyapılarını daha akıllı hale getirmek için işbirlikleri yapıyor. IBM Akıllı Taşımacılık sistemleri, trafiğin ve toplu taşımacılık sistemlerinin daha akıcı işlemesine, trafik sıkışıklıklarının önceden tahmin edilmesine, emisyonların azaltılmasına ve altyapı kapasitelerinin arttırılmasına yardımcı olan çözümler sağlıyor.